Ebeler Derneği Adana İl Temsilcisi, Yakın Doğu Üniversitesi, Öğretim Üyesi Yrd Doç. Dr.Filiz Yarıcı Atış, aşılamanın, insan sağlığının iyileştirilmesi açısından insanlık tarihinin en önemli koruyucu tıbbi uygulamalarından biri olduğunu söyledi. Atış, “Aşılar özelde çocukların genelde sağlıklı bir toplumun temellerinin oluşturulmasında etkin rol oynamaktadır.” dedi.
Atış, konusunda eğitimi olmayan ve bu bilimsel gerçeklerden uzak kişilerin, toplum sağlığı üzerinde tehlike yaratacak ifadeler kullanmalarını üzüntü verici olarak değerlendirdiklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
“1974 yılında Dünya Sağlık Örgütü’nün uygulamaya koyduğu Genişletilmiş Bağışıklama Programı (GBP) ile birlikte çocuklardaki mortalite önemli ölçüde azalmıştır. Dünyada her yıl aşı ile önlenebilecek hastalıklardan, çoğunluğu az gelişmiş ülkelerde olmak üzere, 1.500.000 çocuk ne yazık ki hala hayatını kaybetmektedir. Tüm dünya da aşılar birçok ölümü önleyen en etkili ve en ucuz sağlığı koruma yöntemidir. Aşılar özelde çocukların genelde sağlıklı bir toplumun temellerinin oluşturulmasında etkin rol oynamaktadır.
Ancak son günlerde aşının içerisinde civa bulunduğu ve aşı içerisinde yer alan çok düşük düzeydeki alüminyumun Alzheimer hastalığına yol açtığı gibi bilimsel gerçeklerden uzak ve kesinlikle doğru olmayan ifadeler yayın organlarında yer almış ve bu durum aileler üzerinde gereksiz bir endişeye sebebiyet vermiştir. Bilimsel gerçeklikler, birçok hastalıkların, aşılama ile ne oranda engellendiği, aşılama olmazsa toplumsal iyilik halinin bozulacağı ile sonuçları açık ve net bir şekilde sunmaktadır. Konusunda eğitimi olmayan ve bu bilimsel gerçeklerden uzak kişilerin, toplum sağlığı üzerinde tehlike yaratacak ifadeler kullanmalarını üzüntü verici olarak değerlendirmekteyiz.
Ne yazık ki bu yanlış söylemler ülkemizde aşı reddi aile sayısını artırmış, örneğin aşıyı reddeden aile sayısı 2011 yılında 183, 2013 yılında 913, 2015 yılında 5091 iken, 2016 yılında 10.000' in üzerine çıkmıştır. Unutulmamalıdır ki, aşılama ile her yıl yaklaşık 14.000 ölüm engellendiği dikkate alınırsa aşılanmayan bu 10.000 çocuğun bir kısmının öleceğini tahmin etmek de zor değildir. Ve bu durumda bazı hastalıklarda da artış gözlenebileceği de bilinmektedir.
Toplum sağlığını hiçe sayarak, bu konuşmaları yapan insanlar unutmamalıdır ki, bu söylemleri yüzünden birçok çocuk ileri ki yaşamlarında ya ölecek ya da sakat kalabilecektir. Bu nedenle bu kişilerin taşıdıkları bilimsel ünvan ve vicdanlarını dikkate alarak, söylemlerinin doğru olmadığını ve insanları yanlış bilgilendirdikleri için, özür dilemelerini beklemekteyiz. “
