Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyeleri ile basın emekçileri, Manisa Soma'da yaşanan maden kazasında yaşamını yitiren maden emekçileri için saygı duruşunda bulundu.Atatürk Anıtı'ndaki törende Cumhuriyetin kurucusu, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, Silah arkadaşları, şehit ve gaziler ile hayatlarını kaybeden Soma Maden İşçileri için 1 dakikalık saygı duruşunun ardından, günle ilgili olarak hazırlanan basın bülteni okundu.
Başkan Cafer Esendemir'in okuduğu basın metni aynen şöyle:
“Soma işçisi yalnız değildir. Madencinin yazgısı; ölüm olmamalıdır. Fıtratında ölüm olduğu söylenen madencilik sektörünün, gelişmiş ülkelerde modern şartlarda yapıldığı ve yaşanan iş kazalarında ne kadar az can kaybı meydana geldiği bilinen bir gerçektir.Dünyada kömür üretiminde ilk sırada yeralan Almanya’da son 5 yılda meydana gelen can kaybı 3’tür. Bu sayı ülkemizde son 6 yıl için 3 binin üzerindedir. Türkiye bu tür kazalarda Avrupa’da birinci, Dünyada ise üçüncü durumdadır.
Çalışma koşulları, iş güvenliği, sendikasızlaştırma, taşeronlaşma ve alınması gereken önlemlerin yetersiz kalması nedeniyle yaşanan bu ölümler, iş kazası değil cinayet sayılmalıdır.
Yerin metrelerce altında alın terini kömürün siyahına karıştıran, yeraltı dehlizlerinin soğukluğu, karanlığın ürpertisinde, çok zor şartlarda ekmek parası kazanan maden işçisinin emeğinin hakkını alabilmesi, özlük haklarına kavuşması, en ağır işçiliğin yaşandığı bu sektördeki hak kayıplarının önüne geçilmesi, taşeron sisteminin kaldırılması gerekmektedir.
Manisa Soma’da 282 maden işçimizin hayatını kaybettiği, halen 100’ün üzerinde madencimizin yeraltında olduğu ve akıbetlerinin bilinmezliği karşısında, basın mensupları olarak, büyük bir endişe ve kaygı duymaktayız. Üzüntümüz sonsuzdur.
Bu ölümlerin son olması için; öncelikle sorumluların adalet önünde hesap vermesi sağlanmalıdır. Bu arada; maden ocaklarının iş güvenliği ve işçi sağlığı açısından çalışılabilir duruma getirilmesi, sendikasızlaştırmaya ve taşeronlaşmaya son verilmesi, çalışma yasalarında hukuki düzenlemelerin bir an önce yapılarak, hayata geçirilmesini diliyoruz.
İhmal ve denetimlerin yetersizliği nedeniyle işverenin insafına terkedilmiş olan maden işçisinin yaşadığı bu acı olayı kınıyoruz.
Soma işçisi yalnız değildir. Yaşanan çağın tanığı olan basın mensupları olarak, daha az maliyet ve daha fazla kar hesabı yapanları kınamak, kazaların kader olmadığını haykırmak, alın teri ve yüzünün karası sofrasındaki ekmek olan maden işçisine destek olmak, hayatlarını kaybeden kardeşlerimizi anmak için buradayız. Ruhları şad, mekanları cennet olsun”