'ADANA´DAKİ BİNALARIN YARISI KAÇAK'
'ADANA´DAKİ BİNALARIN YARISI KAÇAK'
Adana Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili ve Şehir Plancısı Ulaş Çetinkaya: 'Adana´daki 800 bin yapının yarısı veya fazlası kaçak yapı durumunda' dedi.
Adana Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili ve şehir plancısı Ulaş Çetinkaya, Yeni Adana Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, Adana´da bulunan toplam 800 bin yapının yarısının imar barışından faydalanabileceğini söyledi.
İmar barışı olarak da adlandırılan imar affının Adana boyutuna ilişkin açıklamalarda bulunan Çetinkaya, mevzuata göre kaçak yapı yapanların 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırıldığını ancak yıllardır bunun uygulanmadığını kaydetti.
Adana´da yaklaşık olarak 800 bin civarında konut bulunduğunu belirten Çetinkaya, “800 binin 300 bin civarı Seyhan´da yer almakta. Diğerleri de Yüreğir, Sarıçam ve diğer 15 ilçeye dağılmakta. Seyhan´a bu konutların bunun sadece 178 bini ruhsatlı durumda. 80 bin civarında da iş yeri var. Bunun sadece 40-45 bin civarında ruhsatlı. Yani dikkat ettiyseniz rakamlar yarı yarıya” diye konuştu.
Çetinkaya, özellikle büyükşehirlerin büyük bir kısmının ruhsatsız veya kaçak yapı konumunda olduğuna vurgu yaparak, “Bu rakamları bir araya getirdiğimizde özellikle Seyhan´da yüzde 60 yüzde 70 civarında, Yüreğir´de yüzde 75 civarında. Adana ölçeğine bunu ortaladığımızda binaların yarısı veya yarısından biraz fazlası kaçak yapı durumunda” ifadelerini kullandı.
Kentteki 800 bin yapının neredeyse 400 bininin imar affından yararlanacağını açıklayan CHP Seyhan Belediye Meclis Üyesi ve Adana Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Çetinkaya, şunları söyledi:
“Zaten şu anda bulunduğumuz ortamda nitelikli yapılar var. Geri kalan birçok alan tarımsal araziler üzerinde ve hisseli arazi satışlarıyla kaçak yapı konumunda. Bir de ruhsatını almış 10 katlı yapı var ama bunu 12 kat yapmış veya 3 bin metrekare arsasında yapı yapacakken bunu 3 bin 500 metrekare yapmış. Bu da bu imar affının içerisinde değerlendiriliyor. Bu problemlerin çözülmesi gerekiyor mu, gerekiyor. Ama teşvik edici ve toplumsal barışı zedeleyecek biçimde olmaması gerekiyor.” (Kaynak: Yeni Adana Gazetesi)