TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Mehmet Mak, nükleer sızıntıyı yüzde 100 güvenlikle engelleme olasılığı bulunmadığını belirterek, “Tüm halkımızı, Ülkemizi hem ekonomik hem güvenlik hem de yaşadığımız çevre açısından büyük bir kriz içerisinde bırakacak nükleer yıkıma karşı çıkmaya çağırıyoruz.”dedi
Mersin Akkuyu’ya yapılması planlanan Nükleer Santralin ÇED raporunun iptali istemiyle açılan dava kapsamında Danıştay tarafından görevlendirilen 15 kişilik bilirkişi heyetinin nükleer santral sahasında incelemelerde bulunduğunu ifade etti. Mak, yazılı açıklamasında, bilirkişi heyetinin yaptığı çalışmaları ve süreci değerlendirirken şöyle dedi:
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, meslek odaları, çevre ve kitle örgütleri ve yurttaşların tüm itirazlarına rağmen ÇED olumlu raporunu daha önce onaylamıştı.
Nükleer Santral karşıtları 10 Temmuzdan itibaren Akkuyu’ya gelmeye başlamış ve Bilirkişi keşfinin yapılacağı gün saat 09.00’dan itibaren Akkuyu NGS’nin önünde toplanmaya başlamışlardı. Bilirkişi heyetinin sahaya girmesinin ardından iptal davasına müdahil olan milletvekilleri, meslek odası, dernek temsilcileri ve yurttaşlar polis ve jandarma kontrolünde sahaya alındı.
İTİRAZLAR TUTANAĞA GEÇİRİLMEDİ
Toplantı salonu şeklinde düzenlenmiş bir yemekhane binasında toplantı başladı. Bu bölümde 17 farklı dosyanın davacıları bilirkişi heyetine ÇED raporuna itirazlarının gerekçelerini sıraladılar Nükleer Karşıtları tarafından bugüne kadar dile getirilen çevre ve insan sağlığına zararları, nükleer atık konusunun belirsizliği, yer seçiminin yanlışlığı, iletim hatları ve beton santralinin ÇED dışı bırakılması, ÇED sürecinin hukuka aykırı işletilmesi gibi birçok itiraz dillendirildi. Bilirkişi heyetinin nükleer santral şirketi yetkilileri ve davacılarla görüşmesi geç saatlere kadar sürdü. Tüm davacıları ve milletvekillerini dinleyen bilirkişi heyeti daha sonra müdahil davacılarla birlikte arazide incelemede bulundu. Ancak inceleme sırasında davacılar tarafından sunulan talepler, itirazlar, savunmalar ve yapılan işlemlerin hiç biri tutanağa geçirilmedi.
Davacılar, Bilirkişi heyetinde yer alan bazı kişilerin tarafsız olmadıkları gerekçesi ile bilirkişi heyetinden çıkarılması yönünde mahkemeye itirazda bulunmuş ancak mahkeme itirazı reddetmişti.”
NÜKLEER ATIKLARI KALICI BERTARAF EDİLEMEZ
EMO Adana Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mak, Elektrik Mühendisleri Odası olarak nükleer santral ile dünyamız, ülkemiz ve gelecek nesiller adına üstlenilen risk, teknolojik gelişmelerle aşılabilecek bir boyuta sahip olmadığını ifade etti ve şu görüşlere yer verdi:
“ Nükleer atıkları kalıcı olarak bertaraf etme ve güvenli olarak depolama olanağı yoktur. Nükleer sızıntıyı yüzde 100 güvenlikle engelleme olasılığı da bulunmamaktadır. Bunlar karşılığında üstlenilen risk ise bir bölgenin yaşam alanı olmaktan tamamen çıkması, milyonlarca yıl sürecek öldürücü etkilerin taşınması anlamına gelmektedir. İnsanların çocuk doğurma haklarının elinden alınması da nükleer kazaların sonuçları açısından acı bir örnektir.
SİYASİ KARAR OLARAK DAYATILIYOR
İhtiyaç bahanesiyle, elektrik kesintileri ile tehdit edilerek kabul ettirilmeye çalışılan nükleer santraller siyasi bir karar olarak halka dayatılmaktadır. Kaldı ki dünyada yenilenebilir enerji kaynakları alanında hem teknolojik hem de ekonomik açıdan büyük gelişmeler yaşanmaktadır.
Çernobil ve Fukuşima felaketlerinde on binlerce kişinin yurdundan olduğunu, radyoaktif hale gelen toprakların kullanılamaz noktaya geldiğini, okyanusa sızıntı ve radyoaktif bulutlar aracılığıyla felaketin tüm dünyaya yayıldığını bir daha hatırlatıyoruz.
Tüm halkımızı, Ülkemizi hem ekonomik hem güvenlik hem de yaşadığımız çevre açısından büyük bir kriz içerisinde bırakacak olan nükleer yıkıma karşı çıkmaya çağırıyoruz.”
