ADANA’DAN KOZAN’A…
Yola çıktığımızda öğle yaklaşıyordu.
Geçtiğimiz hafta bir gün kalmak için cumartesi günü gitmiş, pazar gününün sonunda geri dönmüştük Horzum yaylasından…
Bir hafta sonra yeniden yoldayız… Önce Kozan’da birkaç saat kalacak, Ardından Horzum yaylasının yolunu tutacağız.
Kozan her zamanki gibi; bir sor, bin dinle!
Kime sorsanız ya içinde bulunduğu zorluktan, ya belediyenin yetersizliğinden, ya covid 19 sürecinde bir başına kalışlarından, ya ektiği buğdayın hasadından, uzun bakımlı narenciye bahçesinden, okula gidecek çocuğunun yaşayacaklarından, sınava giren öğrencisinin içinde bulunduğu bunalımdan, asgari ücretle geçinemediklerinden, emekli ikramiyesiyle alamayacağı kurbanlıktan…
Eski siyasetçilerden Demirel’in “ağzı olan konuşuyor” dediği gibi değil de, “sorduğundan tam da karşılığını alıyorsun” açıkçası…
***
Belediye Başkanı Kazım Özgan’ın, iki dönem yaptığı başkanlık sürecini “çok” iyi biliyorum.
“İktidar” partisinin arkasında olması, o yıllarda Abdüllatif Şener’in AKP’nin kurucuları arasında bulunması Özgan’ın Kozan’da rahat çalışmasını sağlıyordu.
Öncesinde görev yapan belediyenin “taşınmazları” bile elden çıkarma yoluna giderken, Özgan’ın atıl durumda sayılan birçok değerleri topluma kazandırması Kozanlı için sevindirici gelişmelerdi.
Kozan ünlü gazeteci, bilim insanı, akademisyen tanıma konusunda da şanslıydı.
Yılar sonra kokuşmuşluktan kurtarılan Belediye Sineması, Kozanlı’ya yeni “bakışlar” kazandıracak bilgi şöleni (sempozyumlar) için kapılarını aralıyordu.
Kozan için, Kozanlı için bugüne değin “alışık” olunmayan etkinliklerdi bunlar!
***
Bugün “iktidar” partisinin belediye başkanı değil, Özgan…
Etrafında bulunanlar “gidişten” hoşnut olduklarını, iyi işler yapıldığını söyleseler de, “dışarıdan” bakanlar Özgan’ın içinde bulunduğu çıkmazı dile getirmekten uzak kalmıyor!
Bir muhtar, salgın sürecinde belediyeden pek destek göremediklerini, kendi aralarında oluşturdukları paketleri yurttaşlara dağıttıklarını, söyledi. “Bunda belediye başkanını suçlamıyorum, belediyenin gücü bu, ama öyle zorlanıyoruz, öyle tartışmalı anlara yaşıyoruz ki” demekten de uzak durmadı.
Şunu düşünüyorum:
Başkan Özgan, belediyenin gücü-olanağı olsa, bunu Kozanlı’yı sevindirmek için kullanacağını biliyorum.
Geçtiğimiz günlerde gerek Adana medyasında, gerekse Kozan’da konuşuldu…
Kozan Belediyesi’nin daha önceden istediği “borçlanma yetkisine” olumlu bakan/ onaylayan belediye meclisi, geçtiğimiz günlerde yapılan oylamada “ret” oyu veriyorlar!
Öncesinde Kozan için “gereksinim” olarak olumlu karşılanan bir durumun, bu yıl yapılan oylamada “gereksiz” olduğu kanısı/ olumsuzluğu ayakta alkışlanmalı mı, yoksa kim için böyle davranıldığı” sorgulanmalı mı?
***
Herkesin sorunu, herkesin yaşadığı, herkesin içinde bulunduğu kaygısı kendine büyük!
“İktidar” her fırsatını bulduğu anda istediği kadar yurttaşın “yaşamını rahatlatıcı” kararlar/ paketler/ uygular yaşama geçirdiklerini yinelesin; onu siz Kozan’dan, onu siz Kozan Belediyesinden, onu siz Kozan’daki mahalle muhtarından, unu siz dar gelirli yurttaştan sorun!
Kozan için, yönetenler için, burada yaşayanlar için “kaygı” büyüdükçe yaşamda zorlaşıyor!
Kozan’da yaz ayları Adana’nın dulda da kalan yerler gibi serin olmaz!
Kozan Kalesi’nin üzerine düşen güneşin yalımı, beton yapıların yüzüne çarparak bungunluk verir!
Kış aylarında da bundan ayrı olmaz; vuran ayazla soğuyan kozan Kalesi, beton yapıları dondururcasına üşütürken sokak aralarında kavurucu bir hava estirir!
Yaz aylarında Yukarı Çarşı’da bulunan büyük ağaçların altı artık serinletmiyor, köprüdeki Çamlı Kahve eskisi gibi değil; dört bir yanı “puşt zulasıyla” çevrilmiş, dört bir yanın “hava akımı” kesilmiş!
***
Salgın sürecinde olsun, Kozan’da olsun, bir başka yerse olsun; birbirini bu denli tanıyabilen yerleşim yerlerinde, birbirini denetleme sorgulama olanağının bulunduğu bir kentte Belediye Başkanı Kazım Özgan’ın yaşadıklarını, belediye meclis üyelerinin bu denli katı/ sorumsuz oluşlarını görmezden gelmek “o” kent için şanssızlık olur, diye düşünüyorum!
En “basit” bir borçlanmada belediyenin elini-kolunu bağlarsanız, “topal ördek” durumuna düşürürseniz kim kazanır; Kozan mı?
Dellendirmeyin beni!
***
Kozan’ın zorlukları çok; yine döneceğim…
Şimdilik bu kadar…
Yolculuk Horzum Yaylası’na…