Adana(Ulus)--Ülkemizde talasemi taşıyıcılığının en çok görüldüğü Çukurova, Akdeniz kıyı şeridi, Ege ve Marmara bölgelerinde evlilik öncesi kan taraması yapılıyor.
Talasemi yani (Akdeniz Anemisi) kalıtsal bir kan hastalığı olduğuna dikkat çeken Adana İl Halk Sağlığı Müdürlüğü, talasemi haftası nedeniyle hastalık hakkında toplumu bilgilendirmek amacıyla yazılı bir açıklama yaptı.
Talasemi yani Akdeniz Anemisi taşıyıcı(talasemi minör), hafif hastalık(talasemi intermediya) ve hasta tipi(talasemi major) olarak üç farklı şekilde görülebileceğine dikkat çekilen İl Halk Sağlığı Müdürlüğü açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“Anne ya da babasından yalnızca birinden talasemi genini alan kişide Talasemi Taşıyıcılığı meydana gelir. Taşıyıcıların büyük bir çoğunluğu bu hastalığı taşıdıklarını bilmezler. Talasemi taşıyıcılığı bir hastalık değildir. Kişinin sağlığını etkilemez, hastalığa dönüşmez. Herhangi bir tedavi de taşıyıcılığını değiştirmez. Kişinin talasemi taşıyıcısı olduğunu bilmesi önemlidir. Çünkü bir taşıyıcı başka bir taşıyıcı ile evlenirse talasemi majörlü (hasta tip) çocukları olma ihtimali artar.
Hafif hastalık tipinde yani talasemi intermediyada, hastalığın belirtileri genellikle ileri yaşlarda başlar, kan nakli gerekebilir.
Anne ve babanın her ikisinden de hasta geni alan kişilerde ise tablosu daha ağır seyreden hasta tip yani talasemi majör ortaya çıkar. Akdeniz Anemisi olarak da bilinir. Bu çocuklar kendileri için gerekli olan hemoglobini yeterli miktarda yapamazlar. Belirtileri bebek 3-4 aylıkken başlayan, sürekli kan nakli gerektiren ciddi bir kan hastalığıdır.
Sağlıklı Türk toplumunda beta-talasemi taşıyıcı sıklığı % 2,1’dir. Talaseminin sık görüldüğü ilimizin de dahil olduğu 16 merkezde ortalama talasemi taşıyıcı sıklığı % 4.3 bulunmuştur.”
15 KİŞİDE HASTALIK TESPİT EDİLDİ
Adana Halk Sağlığı Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Adana Ticaret Odası Kalıtsal Kan Hastalıkları Tanı Merkezinde 2013 yılında 20 bin 660 kişiye evlilik öncesi tarama yapıldı, 721 kişide kalıtsal kan hastalığı taşıyıcılığı, 15 kişide de hastalık tespit edildi.
Ülkemizde Çukurova, Akdeniz kıyı şeridi, Ege ve Marmara bölgelerinde talasemi taşıyıcılığının çok sık görüldüğüne dikkat çekilen açıklamada bu tür hastalıklardan korunmada en etkili yöntemlerin toplum eğitimi, taşıyıcıların taranması, genetik danışma ve doğum öncesi tanı olduğu anımsatıldı. Açıklamada, “Adana’da ruhsatlı tek tanı merkezi, Adana Halk Sağlığı Müdürlüğüne bağlı Adana Ticaret Odası Kalıtsal Kan Hastalıkları Tanı Merkezi'dir. Tanı Merkezine evlenecek adaylardan önce biri başvurmakta, kanı incelenmekte, eğer taşıyıcı çıkar ise diğer eşten de kan örneği alınarak incelenmektedir. İki taşıyıcının evlenmesi durumunda, sağlıklı çocuk sahibi olunabilmesi konusunda tıbbi danışmanlık hizmeti verilmektedir. Çukurova Üniversitesi III. Basamak Tanı Merkezi olarak Tarama Merkezi faaliyetlerine destek vermekte ve doğum öncesi tanı çalışmalarını sürdürmektedir.” denildi.