ADANA BAROSU'NDAN 'ŞİRKETLER HUKUKU” PANELİ

Adana Barosu’nun düzenlediği Ticaret Hukuku alanında “Güncel Gelişmeler Işığında Şirketler Hukuku” paneli Seyhan Oteli Güney Balo Salonu’nda yapıldı.

Baro Başkanı Av. Veli Küçük’ün açılış konuşmasını yaptığı panelin Oturum Başkanlığını Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi - Özel Hukuk Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Topaloğlu üstlenirken,  Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolga Ayoğlu 'Şirket Karar Mekanizmalarında Yönetim Kurulu ve Genel Kurul Kararları Ekseninde Meydana Gelebilecek İhtilaflar', Dr. İsmail G. Esin  'Özel Girişim Sermayesi ( Private Equity) Yatırımları ve Şirketler Hukuku; Karar Mekanizmaları ve Veto Hakları', ISTAC Genel Sekreteri Av. Yasin Ekmen’de 'Şirketler Hukuku ihtilaflarında Tahkim' konularında sunumda bulundu.

Baro Başkanı Av. Veli Küçük açılış konuşmasında mesleki sorunlara ve çözüm yollarına işaret etti.2020 yılının ilk günlerinde meslek içi eğitim çalışmaları ve akabinde yoğun bir çalışma dönemine girdiklerini belirtti.

Barolar olarak, İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi’nde Hukuk Fakültesi kurulmasına dair 07 Ocak 2020 tarih ve 2036 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile hukuk fakültelerinin kontrolsüzce çoğaltılmaya devam edilmesini kabul edilemez bulduklarını ifade etti.

Baro Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü;

“Bugün itibariyle KKTC ve Türki cumhuriyetlerindeki üniversitelerle birlikte hukuk fakültesi sayısı 127’ye çıktı. Bu çok yüksek, inanılmaz fazla bir sayı. Siyasal iktidarın Yargı Reformu Strateji Belgesi içerisinde fakülte sayılarının azaltılması, öğrenci kontenjanlarının azaltılmasına ait hükümler mevcutken 2020 yılında da yine popülist politikalarla yeni hukuk fakültelerinin açılması yargı camiamızı gerçekten üzmektedir.

Çünkü,bugün itibarıyla ülkemizde avukat sayısı 135 bini geçti. Hukuk fakültelerindeki öğrenci sayısı 80 bini geçti. 4 yıl sonra yürürlüğe girecek olan hukuk alanındaki mesleklere giriş sınavı oluncaya kadar 80 binden fazla meslektaş sayısında artış olacak. Önümüzdeki yıldan itibaren 190 bin olan hukuk fakültesi tercih etme dilimi 125 bine çekildi biraz da olsa yeni gelen öğrenci sayısında azalmaya sebebiyet verecektir, ama yeteri kadar akademisyen kadrosu bulunmayan hukuk fakültelerinde öğrenci sayısını arttırmak, fakülte sayısını arttırmak yetkin hukukçular yetiştirmediği gibi tam tersi üniversite mezunu işsizler ve iş bulamayan avukatlar ve hukukçular yaratmaktadır. Bu olumsuz sonuç genç meslektaşların bizlere ilettiği kaygılarla hissediliyor. Bizim  Adana Barosu kayıtlarında şu anki çalışma ihtiyacı nedeniyle büro arayan meslektaşlarımızın sayısı 250’yi buldu. Yani sayının artması çığ gibi büyümesinin hiçbir kimseye faydası söz konusu değil. Yetkin akademisyenler olmadan yeni üniversitelerin açılmasının hiçbir mantığı yoktur. Dışardan sözleşmeli anlık ve günlük gelen hocalarla sağlıklı ve iyi eğitim verilmesi mümkün değildir. Talebimizi yineliyorum : popülist  politikalardan bir an vazgeçilip ülke ihtiyaçlarını gözeterek değerlendirme yapıp, fakülte ve öğrenci sayısını bu sayılara göre belirlemeliyiz.”

“HUKUK HUKUKÇULARA BIRAKILMALIDIR”

“Diğer yandan TBMM Başkanlığına sunulan Yazı İşleri Müdürlerinin ve Zabit Kâtiplerinin hâkim ve savcı olmalarının önünü açmayı hedefleyen “2802 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Teklifi” verilmesine dair üzüntü verici girişimden, baroların tepkisi neticesinde doğru bir değerlendirme ile vazgeçilmiş olması ve büyük bir yanlıştan dönülmüş olması, memnuniyet vericidir. Siyasi iktidarın da kamuoyundan, meslek odalarından ve sivil toplum kuruluşlarından gelen uyarıları ve önerileri dikkate almaları gerekmektedir.Umarım ki önümüze tekrar ısıtılarak gündeme getirilen konu olmaz.”

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINA ‘ATATÜRK’TEPKİSİ

Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e kurduğu Diyanet’in 2019 Faaliyet Raporu’nda yer alan sözlerinin kesilerek aktarılmasını eleştirdi. Atatürk’ün “Din lüzumlu bir müessesedir” cümlesini alan Diyanet, Atatürk’ün aynı konuşmasındaki “Softa sınıfının din simsarlığına müsaade edilmemelidir. Dinden maddi menfaat temin edenler, iğrenç kimselerdir” sözlerine ise raporda yer vermemesine tepki gösterdi. “Daha önce de Web sitesinde dahi kurumun kurucusu olarak Atatürk ismi geçmemekteyken, tepkiler üzerine bu yanlıştan dönüldü. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramımıza ve 10 Kasıma denk gelen Cuma hutbelerinde Atatürk’ün adı dahi zikredilmemişti. Diyanet’in en fazla saygıyı göstermesi gereken Cumhuriyetimizin banisi Atatürk’ü yok sayması kabul edilemez bir ayıptır. Nasıl ki Hukuk devleti , adalet için mücadele ediyorsak Atatürk’ün müfredatlardan, hafızalardan silinmesi çabalarına karşı  da sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi

İNTERAKTİF BİR PANEL OLDU

Katılımcıların büyük bir ilgisini çeken interaktif gerçekleşen panelimizin soru-cevap bölümünde ise, konular daha da ayrıntılı olarak ve derinlemesine ele alındı.