88 yıllık Şakirpaşa Havalimanımız bir yıl önce bugün uçuşlara kapatıldı. Bu tarihten çok kısa süre önce Ulaştırma Bakanı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın "Adanalı ne isterse o olacak" demelerine rağmen kapatıldı.
ÇUKUROVA FOYASI
Foya'yı bilirsiniz değil mi? Hani şu olduğundan daha parlak göstersin diye pırlantanın arka yüzeyine konan incecik gümüş levha var ya, işte o… Bizi, Çukurova Foyası ile uyutmaya çalışanların azizliğine mi, gazabına mı, yoksa hilebazlığına mı yönelmemiz gerek, bilemiyorum. Adana Radyosu, "Çukurova Foyası" ile sökülüp Mersin'e taşındı. Adana'dayken mütevazı bir daireye sıkışmıştı. Mersin'de saray gibi bir mekâna kuruldu. Çukurova ya, "Ha Adana, ha Mersin canım, n'oolucak sanki" ifadesiyle saygımız ve sabrımıza havale ettiler, bitti, gitti.
HAVALİMANINI YUTMADIK
Akl-ı evveller, "Adana Radyosu nasıl Çukurova Beygiriyle taşındıysa Havalimanı da öyle taşınır" zannıyla resmen Mersin olan yeni projeye de "Çukurova" etiketini takıverdiler. Sanılanın aksine, Adana ve Adanalı Şakirpaşa kapatılmasın diye çok uğraştı. Adanalı bir yana, dönemin Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Korkmaz bile "Yazık ediliyor, dünyanın en verimli buğdau alanları heba edilmemeli" diye açıklama yaptı. Başkan Aytaç Durak Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından yapılmış bir çalışma kapsamında Şakirpaşa'nın en uygun havalimanı olduğu savıyla Ankara'daki heveslileri bir süre yerine oturttu. Milletvekillerimiz açıklama üstüne açıklama yaptı. Bendeniz, nâçizane, üst üste yayınlar gerçekleştirirken binlerce Adanalının konuya ilişkin görüşlerini tek tek yayımladım. Yakında aramıza katılacağını umduğum Başkan Zeydan Karalar da, mevcut koşullar elverdiğince Şakirpaşa'nın kapatılmaması için uğraş verdi. Olmadı, yapamadık, yaptırmadılar; kandırdılar… Adanalı ne isterse o olur derken Adanalının ne istediğini bal gibi biliyorlardı halbu ki…
ADALETİN BU MU DÜNYA?..
Ben "Dünya" dedim, Siz, ne isterseniz onu yazabilirsiniz; örneğin, "Adaletin bu mu Ankara?" diye yazabilirsiniz. Öyle ya!.. Mersin cihetinin muhterem yolcuları 10 dakika kazanacak diye, Doğu, Kuzey ve Güney kentlerinin yarımşar saat kaybetmelerini Adaletin hangi kefesine sığdırabilirsiniz?.. NATO Apronlu tek liman Şakirpaşa dururken dünyalar kadar masraf edip bereketli topraklara kıyarak yeni tesis kurmanın adaletle olan bağı nerededir, ben çıkaramadım. Dünya'da, sadece kente en yakın liman olmasıyla değil, aynı zamanda, hava muhalefetiyle asla falso vermemiş tek liman olması gibi niteliklerine rağmen kapatılmasını adil bulanlara saygım var ama ben kişisel olarak bulamadım.
DERT BİR DEĞİL, ELVAN-ELVAN
Bakınız!.. Aladağ Şelâleri çocukluğumda Adana sınırları içindeydi. Yıllar sonra buraya TV Programı için geldiğimde öğrendim ki, şelâleri yakaladıkları gibi Kayseri sınırlarına atıvermişler. O zaman kurulan komisyona muhtarın bizzat kendi anlattı, "Ben isteseydim Adana'da kalırdı belki" diyerek havasını da attı.
Radyo gitti… Karayolları Bölge Müdürlüğü zaten esamesini bile kaybettirdi. TCDD da bir kısım yönetim birimlerini Mersin'e taşımış bile.. Aytaç Durak Başkan'ı 24 kez üst üste görevden alıp bir sonraki seçimden üç-beş gün önce, adeta "Temizmişsin yahu, geç otur yerine" diyen Ankara o dört yılda Adana'nın neler kaybettiğini bilmem hesapladı mı? Buyurunuz, en son hareket; Başkan Zeydan Karalar da tutuklanıverdi. Yani, kaçma ve delil karartma olasılıklarına karşı tutukladılar. Buna da peki diyelim de, Adana dururken tee Silivrilerde ne işi var, onu düşünüyorum da cevap bulamıyorum. Üstelik tam da hızını almış, kasayı düzeltip ciddi yatırımlara girişmişken oldu bu olay.
Ne ise canım; Allah Devlete, Millete zeval vermesin. Şakirpaşa Liman alanında ağız sulandıracak düşünceleri olanlara da insaf versin. Biz yine de, "İlk seçimden kelli Şakirpaşa ışıldar" ümidimizi ayakta tutalım. En azından oy verirken vicdan muhasebesine çok katkısı olur.