ADANA DÜNYA REKORLAR KİTABINA GİRMEYE HAZIRLANIYOR
ADANA DÜNYA REKORLAR KİTABINA GİRMEYE HAZIRLANIYOR
İsmail BAŞKAN
ADANAULUS.COM
Adana 2017 yılı içerisinde veya 2018 yılı başlarında dünya rekorlar kitabına girmeye hazırlanıyor. Projenin sahibi rekor konusunda açıklama yapmaktan kaçınıyor. Rekor ile ilgili sadece küçük bir ipucu veriyor. Rekor kırma olayının bir açılış sırasında gerçekleştirileceğini ifade ediyor.
Adana’da ve Türkiye’de önümüzdeki aylarda bu rekor çok konuşulacağa benziyor. Bu rekor Adana’nın imajına da önemli etki yapacağı ifade ediliyor.
Adana Güney Rotary Kulübü üyeleri, Adana'da Portakal Çiceği Karnavalı'nda Japonya'ya ait dünyanın 'en büyük barış resmi mozaiği' rekorunu kırmıştı. Guinnes Dünya rekorlar kitabına girebilmek için 21 bin adet A4 kağıdı, bin 346 metre kraft kağıt, 32 kilogram yapıştırıcı ile 972 kutu pastel ve kuru boya kullanıldı. 210 günde tamamlanan projeye 279 kişi destek verirken ' Barış ' temalı resim mozaiğin ortasında beliren 'Turna Kuşu ' ile Adana'dan tüm dünyaya sevgi ve dostluk mesajı gönderilmişti.
Uğur Mumcu Meydanı’nda Guinnes Dünya Rekorları resmi hakemi Şeyda Subaşı Gemici, ölçümler sonrasında yaptığı açıklamada, 1111.78 metrekare büyüklüğündeki resim mozaiğin Guinness Dünya Rekorlar kitabına girmeye hak kazandığını belirtti. Açıklamada, rekorun ilk olarak 2002 yılında 643 metrekare ile İngiltere'de, son rekorun ise 2010 yılında 1024 metrekare ile Japonya'da kırıldığı belirtildi.
Guinness Rekorlarında Adana’dan bugüne kadar nelerin yer aldığı da araştırılıyor.
DÜNYA’DA 4 BİN REKOR
Öte yandan bu yıl 62’nci basımı piyasaya sürülen 2017 Guinness Rekorlar Kitabı’nda birbirinden ilginç 4 bini aşkın rekor yer alıyor. Baş editör Craig Glenday Guinness Rekorlar Kitabı için “Bu kitapta herkes için bir şeyler var. Uzay yolculuğundan gezegen bilimine, hayvan krallığından garip insan vücutlarına, muhteşem evcil hayvanlardan sporun çeşitli dallarındaki rekorlara; herkesin kendi ilgi alanına göre bir şeyler bulması mümkün” dedi.
ADANA DENİNCE AKLA GELEN 12 ŞEY LİSTESİ
Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan 10 Ağustos 2014 tarihli köşe yazısında “Adana dendiğinde akla gelen 12 şey” başlıklı yazısı şöyle:
“Sıcağın nasıl bir şey olduğunu fark ettim, nem neymiş öğrendim, kebap yedim, şalgam içtim, “bici bici” tattım, Adanalılar gibi konuştum, “Allah’ına kurban” diye haykırdım, Seyhan Baraj Gölü’ne Boğaz muamelesi çektim, dostlar edindim, fellahlar üzerine konuştum, “en iyi kebap nerede yenir” meselesine daldım, kendimi bir parça Adanalı olarak konumlandırdım. Sonuçta elimde “Adana dendiğinde akla gelen 12 şey” listesi kaldı. İşte o listeyi takdim ediyorum:
1- KEBAP:
Türkiye’nin neresinde olursanız olun “ver bir Adana” diyebilirsiniz. Ancak Adana dışında önünüze gelen ile Adana’da önünüze gelen arasında ciddi fark var. Görünümde fark var, acısında fark var, lezzetinde fark var. Bu lezzeti Adana’da tadan, “Adana kebap ancak Adana’da yenir” hükmünü hayat boyu şiar edinecektir. (Not: İki yerde kebap yedim: Onur Kebap ve Onbaşılar. İkisi de enfesti. Başka yerler de varmış ama denemeye fırsat bulamadım).
2- ŞALGAM:
Acılısı var, acısızı var. İlk birkaç yudumda yadırgıyorsunuz. Sonrası geliyor. Adamı resmen tiryaki yapıyor. Tiryakileri o kadar çok ki şişelenerek yurdun değişik bölgelerinde satışa sunuluyor. Ama bunlar inceden “endüstriyel” şalgam... Şalgamın da hakikisi ancak Adana’da yudumlanabiliyor.
3- ORHAN KEMAL:
Adana’nın Ceyhan ilçesinde dünyaya gelmiş Orhan Kemal... Adana’yı özümsemiş bir yazardır. Romanlarında bu özümsemenin yansımaları yer alır. Başyapıtı “Bereketli Topraklar Üzerinde” adlı romandı. Sinemaya da aktarılan bu roman, Çukurova’da pamuk tarlalarında ırgatlık yapanların hayatlarını çok dokunaklı bir şekilde anlatır. Kısacası Orhan Kemal’i çıkarırsak... Adana eksik kalır.
4 - BİCİ BİCİ:
Bir tür tatlı bu... Rendelenmiş buz, kalıp halinde kesilmiş nişasta parçaları, pudraşekeri ve gül şerbetinin karışımından oluşuyor. Bunun nişastasız olanına “karsambaç” diyorlar. Daha çok seyyar satıcılar satıyorlar. Adanalılar kusura bakmasınlar ama ben pek sevemedim bu “bici bici”yi... Hatta “yeryüzünün en saçma tatlısı” bile dedim.
5- YILMAZ GÜNEY:
Adana sinemayı seven bir şehir. Bunda da Adana’dan çıkıp dünya çapında bir sanatçı haline gelen Yılmaz Güney’in payı büyük. Yılmaz Güney’in açtığı yoldan ilerlemek isteyen nice Adana delikanlısı, kendisini Yeşilçam’a atmış... Kimi başarmış, kimi harcanıp gitmiş. Ama akılda kalan hep Yılmaz Güney olmuş. Efsaneleriyle, hatıralarıyla, eski dostlarının tanıklıklarıyla Yılmaz Güney Adana’da hâlâ capcanlı.
6- SABANCI CAMİSİ:
Rahmetli Sakıp Ağa’nın, yani Sakıp Sabancı’nın Adana’ya kazandırdığı büyük eser... Sabancı çok iş yapmış Adana için... Ancak yaptığı en büyük iş, hiç kuşkusuz Sabancı Camisi... Seyhan Nehri’nin kenarında yükselen Sabancı Camisi, şehrin siluetinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş. Cami o kadar yakışmış ki Adana’ya, sanki asırlardır oradaymış hissini veriyor insana.
7- ADANA DİLİ VE EDEBİYATI:
Nasıl İzmir’de “sigorta” denmiyor “asfalya” deniyorsa, “simit” denmiyor “gevrek” deniyorsa... Adana’da birçok şeye başka bir şey deniyor. Mesela “geri vites”e “anarya” deniyor. Mesela “cam” yerine “cincik” gibi telaffuzu komik bir kelime söyleniyor. Mesela “domates” yerine “banadura” deniyor. Mesela “bisiklet” yerine “teker” deniyor. Mesela “römork” yerine “naylon” deniyor. Mesela “aralık” yerine “kındırık” deniyor. (Cümle içinde kullanalım: “Kapıyı kındırık bırak”.) Mesela “kedi yavrusu” yerine “manık” deniyor. Bir de tabii “Adanalıyık, Allah’ın adamıyık...” diye başlayan ve değişik versiyonları olan bir tirat var. Ayrıca “Allah’ına gurban”ı da unutmayalım.
8- YAŞAR KEMAL:
Sağcı olsun, solcu olsun... CHP’li olsun, MHP’li olsun... AK Partili olsun, HDP’li olsun... Adana’da hemen herkes “Yaşar Kemal” dendiğinde... Şöyle bir gururlanıyor. “Adana’nın nesi meşhur” diye sorduğunuzda “Bizim İnce Memed’imiz var” diyorlar. Yaşar Kemal, Adana’nın medarı iftiharı...
9- TAŞ KÖPRÜ:
Türkiye’nin taş köprüleri meşhurdur. Ama Adana’daki bir başka... Rivayete göre Adana’daki taş köprünün tarihi ta miladi yılın başlangıcına kadar gitmekte... Doğru mu, değil mi? Tam bilemiyoruz. Ama bildiğimiz bir şey var: Bu köprü, dünyanın hâlâ kullanılan en eski köprüsü.
10- HİNTİNCİRİ:
Adana sokaklarında dolaşırken seyyar satıcıların buz üstünde sattıkları bir meyve gördüm. “Baklavadan üstün” sloganıyla satılan bu meyveye Adana’da “frenkinciri” ya da “frenk yemişi” deniyor. “Diken incir” ya da “Dikenli incir” diyenler de var. Acemiler için soyması çok tehlikeli. Çünkü dikeni battığında adamın iflahını söküyor. Ama soyup yediğinizde çabaya değdiğini düşünüyorsunuz: Enfes bir tat.
11- PAMUK:
Pamuk tarlalarındaki ürününü kaldırıp kazandığı parayla İstanbul’a eğlenmeye gelen Adanalı pamuk tüccarlarının öykülerini bilirsiniz. O öyküler biraz geride kaldı. Eskiden Adana ekonomisinin belkemiği olan pamuk, artık o kadar popüler değil. Ama yine de Adana dendiğinde aklınıza uçsuz bucaksız pamuk tarlaları gelsin.
12 - FATİH TERİM:
Karşıma çıkan birçok Adanalıya sordum: “Adana dendiğinde aklına gelen beş şey say”. Hemen hepsi saydıklarının arasına Fatih Terim’i mutlaka yerleştirdi. Fatih Terim Adana için çok önemli bir isim. Tartışmaların dışında tutulan bir isim. Tıpkı Yaşar Kemal gibi bir iftihar vesilesi.