Halk arasında lenf kanseri olarak bilinen lenfoma, lenf düğümü kanseri. Lenf düğümlerinin büyümesiyle kendini gösterir. Vücutta zararlı uyaran olmadığı sürece ele gelmez, büyüdüğü fark edilmez. Lenf düğümleri, vücudumuzda boyun, koltuk altı, kasık ve damarların etrafını saran bir sistem
Liv Hospital Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Yenerel ‘’40 yıl önce lenfoma tedavisinde hastaların yüzde 40’ı kurtulurken günümüzde artık bu oran, yüzde 85’lerin üzerinde’’ dedi.
Lenfomanın 30 alt tipe ayrıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Yenerel, bazı durumlarda tedaviye ihtiyaç duyulmadan, lenfomanın yıllarca yalnızca takip edildiğini belirtti. Prof. Dr. Mustafa Yenerel, “Bazı durumlarda ise hastalık hızlı seyreder. 40 yıl önce lenfoma tedavisinde hastaların yüzde 40’ı kurtulurken günümüzde yüzde 85, hatta yüzde 100 oranında bile yüz güldürücü tedavi sonucu alınabiliyor” dedi.
Lenfoma lenf düğümleri dışında bademcikler, dalak, karaciğer, bağırsaklarda da görülebiliyor. Lenfoma düşük, orta ve hızlı seyredebiliyor ve hastalık hızına göre sınıflandırılıyor. Hızlı seyreden lenfomalar, lenf büyümesi dışında, terleme, zayıflama, ateş ve halsizlik gibi bulgular ile ortaya çıkıyor. Düşük seyirli lenfomada, lenf düğümlerinin organa baskısı olmadığı sürece senelerce, ‘’Bekle izle taktiği’’ ile ilaç vermeden yakından takip edilebiliyor.
Sebebi kesin olarak belli olmasa da lenfoma, tarım ve böcek ilaçlarıyla temas sonucu, radyasyon ve çevre şartlarının da etkili olduğu, ayrıca AIDS ile de direkt eğilim yaratan bir hastalık. Ancak lenfoma tedavisi günümüzde son derece yüz güldürücü bir şekilde sonuçlanabiliyor. Erken tanı ve kişiye uygun tedavi yöntemleri sayesinden, lenfoma artık korkulacak bir hastalık değil. Hedefe yönelik akıllı ilaç tedavileri sayesinde de iyileşme şansı giderek artıyor.
