“Küçük hanımlar, Küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.”

Bu sözler, dünya üzerinde çocuklara bayram armağan tek lider, çağın dehası Atatürk’ün çocuklara olan güvenini, bir süre sonra büyüyecek ve ülkenin geleceği, liderleri ve yöneticileri olacak yarının gençlerinden beklentisini  ifade etmek için söylediği sözler.

Sevgili çocuklar, gençler ve ana-babalar, “Ah eski bayramlar…” demeyeceğim. Ama sizler de biliyorsunuz, bilmek, bilmeyenlere anlatmak zorundasınız ki, eskiden bayramları başka türlü kutlardık. Çünkü kutladığımız bayramın, gerekçesini, anlamını, bizlere neler sağladığını, bizlerden neler beklendiğini öğrenir, özümser, içselleştirirdik. 

Ne yazık ki, bir süredir özellikle milli bayramlarımız planlı, programlı ve büyük bir sinsilikle sıradanlaştırılmaya, önemsizleştirilmeye, anlamsızlaştırılmaya çalışılıyor. Hatta bir süre önce süslü isimlerle güya evrenselleştiriliyor kılıfıyla, bir eğlenceye, anlamsız festivallere dönüştürülmeye çalışıldı. Bayramınız fırsat bilinerek bir şeytan adına hatıra paralar bastırıldı.

Tabi ki eğleneceksiniz. Bayram coşkusuyla sizlere geleceğini teslim edecek olan önceki nesilleri de coşturacak, heyecanlandıracak, onların geleceğe olan güvenlerini pekiştireceksiniz. Ama Namık Kemal’in sizlerden beklediğini de unutmayacaksınız. “Çocuklarımız, öğrenirken eğlenmeli, eğlenirken öğrenmeli.”

Nasıl ki dünün güneşiyle, bugünün çamaşırı kutulamazsa, geçmişin köhnemiş fikirleriyle de gelecek kurulmaz. Köklerinizden asla kopmadan, geleceğin kurucuları sizler olacaksınız. Çünkü sizler Yahya Kemal’in dediği gibi, ”Kökü mazide olan atisiniz.”

Tevfik Fikret, oğlu Haluk’a benzer şekilde hitap ederek, “Sen Bütün hüviyet ü uzviyetinle âtisin,” dedikten sonra bugünkü Türkçeyle şöyle demişti: 

Işık, ışık… Bugünün işte ruhu, özlemi bu;
Silin bulutları, silkin o korku gölgesini,
Koşun ışıklar içinden o kutlu kurtuluşa.
Ümidimiz bu; ölürsek de biz, yaşar mutlak
Vatan sizinle şu zindan karanlığından uzak!

Ümidimiz de, güvencemiz de, geleceğimiz de sizlersiniz.

Bayramınız kutlu, her gününüz bir bayram olsun