Tarih: 20.11.2013 10:05
Adana’da Adliye Binasına Yürüdüler
Antakya Armutlu’daki Gezi direnişindeki yargılamalarla ilgili bir grup Adana’da Atatürk Parkı’ndan Adliye Binasına yürüdü.
Meslek Kuruluşları, Sendikalar, Siyasi Partiler adına hazırlanan basın açıklaması Derya Çiçek tarafından okundu. “Yaşamı Savunmak Suç Olamaz” diyen Çiçek, açıklamasında şöyle dedi:“Gezi Parkı direnişinin kıvılcımıyla İstanbul Taksimde başlayan sonrasında tüm Türkiye'yi saran halk hareketinde, Türkiye çapında düzenlenen operasyonlarla, işkencelerle gözaltına alınıp ve tutuklanan insanlara özgürlük istiyoruz!
Gezi parkı eylemleriyle başlayan, demokratik hak ve talepleri için sokağa çıkan binlerce direnişçiye, devletin yanıtı çok ağır oldu. Gözaltına alınırken ve gözaltındayken onlarca kadın polisin tacizine ve çıplak aramasına maruz kaldı. Gezi tutuklusu Elif Kaya İzmir Şakran Cezaevinde 14 gardiyan tarafından çırılçıplak soyularak taciz edilip dövüldü. İfade özgürlüğünün bir hak olduğunu unutan devletin polisi, eli palalı sopalı, silahlı AKP yandaşları elbirliğiyle ve şuursuzca saldırıp gençlerimizi katletti. Binlerce insan yaralandı, yüzlercesi de polisin attığı gaz bombalarıyla gözlerini kaybetti. Haziran ayaklanması sırasında, Okmeydanı'ndaki evinden bakkala ekmek almaya giderken, polisin attığı gaz bombasıyla başından vurulan Berkin Elvan, hala yoğun bakımda. Taksim Dayanışması 'Berkin Elvan için adalet istiyoruz' şiarıyla Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yapmak istedi. Ancak polis, kitlenin adliye önünde toplanmasına izin vermedi, tazyikli su ve plastik mermi ile saldırdı. En az 5 kişi gözaltına alınırken, bir kadının bacağı kırıldı.
Direniş bitti diyenlere cevap direniş Okmeydanı'dır, Tuzluçayır'dır, Armutlu'dur, Lice'dir, ODTÜ'dür. Bütün bu hukuksuz ve adaletsizliğin tek sorumlusu ise AKP hükümetidir!
Gezi Parkı eylemlerine destek verdikleri için katledilen Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz ve Ahmet Atakan ile Lice'de jandarma kurşunuyla öldürülen Medeni Yıldırım'ın failleri aramızda. 20 Kasım'da Eskişehir'de görülecek olan Ali İsmail Korkmaz'ın ölümü ile ilgili 5'i tutuklu 8 kişinin yargılanacağı dava 'güvenlik' gerekçesiyle Kayseri'ye alındı. Şimdi bizden güvenlik gerekçesiyle davanın başka ile sürüldüğüne inanmamızı kimse beklemesin. Aynı Eskişehir, Mardin Kızıltepe'de 12 yaşında, 13 kurşunla öldürülen Uğur Kaymaz'ın davası için güvenli şehirdi. Ne oldu da bir anda güvensiz oldu? Kayseri değil Fizan'a gönderseniz yine de katillerin peşindeyiz. Adalet yerini bulana, gerçek suçlular yargılanana, çocuklarımız, kardeşlerimiz serbest kalana kadar her yerdeyiz.
Öte yandan içişleri Bakanı Muammer Güler Taksim'de başlayan ve Türkiye'yi saran Gezi parkı olaylarının bir bölümünü kavrayamadıklarını açıklamış. Hiç şaşırmadık bu açıklamaya. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bu kadar büyük bir şiddet olayıyla karşılaşıldığını ve polise şiddet uygulandığını(!) açıklayan Güler, yurt genelinde 80 ilde toplam 5 bin 532 protesto gösterisi düzenlendiğini ve olaylarda 198 kişinin tutuklandığını belirtiyor. Ama nedense bu açıklamaların arasında polis tarafından katledilen gençlerimizle, yaralaman ve gözlerini kaybeden yüzlerce insanlarla ilgili hiçbir sorumluluk almadıklarını görüyoruz.
Antakya Armutlu ülkedeki direnişin bir başka adresi idi. 22 Temmuz sabahı evlere ve sevgi parkına yapılan operasyonlarda onlarca kişi gözaltına alındı. Adana’da özel yetkili mahkemelerce 14 kişi tutuklanarak cezaevlerine gönderildi. Operasyondan bir gün önce R.Tayyip Erdoğan AKP İl Başkanları'nın düzenlediği lüks iftar programında 'İşte bakın Hatay'da hala kaşıyorlar, durmuyorlar. Ama biz bunlara fırsat veremeyiz, bu yanlışlara sapanlara kusura bakmasınlar gereken cevabı vermek zorundayız' diyerek operasyonun sinyalini vermişti. Şimdi soruyoruz demokratik hakları için sokakta mücadele edenler mi, yoksa demokratik haklarımıza müdahale edenler mi kaşıyor ve durmuyorlar? Sokakta duranlara bile tahammül edemeyen bir iktidar, Gezi Parkı direnişçilerinin barışçıl, demokratik ve şiddetsiz duruşlarını bozmak için çabalarken asıl siz kusura bakmayın, bizler bu oyuna gelmeyeceğiz.
İşte bugün burada, Adana 8. Ağır ceza mahkemesinde görülecek duruşmada yaşam haklarını savundukları ve en demokratik haklarını kullandıkları için 14'ü tutuklu 27 yoldaşımız adalete gereken cevabı vereceklerdir. Her zaman için onların yanında olduğumuzu ve haklı mücadelelerini sonuna kadar savunacağımızı hiç bıkmadan usanmadan haykıracağız.
Demokrasi güçleri olarak, AKP iktidarını ve onun polisini faşist baskılara ve her türlü zorbalığa, tutuklamalara derhal son vermesini, hukuka bağlı kalması konusunda yeniden uyarıyoruz. AKP iktidarı ve Polis baskısıyla halkın eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi taleplerinin ezilmesinin mümkün olmadığını, bu baskıları uygulayanların halkın karşısında hesap vereceğini unutmamaları gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. “
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —