Bu yıl da anız Çukurova’nın kâbusu oldu. Bilinçsiz çiftçilerin anız yakması Çukurova’yı yaşanmaz hale getirdi. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş çiftçinin kendi geleceğini yaktığını belirterek, bir yolcu uçağının piste inişini engelleyecek kadar tehlikeli boyutlara ulaşan anız yakımı sorununun yasakla değil, bilinçle çözülebileceğine dikkat çekti.
İkinci ürün yetiştiriciliği ile Haziran ayının ilk haftasında buğday hasadıyla birlikte tüm Çukurova’yı kara bulutlar kaplıyor. Kentin üzerine karabasan gibi çöken anız artıkları yaklaşık 10-12 gün sürüyor. Prof. Dr. İbrahim Ortaş anız yakılmasının Çukurova’yı yaşanamaz durma getirdiğini belirterek, çiftçinin sadece toprağını değil kendi geleceğini yaktığını söyledi. İkinci ürün mısır ekimi ile birlikte artan anız yakılması konusunda yapılan bütün uyarı ve cezai uygulamalara rağmen çiftçinin anız yakmaya devam ettiğini açıklayan Prof. Dr. Ortaş, çoğu çiftçinin bilinçli olarak anız yaktığını söyledi. Bilinçsiz çiftçilerin bazı durumlarda 42 TL’lik ceza işlem ücretini ödeyerek anız yakmaya devam ettiğini söyledi.
Anız Yakılmasının Önüne Geçilmesi İçin Neler Yapılması Gerekiyor?
Prof. Dr. İbrahim Ortaş “Kendi ellerimizle yakarak öldürdüğümüz topraklarımızın korunması için ne yapabiliriz? Ne yapılmalıyız?” sorusunun cevabını da verdi. Prof. Dr. Ortaş öncelikle devletin, çiftçinin, bilim kuruluşlarının ve çiftçi birliklerinin yapacakları olduğunu belirterek yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı;
“Çiftçiye Destek Sağlanmalı.”
“Anız yakılmasını önlemek adına çiftçilerin “yasaklar yerine” devlet tarafından uygulanması planlanan teşvikler ve çiftçilere konunun ciddiyetine ilişkin anlatımların yapılması daha ikna edici olacaktır. Topraktaki anızları karıştırıcı ekipmanlar açısından çiftçiye kredi desteklerinin verilmesi önemlidir. Çiftçiler için toprak işlemede karşılaştığı en ciddi sorunların başında petrol gideri geliyor. Kullanılan mazotun pahalı olması çiftçiyi kolay yoldan anız yakmaya yönelttiği için çiftçilere ucuz mazot desteğinin yapılması gerek.”
“Toprak İşleme Yöntemi Değiştirilmeli.”
“Buğday hasadı yapıldıktan sonra toprak nemini koruyorken zaman kaybetmeden toprağın sürülmesi işlemi daha kolay olabilir. Eğer doğrudan büyük sürüm yapılmayacaksa yüzeyde kalan anızların sapların toprağa karıştırılarak toprakla bütünleşmesi sağlanabilir.”
“Anızı Toprakta Tutmamız Gerek
“Çiftçilerin buğday ve mısır anızı yakmak yerine değişik tekniklerle anızları toplayıp samana dönüştürmelerinin buğday ve mısır geliri kadar ek gelir sağlayabilirler. Ayrıca hasattan sonra anızların geliştirilen ekipmanlar yardımıyla parçalanarak toprağa karıştırılması en doğru ve kullanılabilir bir yöntem olduğunu önerebiliriz. Anız yakılmasıyla biz topraklarımızı farkına varmadan elden çıkarmış oluyoruz. Anız yakma işlemiyle her ekimde bir önceki ekimden daha fazla gübre kullanmak zorunda kalıyoruz. Topraklarımızın kalitesi ve verimi düşüyor. “Anız yakmak değil anızı toprakta tutmamız gerek” anlayışı ile bilinçli bir çiftçiliği önerebiliriz.”
Cezalar Arttırılmalı
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yayınladığı tebliğe göre, anız yakanlara dekar başına bu yıl 38 lira idari para cezası uygulanıyor. Anızların orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile yerleşim alanlarda yakılması halinde bu ceza 5 kat artırılıyor. Üreticilere, anız yakmanın yasak olduğu kesin bir dille anlatılmalı, yakılan anızlardan tarla sahibi sorumlu tutulmalı. Cezalar ağırlaştırılmalı. Böylece anız yangınlarına çare bulunabilir. Ayrıca üreticilerimizin toprağı yakmaması için önemli bir eğitim gayreti gösterilmeli. Teşvikler artırılmalıdır.”