Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Üyesi, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, AKP iktidarları süresince tam 23 kez değişiklik yapılmış maden yasasına 24. kez yeni hükümler getirilerek yeni bir kaosa meydan verileceğini belirtti.
MADEN KANUNU 24. KEZ, 27. DÖNEMDE 4. KEZ DEĞİŞİYOR!Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda maden yasasında değişiklik yapılmasını teklif eden ve meclise sunulan ‘Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ görüşmelerinde partisi adına konuşan Dr. Şevkin, 47 maddelik kanun teklifinin sorunları çözmediği gibi yeni sorunları beraberinde getireceğini kaydetti.
Her biri ayrı uzmanlık konusu olan ve her maddesi farklı kanunları ilgilendiren torba kanun mantığı ile komisyona sunulan teklifin sadece 27. dönemde yapılacak 4. değişiklik olacağına işaret etti. Görüşmeler esnasında ilgili kurum ve kuruluşlar, sektör temsilcileri, meslek odaları, sendikalar, çevreci kuruluşlar gibi konunun muhatabı bütün bileşenlerin bir araya gelerek sağlıklı, sürdürülebilir bir sürede ihtiyaçlara cevap verebilecek bir yasa ile toplumun karşısına çıkılması gerektiğini ancak bunun gerçekleşmediğini dile getiren Dr. Şevkin, meclisin soruna çözüm bulan değil günü kurtaran bir konuma düşürüldüğünü söyledi.
Kanun teklifinin kamu yararı göz ardı edilerek hazırlandığını, denetim mekanizmasının gevşetildiğini, cezaların caydırıcılıktan uzaklaşıp ödül haline getirildiğini ifade eden Dr. Şevkin, maden yasası, doğalgaz, Elektrik Piyasası, kamu ihale kanunu gibi farklı alanların ayrı ayrı incelenmesi gerekirken kanunların bir araya getirilerek torba kanun mantığı ile sunulmasının hukuk devletine, Anayasa ilkelerine zarar verdiğini vurguladı.
VERİMSİZLİK, YOLSUZLUK VE YOZLAŞMA VAR…Kanun teklifinde “Ne yapsak da bazı şirketlerin işini kolaylaştırsak” mantığı güdüldüğünü, devlet denetiminden ve vergi uygulamalarından vazgeçildiğini kaydeden Dr. Şevkin, ayrıca vatandaşa somut yararlar getirilmediğini söyledi.
Bazı şirketlerin ihtiyaçlarını karşılamaya dönük, adrese teslim maddeler getirildiğine yönelik şüphe uyandığını vurgulayan Dr. Şevkin, “Madenler; uygarlıklara yön, çağlara adını veren son derece önemli kaynaklardır. Milyonlarca yılda oluşmuş ve yenilenemez kaynaklar olan madenlerin aranması, bulunması, haritalanması, rezerv hesabının yapılıp çıkarılması, çevreyi ve doğayı koruyarak işletilmesi ve uç ürüne dönüştürülerek insanlık yararına sunulması gerekmektedir” dedi.
Türkiye’nin
madene olan ihtiyacının her yıl yüzde 8 arttığını, kaynakların sömürülmesine ve talan edilmesine karşı durulması gerektiğini belirten Dr. Şevkin, diğer pek çok alanda olduğu gibi, madencilik alanında da yol alınamayışının belirgin nedenleri arasında; stratejik öngörüyle insan kaynakları planlamasını da göz önüne alan ulusal kalkınma modellerinin bir türlü geliştirilememesi ve yönetsel yapılardaki verimsizlik, yolsuzluk ve yozlaşmanın bulunduğunu ifade etti.
JEOTERMAL ENERJİ DOĞRU KULLANILMIYOR!Maden Kanunu’nun sürekli değiştirilen bir mevzuat olmak yerine sektörün her kesiminin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde, yatırımlara ortam hazırlayan, güven veren, uzun soluklu olmasının önemine dikkat çeken Dr. Şevkin, Enerjide yüzde 70 oranında dışa bağımlı olan Türkiye’nin jeotermal enerjide şanslı konumda olduğunu, yenilenebilir kaynak olması, elektrik enerjisi üretimi, merkezi ısıtma, soğutma, seracılık, endüstriyel amaçlı kullanım, kurutma işlemleri, gübre, lityum, ağır su hidrojen gibi kimyasalların ve minerallerin üretilmesinde termal turizmde, kültür balıkçılığı gibi pek çok alanda kullanıldığını ifade etti. Dr. Şevkin, “Bu çok amaçlı kullanımı temiz, çevre dostu ekonomik avantajlar sunan jeotermal enerji maalesef ülkemizde mevzuat, idari ve teknik yönden yaşanan sorunlar, yanlış ruhsatlandırma aşırı çekim, enjeksiyon, suyun ısısını korumaya dönük reenjeksiyonu işlemlerinin yapılmaması, denetimlerin yeterli olmaması gibi nedenler ile çevreye zararlı hale getirilmiştir” dedi.
BAKANA SÜRE UZATIMI YETKİSİ HUKUKSUZ!Jeotermal ile ilgili yine tüm bileşenlerin bir araya gelerek kalıcı jeotermal konusunda yapılan yanlış uygulamalar ve çevresel zararlarının ortadan kaldırılmasına yönelik temel bir yasanın çıkarılması gerekliliğine dikkat çeken Dr. Şevkin, bu bağlamda kanun teklifinin 3. maddesinin koşulsuz geri çekilmesi gerektiğini söyledi. Söz konusu maddede bakana ruhsat bitmiş olmasına rağmen 12 ay süre uzatımı yetkisi verildiğini, bunun tamamen hukuksuz bir madde olduğunu söyleyen Dr. Şevkin, “Bu madde diğer bakanlıkların da benzer hukuksuz uygulamaları yapmalarına yol açacaktır; kesinlikle çekilmelidir” diye konuştu.
ŞİRKETLERE MUAFİYET, SINIRSIZ YETKİ, DOLARLA DESTEK!Teklifin 4. maddesinde rödövans sözleşmesi yapıldığında taahhütlere uymak koşuluyla işleten firmadan hiçbir belge istenmeyeceğinin belirtildiğini, zaten kağıt üzerinde yapılan denetimin tümüyle ortadan kalkacağını, taşeronluğu da teşvik eden bu maddenin hiçbir hukuksal yönü olmadığını dile getiren Dr. Şevkin, şunları söyledi:
“7. madde doğal gazın ülkemizde boru hatları ile taşınırken karayolu ile taşınmasına izin veriyor. Yükün karayolu ile taşınması kentlerin güvenliğini tehdit ettiği gibi, trafik yükünü de olağanüstü artıracak, ayrıca ekonomik olarak da verimli olmayacaktır.
- maddede doğalgaz piyasası kanununa ek olarak; şirketlerin 6 ay içinde yurtdışındaki şirketlerin her türlü haklarını devir alabilecekleri, Türkiye’deki şubeleri tasfiyesiz terkin edebilecekleri, her türlü vergi, resim, harç, gibi mali yükümlülüklerden istisna olacakları düzenlenmiştir. Bu şirketler Devlet İhale Kanunu, Kamu İhale Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, nakdi sermaye ve kanuni yedek akçeye ilişkin tüm mevzuat ve düzenlemelerden muaf olacaklardır. Bu haliyle eşitlik ilkesine ve hukuk devletine aykırılık teşkil etmektedir. 9. madde tamamen geri çekilmelidir.
- ve 22 maddelerde ‘Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’ dolar üzerinden şirketlere teşvik veriyor. Dolarla desteğin maddeden tümüyle çıkarılması gerekmektedir.”
KAMU DENETİMİ HİÇE SAYILIYOR!Kamu İhale Kanunu’nda (KİK) 190 kez değişiklik yapıldığını, yeni getirilen düzenleme ile değişiklik sayısının 191’e çıkacağını anımsatan Dr. Şevkin, kanun teklifinin 10. Maddesinde tüm gaz ithalatının Kamu İhale Kanunu dışına çıkarıldığını, böylece kamu denetiminin hiçe sayıldığını vurguladı. Dr. Şevkin, “Zaten gazı çok pahalıya ithal ediyoruz. Denetimler kamu dışına çıkınca daha pahalı hale gelecek” dedi.
KAYIP-KAÇAKTA HAK GASPI!Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) zaten Kamu İhale Kanunu dışında tutulduğunu, düzenleme ile Boru Hatları ile Petrol Taşıma Şirketi’nin de (BOTAŞ) da KİK dışına çıkarılacağını ve kamu denetiminden uzaklaşacağını ifade eden Dr. Şevkin, 40. Maddede istenilen değişiklikle elektrikte kayıp-kaçağın önlenmesine yönelik hem ulusal tarife hem de Cumhurbaşkanı’na verilen uzatma yetkisinin hukuk devleti ile bağdaşmadığını, 2014 tarihli yargıtay kararı olmasına rağmen kayıp-kaçak bedelinin zamanında ödeme yapan abonelerin hakkının gaspı anlamı taşıdığını söyledi.