12 Eylül Saray Rejimi İle Sürüyor
12 Eylül Saray Rejimi İle Sürüyor
TMMOB Adana İKK Sekreteri Hasan Emir Kavi, Cumhuriyet tarihimizin en karanlık günlerini yaşadığı 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 35 yıl geçtiğini, iki generalin sözde bir yargılamayla mahkûm edilmiş olsa da, darbe döneminin mahkûm edilmediğini, 12 Eylül’ün Saray rejimi ile devam ettiğini savundu.
Kavi, 12 ihtilalinin yıldönümünde yaptığı yazılı açıklamasında darbenin iki generalden ibaret olmadığını belirterek şöyle dedi:
“12 Eylül darbecileri, başbakanı, bakanları, sıkıyönetim komutanları, emniyet müdürleri, işkencecileri işledikleri bütün insanlık suçlarına rağmen hesap vermediler. 12 Eylül hukuku bugün AKP ile hâlâ güncelliğini korumaktadır. 12 Eylül‘ün siyasi, sosyal ve ideolojik sonuçları da hâlâ geçerlidir. 12 Eylülde vahşetlerini baskıyla çıkardıkları yasaların arkasına gizleyenler gibi bugünde AKP tarafından iç güvenlik paketiyle toplum sindirilmeye çalışılmaktadır. 2015 Türkiye’sinde Cizre de halkına kurşun ve bomba yağdıranların günlerdir sokağa çıkma yasağıyla 1980lerden ilham aldığı ortadadır. Darbeyle kurulan YÖK, HSYK, RTÜK ve diğer kurumlar kaldırılmadığı gibi demokratikleştirilme ileri sürülerek kurumlar AKP’lileştirilmiştir. Bununla yetinmeyen siyasi iktidar Kenan Evren’e özenerek tek adam diktatörlüğü için başkanlık sistemini bu ülke halkına dayatmıştır. Yıllardır tek başına iktidarda olup 12 Eylül Anayasasını değiştirmeyenler ortadadır. 7 Haziran seçimlerinde halkın iradesini yok sayanlar, bugün 12 Eylül 1980 Darbesini aratır bir rejime ülkeyi sürüklemektedir.
12 Eylül‘de toplumsal muhalefetin her kesiminin üzerinde korkunç bir baskı uygulanırken, her türden dinci, milliyetçi gerici akımlar serbest bırakıldı. Gerici, şeriatçı tarikatlar, en büyük desteğini 12 Eylül döneminden aldı. ABD‘nin tasarladığı gerici 'yeşil kuşak' projesinin ilk uygulamasını darbeciler yaptı. Darbeyi alkışlayanlarla birlikte düne kadar birlikte hareket edenler bugün güç paylaşımındaki anlaşmazlıklarından ‘paralel’ olarak ifade edilmektedir.
12 Eylül 2010 Referandumunun Sonucu Sarayı Yaratmıştır
12 Eylül 2010 yılında yapılan referandumla halkımızı yanıltanlar bugün 12 EYLÜL 1980 otoritesini daha da sağlamlaştırarak saray rejimini inşa etmeye yönelik kurucu bir abluka yaratmıştır. 24 Ocak kararlarının gereğinin yerine getirilmesi için 12 Eylül Darbesi yapılmış, IMF ve Dünya Bankası bu kararlarla ekonomik bunalımın yükünü emekçi halkımıza fatura etmiştir. Milyonlarca insanın kaderi piyasanın acımasız koşullarına teslim edilmiştir.
Mühendis, mimar ve şehir plancılarının birliği olan örgütlülüğümüz, 60 yılı aşan bilgi birikimiyle görev ve sorumluluklarının farkında olmasından kaynaklı AKP iktidarının hedefi haline gelmiştir. Ayakkabı kutularının ve saray harcamalarının hesabını halktan kaçıranlar, ülkemizin demokrasi tarihinde önemli bir yere sahip meslek örgütlerinin demokratik yapılanmalarını yok sayarak, siyasi iktidarın müdahale alanı haline getirmeye çalışmaktadır. Biliyoruz ki amaçları rant politikalarının önünde engel görülen, susturulmak ve işlevsizleştirilmek istenen örgütlülüğümüz Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği(TMMOB) dir.TMMOBbağlı odalarımız ve şubelerimiz, bilimsel-teknik mesleki gerekliliklere, örgütlerimize ve tüm halkımıza yönelik saldırılara karşı; eşit, özgür, demokratik, laik ve barış içinde bir Türkiye‘yi savunmaya, sermaye egemenliği ve faşizmi geriletmeye yönelik toplumsal muhalefetin içinde alanlardaki yerini almaya devam edecektir.
Tüm bu olumsuzlukların olduğu günlerde yarına dair umutlar henüz tükenmemiştir. AKP rejiminin ve Saray’ın baskılarına rağmen ona teslim olmayan, Haziran direnişiyle diz çökmeyen büyük bir halk iradesi hala mevcuttur. Yolsuzlukları ve baskılarıyla, saltanat sevdaları uğruna ölümleri halkına reva görenleri tarih hiçbir dönem ‘ak’lamayacaktır. Bu topraklarda üzerinden bir 35 yıl daha geçse 12 Eylül 1980 Darbesi Faşizm olarak hatırlanacak, bugünde aynı hevesle diktatörlüğe özenenler lanetle anılacaktır.