TMMOB Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Ozan Tüzün, mimarlık gününün bu yıl “Daha iyi bir kentsel geleceğe doğru” temasıyla kutlandığını belirterek, “Kentsel tasarım ve mimari; daha iyi bir kentsel gelecek ve daha iyi bir yaşam kalitesinin anahtarıdır” dedi.35 yıldır her yıl ekim ayının ilk pazartesi gününün “mimarlık günü” olarak kutlandığını, BM Dünya Konut Günü’ne paralel olarak kutlanan 2020 Dünya Mimarlık gününün bu yılki temasının;
“Daha iyi bir kentsel geleceğe doğru” olarak belirlendiğini ifade etti. Tüzün açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Küresel salgın, krizlerin tüm dünyada sosyal yaşam biçimlerini ve alanları yeniden şekillendirdiğini bununla beraber, en yoksul ve en savunmasız nüfusu orantısız bir şekilde etkilediğini gözler önüne seriyor.Kentsel planlama, tasarım ve mimari, daha iyi bir kentsel gelecek için çok önemlidir.Biz mimarlar için bu özel günde hatırlatmak isteriz ki; Barınaktan kentsel tasarım boyutuna kadar yaşam alanlarını düzenleyen yapı ve mekân tasarımı etkinliği olan mimarlık,
toplumun gereksinmelerine, yapısına, ekonomik verilere, teknolojik gelişmelere bağlı olan bir sanattır. Mimarlık yapıtı bünyesinde bulundurduğu farklı disiplinlerin, bilimlerin ve uzmanlıkların katkılarıyla bilim, sanat, teknik ve insan yaşamıyla doğrudan ilişkilidir.
Mimarlık, insanlara yaşam çevreleri sunar ve onların yaşamını etkiler. Konutlar, okullar, işyerleri, fabrikalar, hastaneler gibi yapıların hepsi mimarlık ürünüdür. İyi tasarlanmış yaşanabilir mekânlar, verimliliği artırır, insanlara kimlik verir ve onları mutlu kılar.
Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını garanti altına alan Anayasamız, kaliteli bir çevre elde edilmesi konusunda sorumlulukları tanımlamıştır. Her vatandaşımızın sahip olması gereken t
oplumsal haklarımızın elde edilmesinde başvuracağımız adres mimarlıktır.Sağlıklı arazi kullanımı, yapıların, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini karşılayacak şekilde ve bilimsel yöntemlerle elde edilmesiyle yapılacak nitelikli uygulamalar kent ve ülke ekonomisine ve refahına doğrudan katkı sağlar.
Kaynaklarımızın doğru kullanılması için Mimarlık ihtiyaçtır.Kültürlerin temelini, farklı dönemlerde üretilmiş mekânların, inşa edilmiş binaların birbirlerini bütünlediği yapılı çevre oluşturur. Kültürel miraslarımız değerli birikimlerimizdir.
Birikimlerimizin değerlendirilmesinde mimarlık önemli rol oynar. Mimarlık; toplumsal haklarımızın ve kaynaklarımızın korunmasında, birikimlerimizin değerlendirilmesinde olduğu gibi; kültürel / sanatsal yaşamın vazgeçilmez parçası olarak kentlerimizin yapılaşmasında önemli bir değer olarak ortaya çıkar.Kaliteli mimarlık uygulamalarında yerel yönetimler ise, taşınmazlarının sahibi ve işvereni olarak önemli bir role sahiptir. Büyük yerleşmeler, geniş kapsamlı kentsel projelerin elde edilmesinde veya tek bir bina ölçeğindeki yapıların, özel sektöre de örnek oluşturacak yüksek bir mimari kalite sunması, tasarım ve uygulamanın uzun ömürlü olması beklenir.
Sürdürülebilir bir kent modeli yaratmak üzere kentlerimizde; yaşamı kolaylaştıran projelere ve insanlarımızın mutluluğuna katkı verecek dokunuşlara, planlamaya, ortak akıl ve katılımcılığı esas alan birlikte üretme çabasına ve tüm bunları yerine getirmek üzere yerel yönetimlerin koordinasyonuna ihtiyacı vardır.
Bugün vatandaşlarımızın yerel yönetimlerden beklentisi, büyük ve çılgın projeler değildir. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizin de buna imkan tanımadığı açıktır. Ancak bu durum, kentli haklarını savunan politikaların geliştirilmesi ve hızlıca uygulamaya konmasına mani de değildir. Engelsiz bir kent, problemsiz bir ulaşım, ulaşım aracı olarak bisiklet için alt yapı, kesintisiz yeşil kanallar, nefes alınabilecek noktalar, fonksiyonuna uygun düzenlenmiş festival alanları hemen sayabileceğimiz, çözümleri basit, basit olmasına karşın yaşanabilir bir çevre için büyük olanaklar sunan projeler olacaktır.
”