Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu bir açıklama yaparak İstanbul Adalet Sarayı’nda adliye muhabirlerinin çalışmalarını engellemeye yönelik uygulamaların basın özgürlüğüne aykırı olduğunu belirtti. TGC, adliye muhabirlerine yönelik bu uygulamalardan acil olarak vazgeçilmesini istedi.
İstanbul Adalet Sarayı’nda görev yapan adliye muhabirlerinin terörle mücadelede görevli savcılarla görüşmelerinin takibe alınması, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu tarafından “basın özgürlüğüne aykırı bir uygulama olarak” değerlendirildi.
Halkın gerçeklerini öğrenme hakkına hizmet eden gazetecilerin haberlerini hiçbir baskı altında kalmadan yapmalarının önemine işaret eden Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklama şöyle;
“Türkiye basın özgürlüğü açısından sorunlu ülkeler arasında yer alıyor. Bu alandaki sorunlar nedeniyle Türkiye’deki basın özgürlüğünün durumu ‘kriz’ olarak tanımlanıyor. 80’i aşkın gazeteci cezaevinde tutuluyor. Çok sayıda gazeteci de yazdıkları nedeniyle yargılanıyor. Bu olumsuz tablo bir demokrasi ayıbı olarak dururken gazetecilerin çalışmalarını engelleyen uygulamalara bir yenisinin daha eklendiğini üzülerek görüyoruz.
İstanbul Adalet Sarayı’nda görev yapan adliye muhabirlerini baskı altına almaya yönelik uygulamalar halkın haber alma hakkına da zarar vermektedir. Baş savcılık talimatıyla gazetecilerin adliyede savcılarla yaptığı görüşmelerin kayıt altına alınması bunun bir örneğidir. Savcılardan randevu alan gazetecinin ‘adı-soyadı’, ‘hangi kurumda çalıştığı’, ‘kimden randevu aldığı’, ‘randevu aldığı tarih ve saat’, ‘İçeride ne kadar süre kaldığı’ ve ‘o gazetecinin telefon numarası’ ile ‘T.C. kimlik numarasının kayıt altına alınması birer baskı unsurudur. Bu uygulama gazetecilerin haber almasını engellemeye yöneliktir. Gazetelerde çıkan haberlerin kaynağını tespit etmek için de kullanılabilecek bu uygulamadan acil olarak vazgeçilmesini istiyoruz.”