Tarih: 14.11.2017 12:05

2018 KORUYUCU DEĞİL TEDAVİ EDİCİ SAĞLIK BÜTÇESİ

Facebook Twitter Linked-in

Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şube Eş Başkanı Muzaffer Yüksel, 2018 yılı bütçesinde, halkın sağlık sosyal güvenlik ve sosyal hizmetler ihtiyacına cevap veremeyeceğini savundu, “2018 yılı bütçesinde gelir eşitsizliği körükleniyor, adaletsizlik büyüyor. Halktan toplanan vergiler halka geri dönmüyor.” dedi
Yüksel, SES Adana Şubesi yöneticileri ile düzenlediği basın toplantısında, AKP’nin bütçede en ağır vergi yükünü dolaylı vergiler üzerinden emekçi halka yüklemeye devam ettiğini, karşılığında halk için kamu hizmeti üretmediğini, istihdam sağlayacak, yaşam kalitesini yükseltecek yatırımların yer almadığını söyledi. “Bu bütçe halkın bütçesi değil! Emekçiler, işçiler, gençler, kadınlar Sosyal haklar, kamu hizmetlerine erişim hakkı Eşitlik, özgürlük bu bütçede yok! Sağlık yok!” diyen SES Adana Şube Eş Başkanı Muzaffer Yüksel, şöyle konuştu:
“2012 yılından itibaren zorunlu GSS uygulamasına geçilmiş ve sağlık sisteminin finansmanında köklü değişiklikler ortaya çıkmıştır. Reform öncesi Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) sağlık giderlerini düşürmek amacıyla kendi hastanelerini, ilaç fabrikalarını ve eczanelerini kurmuştu. Sağlık sigortası, sağlık hizmeti ile ilaç üretim ve dağıtımının bütünleştirdiği bu sistem, giderlerin düşürülmesini sağlıyordu. Ancak özel sağlık kuruluşlarını destekleyen yeni sisteme geçiş ile sağlık harcamalarında önemli artışlar gerçekleşmiştir. . GSS’ nin hangi sağlık hizmetlerini vereceği her yıl SGK tarafından yeniden belirlenmekte ve bazı sağlık hizmetleri giderek GSS temel teminat paketi dışında kalmaktadır. Pakete dahil edilmeyen hizmetler için cepten ekstra ödeme yapılması ya da özel sigortaya yönelim söz konusudur. Bir diğer sorun da paket kapsamındaki hizmetlerden faydalanmak için bile katkı payı ödenmek zorunda olmasıdır.
VATANDAŞ SAĞLIĞI İÇİN 10 ÇEŞİT KATKI PAYI ÖDÜYOR
İlaç bedeli emekliden yüzde 10 çalışandan yüzde 20 muayene için 6-15 tl Reçete için 3 Tl Eşdeğer ilacın en ucuzunun yüzde 10’uİlaç kutusu başına ek 1 Tl Özel hastane işlemlerinde liste fiyatından % 200’e ulaşan oranlarda ödeme İstisnai hizmetle hastaneye göre değişen otelcilik ücretleri ödemesi Telefonla randevu için 4.5 Tl ödemekte sağlık harcamalarının%20si yurttaşların cebinden çıkmakta Sağlık harcamaları, yeni sağlık politikalarının uygulanmaya başladığı dönemde 2009 yılında 28,8 milyar lirayken, 2016 yılında 68 milyar liraya dayandı. Sağlıkta dönüşüm programı başlatıldıktan sonra hastanelere başvuru sayısında da çok hızlı artışlar yaşanmıştır. 2009'da 245,9 milyon olan başvuru sayısı 2016 yılında 490 milyona ulaşmıştır. 6.3 milyon kişiye ücretsiz bakılmış 3 milyon Suriyeliye bakılmış Hastaneler adeta ticaret hanelere dönüştürülmüş, 3 dakikada 1 hasta muayene / tedavi sürecine gelmiştir. Kamu kesimi sabit sermaye yatırımlarının sürekli azalırken, özel sektör yatırımlarının ise sürekli artış göstermektedir. Uluslararası sözleşmelere ve anayasaya rağmen neo-liberal müdahalelerle üçüncü dünya ülkelerinin çoğunda olduğu gibi Türkiye’de de sağlık hizmetleri “reform” ve “dönüşüm” adı altında ticarileştirilmiş ve sağlık alanı bir Rant alanı haline getirilmiştir.
Sağlık hizmetlerinde bugün kuyruklar bitmediği gibi 22.5 TL olan hekim muayene ücretinin GSS kapsamında olmayanlar veya prim borcu olanlar için 50 TL’ye çıkarılması gibi katkı payı, sağlık hizmetine ulaşamama, hizmetin niceliğinin artarken niteliğinin düşmesi ve eşitsizliklerin giderek artması gibi sorunlar “ AKP kaynak aktararak ve talebi kışkırtarak sağlık ve sosyal güvenlik alanını ulusal ve uluslararası sermaye için çekici hale getirmeye çabalamaktadır. Bunun en açık örneği ise Şehir Hastaneleri Projesindedir. (Birim Dışı Hizmetler arasında yer alan bina ve arazi hizmetleri, görüntüleme hizmetleri, bakımla ilgili hizmetler, olağandışı bakım ve onarım hizmetleri, kat hizmetleri, emniyet, otopark hizmetleri, vb. hizmetlerin yıllık toplam bedelinin en az %70’ini ödeyecektir.) dolara ve enflasyona göre artan yıllık kira ödenecek. Bu bağlamda özel sağlık sektöründe artık orta ve küçük ölçekli hastanelerin yaşama şansının da giderek azaldığını tekelleşmeninse hız kazandığını söylemek mümkündür. Son yıllarda ilaç, özel sağlık hizmetleri ve medikal cihaz ve teknolojiler gibi alanlara yapılan yerli ve yabancı özel yatırımlarda gözle görülür bir artış yaşanmaktadır. Şehir Hastaneleri ile birlikte yerli-yabancı (konsorsiyum) birleşmeler ve satın almalar hızla artmakta Türkiye'de 711 kamu hastanesi, 560 özel hastane ve 70 Üniversite hastaneleri ile sağlık hizmetleri veriliyor.2002’de özel hastane sayısı 271 iken bu sayı 2017 itibariyle 560 oldu. Toplam hastaneler içindeki özel sektör payı ise 2002’de %7,5 iken 2017’de %41,7’ye çıkmıştır. 2018 yılında, Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşları için toplam 37 milyar 571 milyon 386 bin TL’lik bir bütçe ayrılmıştır. Bu rakam, toplam bütçenin ancak %5’ine denk gelmektedir bütçelerin %75-85 i personel giderlerine gitmekte sağlık bütçesinin önemli bir bölümü ilaç tekelerine , özel sağlık kuruluşların dan yapılan hizmet satın alma ve tedavi hizmetlerine ayrılmıştır koruyucu sağlık hizmetlerine değil üniversite hastaneleri borç için de iken arazisi devletten özel- kamu ortaklığı şehir hastaneleri yapılmakta şehir hastanelerine( 4 hastane) kira bedeli 6.2 milyar tl ayrılmıştır.
Tamamlayıcı sağlık sigortası genel olarak, kamu sağlık sigortalarının sağladığı temel teminat paketlerinin kapsamadığı sağlık risklerini, gerek teminat kapsamı gerekse teminat yüzdeleri açısından çeşitli paketler ile üzerine alan bir sağlık sigortası türü olarak tanımlanmaktadır. Cepten ödemelerin ve katkı paylarının tamamlayıcı sağlık sigortası adı altında özel şirketlere yönlendirilmesi hedeflenmektedir Sağlık Uygulama Tebliğleri (SUT) ile sosyal güvence kapsamında sunulan hizmetlerde daralma yaşanmış, pek çok işlem ve ilaç kapsamdan çıkartılmıştır. Yasada, yoksul vatandaşların yararlandığı yeşil kart uygulaması kapsamının SGK gelir-gider dengesine göre değiştirilebileceği ifade edilmiştir. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU AÇIĞI NE KADAR?
2008 yılı 25.9, 2009 yılı 28.7, 2010 yılı 26.7, 2011 yılı 16.2, 2012 yılı 17.2, 2013 yılı 19.6, 2014 yılı 21.5 milyar tl devletimiz 2018 de milli gelirin%22.1 i büyüklüğün de harcama yapmaya niyetli sosyal güvenlik kurumunun prim alacakları 121 milyar tl olmuş 2018 de 90 milyar tl aktarılma öngörülüyor sağlık harcamaların büyük kısmı %92 i sgk dan 2018 yılı için sağlık harcamalarına 127 milyar tl kaynak ayrılmış((ilaç için 29 milyar tl tedavi gideri: 54.2 Milyar tl aile hekimliği: 7 milyar tl) Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde sağlık hizmetinin, karşılığında ücret ödenmesi halinde sahip olunabilecek bir hizmet olduğu anlaşılmaktadır. Sigorta primini ödemeyen 4.2 milyon kişi ödeme gücü olmayan 9.4 milyon kişi bulunmakta sağlık primi aylık da 53 tl dir.”
SES Adana Şube Eş Başkanı Muzaffer Yüksel, Sağlık Bakanlığı’ndan taleplerini de şöyle özetledi:
“2018 bütçesi Güvenceli istihdamın korunması ve geliştirilmesi temel yaklaşım olmalı, bunun için öncelikle kamu harcamaları ve kamu istihdamı arttırılmalıdır. İş güvencesinin sağlandığı, taşeron çalışmanın yasaklandığı bir bütçe hazırlanmalıdır. Kamu emekçilerinin 2017 enflasyon farkı “ek zam” olarak 2018 bütçesi içinde yer almalı, yılın ikinci yarısında ücretleri eriten “artan oranlı vergi dilimi” uygulamasına son verilmeli, ek ödemeler temel ücrete yansıtılmalıdır. Emekçilerin yoksulluğunu arttıran dolaylı vergiler azaltılmalı, Elektrik ve doğalgaz zamları geri alınmalı, 2018’de temel tüketim mallarına herhangi bir zam yapılmamalıdır.
'Sağlık bütçesi' konusunda ilk söylenmesi gereken nokta bu harcamaların 'koruyucu' değil 'tedavi edici sağlık' ve “sağlık turizmi” için düzenlendiği gerçeğidir. Soru 1: 'Hükümet sunduğu bu bütçenin içinde ayrımsız tüm toplumun sağlığı için; hastalıkların önlenmesi, tanısı ve tedavisi, rehabilitasyon ve bakımı için ne kadar para ayırmıştır?'
Soru 2: 'Harcanan paranın ne kadarı doğrudan halkın sağlığı için harcanmaktadır?
'Soru 3: Toplam sağlık harcamalarının ne kadarı doğrudan vatandaştan alınmaktadır, devlet ne kadarını topladığı vergiler üzerinden desteklemektedir?
Soru 4: Kamu-Özel ortaklığı ile yapılan Şehir Hastaneleri’ne Sağlık Bakanlığınca her biri için kaç TL kira bedeli ödenmektedir? Özel şirketlerle yapılan sözleşmelerin içeriği ne için halktan gizlenmektedir?
Biz Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak halkın sağlığını, sosyal güvenliğini ve sosyal hizmeti yok sayan bütçeyi kabul etmediğimizi,
Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin çalışma koşullarının ve ücretlerinin insan onuruna yakışır bir yaşam sürdürmelerini sağlayabilecek bir şekilde iyileştirilmesini,
Sağlık ve sosyal hizmet sunumunun herkese, nitelikli, ulaşılabilir, eşit, parasız ve anadilinde olmasını içeren bir bütçe için mücadele edeceğiz'




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —