İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır, insanca, sağlıklı, nitelikli, hakkaniyetli, adaletli bir çevrede yaşam hakkını savunmanın kentteki yaşam alanlarımızın yok edilmesine karşı çıkmanın gelecek kuşaklara sağlıklı yaşanabilir çevre bırakmanın hepimizin sorumluluğunda olduğunu söyledi.
Dünya Çevre Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi Başkanı Abdullah Bakır, Birleşmiş Milletler tarafından 1972 yılında, çevre konusunda farkındalığı arttırmak için 5 Haziran gününün Dünya Çevre Günü olarak belirlenmesinin üzerinden 41 yıl geçtiğini anımsattı. Bakır açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Son kırk yıl içerisinde, dünya nüfusu 3 milyardan fazla arttı. Doğal iklim değişikliğine ek olarak, küresel atmosferin bileşimini bozan insan faaliyetleri sonucunda küresel ısınmanın boyutları giderek artıyor. Nisan 2013’de yapılan ölçümde, dünya atmosferindeki karbondioksit yoğunluğunun insanlık tarihinin en yüksek noktasına ulaştığı tespit edildi. Ekolojik eşikler aşılmış durumda. Bugünümüzü ve gelecek kuşakların gereksinimlerini, yaşadığımız çevrenin sağlıklılığını, niteliğini, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasını tehdit eden bu durum acil önlem sinyalleri veriyor.
Ancak insana, çevreye önem vermeyen kâr odaklı anlayışlarla sürdürülen plansız ve sağlıksız kentleşme, plansız endüstrileşme ile çevre sorunları daha da artırılıyor. Finans merkezli neoliberalizm, birer sermaye üretim aracı olarak gördüğü kentlerde köklü, telafisi imkânsız değişimler yaratıyor.
TOKİ KENTLERİ BETON YIĞINLARINA ÇEVİRİYOR
Ülkemizde, neoliberalizmin insanı, kenti, çevreyi hiçe sayan anlayışının oluşturduğu hızlı değişimler altındayız. Bu değişim artık yanı başımızda, soluk aldığımız havada, sokağımızda, mahallemizde, işyerimizde, evimizde, soframızda. Yeni kanunlarla eskiden tasavvur bile edilemeyecek yetkilerle donatılan TOKİ ve belediyeler, arkalarında uluslararası sermaye, kamusal alanları yok ediyor, yükseklik sınırı olmayan binalar dikiyor, kentleri alışveriş merkezleri ile donatıyor, yaşam alanlarımızı beton yığınlarına çeviriyor; plansız yapılan tünellere, kavşaklara, alt geçitlere milyarlarca lira çarçur ediyor; dünyamızı, şehrimizi, yaşamımızı, çevremizi kirletiyor.
Seyhan Havzası’nın da içinde yer aldığı Akdeniz Bölgesi, Hükümetler arası İklim Değişikliği Panelinin raporunda, küresel ısınmaya karşı en hassas ve savunmasız bölge olarak yer almaktadır. Yaşadığımız bölgeye ilişkin tehlike arz eden bu durum önlemler gerektirirken, Adana’da kentsel dönüşüm adına portakal bahçeleri yok ediliyor. Kentsel dönüşüm ağaçları kesip yerine bina yapmak değildir, insanların yaşayacağı binaları çevresel dokuyu bozmadan, soluk alacağı alanlar yaratarak, sosyal, kültürel ve çevresel faktörleri göz önünde bulundurarak oluşturmaktır.
5 OCAK RANTA FEDA EDİLİYOR
Yine Adana’da 5 Ocak Stadyum alanına konut ve ticaret merkezi uygun görülerek bir kamusal alan daha ranta feda ediliyor. Kentli, Meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri aylardır bu alanı katletmemeleri için yetkilileri uyarıyor. Ancak ellerinde tüm yasal denetimlerden muaf TOKİ’leri olan yöneticiler bu tepkileri umursamıyorlar; kente, insana, çevreye değer vermediklerini ispatlıyorlar.
Unutulmamalıdır ki, hızla artan çevresel kirlenme karşısında, çevre kalitesini yükseltmeye önem vermek, kentlerdeki sağlıklı yaşam alanlarının nitelik ve nicelikleri artırmak bir zorunluluktur artık.
Bunun bilincinde olarak, İnşaat Mühendisleri Adana Şubesi olarak kentimizin yaşam kalitesini bozacak olan tüm uygulamaların karşısındayız. İnsanca, sağlıklı, nitelikli, hakkaniyetli, adaletli bir çevrede yaşam hakkını savunmak, kentimizdeki yaşam alanlarımızın yok edilmesine karşı çıkmak, gelecek kuşaklara sağlıklı yaşanabilir çevre bırakmak hepimizin sorumluluğudur; şehrini seven, insana önem veren herkesin görevidir. Kentimizdeki tüm olumsuz değişimleri, bozulmaları hep birlikte sorgulayalım, Adana’yı gözetelim.”
