Tarih: 12.08.2025 15:35

TGC: FATİH ALTAYLI’NIN YOUTUBE YAYINLARINA ERİŞİM ENGELLEME KARARI KALDIRILMALIDIR

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, cezaevindeki Fatih Altaylı'nın youtube yayınlarına getirilen erişim engelleme kararının Anayasa'ya aykırı olduğuna dikkat çekerek bir açıklama yaptı. "Gazetecilik suç değildir. Kamu çıkarını doğrudan ilgilendiren konuların özgürce, bağımsız bir şekilde haberleştirilmesinin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır" denilen açıklamada şu görüşler yer aldı:

"İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliği'nin Fatih Altaylı'nın youtube yayınları için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi ile 5651 sayılı Kanunun 8/A maddesi kapsamında verdiği erişim engellenmesi kararı açıkça Anayasa'ya aykırıdır. İtiraz ile bu karar derhal kaldırılmalıdır. Siyasi iktidar temsilcilerinin meslektaşımıza karşı önce 'suyun ısındı'  diyerek başlayan düşmanca tavrı, Türkiye'de basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün içinde bulunduğu durumun ne kadar vahim bir hale geldiğinin de somut bir göstergesidir.  Başlangıçta, meslektaşımızın tarihi referanslarla yaptığı yorum, 'tehdit' suçu kapsamında değerlendirilmiş, sonra meslektaşımız bu yorum yüzünden tutuklanmıştır. Ardından da youtube kanalına erişim engeli kararı verilmiştir.

TOPLUMUN DOĞRU BİLGİYE ERİŞİMİ ZARAR GÖRMEKTEDİR

Şimdi de basına yansıyan haberlere göre hakkında başka bir savcılık dosyasının hazırlanması çabası söz konusudur. Tüm bu devam eden ve edeceği anlaşılan silsile demokrasiye ve hukuk devletine aykırı kara bir tabloyu alenen gözler önüne sermektedir.

Siyasi iktidar, eleştirel seslere yönelik müdahaleyi sürdürdükçe, kamuoyunun haber alma hakkı ve toplumun doğru bilgiye erişimi de zarar görmektedir. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'nde 'Herkes, bilgi edinme ve haber alma, özgür düşünce, ifade ve serbest eleştiri hakkına sahiptir. Düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanılmasının başlıca yolu olan basın ve yayın özgürlüğü temel insan haklarındandır. Bu hakların demokratik hukuk devletinde anayasal güvence altında olması esastır' ilkesinin de yargı organlarına yol gösterici olmasını diliyoruz.

Yine hatırlatalım ki Anayasa Mahkemesi'nin 5651 sayılı yasa kapsamındaki yerleşik içtihatları gereğince internet sitelerine veya internet sitelerinde yer alan haberlere erişimin engellenmesi biçiminde getirilen her türlü kısıtlama, bilgi alma ve verme özgürlüğüne müdahale niteliğindedir. Yine ifade özgürlüğü, yalnızca toplumun 'hoşuna giden' fikirleri değil,  devletin ya da nüfusun bir bölümünün aleyhinde olan, çarpıcı gelen/şok eden, rahatsız eden sert eleştirileri de kapsamaktadır. AİHM de benzer şekilde, kamu yararını ilgilendiren konularda özellikle siyasi liderler ve kamu görevlilerine yönelik eleştirinin cezalandırılmasının ancak 'çok dar' istisnai koşullarda mümkün olabileceğini vurgulamaktadır. Herkes tarafından bilinen ama uygulanmayan bu içtihatları bir kez daha hatırlatıyoruz. 

ELEŞTİREL GÖRÜŞ, YORUM VE İFADENİN DÜŞMANLAŞTIRILMASINI KABUL ETMİYORUZ

Siyasi iktidarın her türlü eleştirel görüş, yorum ve ifadeyi düşmanlaştırarak hukuk yollarına müdahale etmesini kabul etmiyoruz. Ceza Hukukunun bu şekilde kullanılmasının, belirsiz hale getirilmesinin sonuçlarının ne kadar ağır olacağı açıktır. Bu seçilen yoldan geri dönülmelidir.  Gazetecilik suç değildir. Kamu çıkarını doğrudan ilgilendiren konuların özgürce, bağımsız bir şekilde haberleştirilmesinin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Baskı altındaki ve tutuklu tüm meslektaşlarımızla dayanışma içinde olduğumuzu duyuruyoruz. Cezaevindeki tüm gazetecilerin serbest bırakılması için çağrımızı yineliyoruz."

 

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —