ATB BİLGİÇ: MISIR’DA ÜRETİCİ MÜDAHALE ALIM FİYAT BEKLİYOR
ATB BİLGİÇ: MISIR’DA ÜRETİCİ MÜDAHALE ALIM FİYAT BEKLİYOR
Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, mısır üreticilerinin zarar etmemesi, ayakta kalabilmesi ve tekrar üretebilmesi için 2023 yılı hasat edilecek mısır fiyatını 7 bin liranın üzerinde beklediklerini açıkladı.
Temmuz Ayı Olağan meclis toplantısında konuşan Bilgiç, 2023 yılı hem tarım ürünlerinde hem fiyat istikrarsızları hem alım politikalarında sıkıntı yaşanan bir yıl olduğunu belirtti. ATB Başkanı Şahin Bilgiç, yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
“TMO ciddi gayret ve çalışmalarıyla bir nebze bunun önlemini almaya çalışıyor. Ağustos itibariyle başlayacak olan mısır hasadı asıl sorun. Pamuk için ‘Beyaz Altın’ dediğimizin ardından ‘Sarı İnci’ dediğimiz mısır’ın ana merkezi Adanadır, Çukurova’dır. Mısır üreticisinin sıkıntıya düşmemesi, ürününün değerinde satılması için TMO’nun ciddi bir pozisyon alması gerekir. Biz Adana Ticaret Borsası olarak hem genel müdürlük hemde bölge yetkilileri ile depolama kapasitelerini arttırma ve üreticiyi memnun edecek bir fiyat belirlenmesi için görüşmelerimizi yapıyoruz. Mısır’ın ton fiyatı olarak 7 bin liranın üzerinde bir fiyat bekliyoruz. Ülkemizi besleyen tarım ürünlerini ve bitkisel ürün üreticileri ürettiği üründen emek ve alın terinin karşılığını almadığı müddet sürdürülebilirliğin devamını sağlamak mümkün değildir. Üretici zarar etmemeli, emek alınteri ve yaptığı harcamanın karşılığını almalıdır. TMO Buğday da olduğu gibi Mısırda da hızlı hareket edip pozisyon alarak üreticiyi mağdur etmez.
DIŞA BAĞIMLILIK ASLINDA BİR FELAKETTİR
Bitkisel üretim planlamasıyla ilgili Tarım Bakanlığı’nın Türkiye geneli bir çalışması olduğunu da hatırlatan Başkan Bilgiç, “Bu çalışmanın bir ayağınıda ATB olarak biz teşkil ediyoruz. Tecrübe ve birikimlerimizi aktardığımız bu çalışma Türkiye tarımına fayda sağlayacak bir çalışmadır. Bitkisel ürünlerin planlamasıyla ilgili uygulamaya seçilecek birkaç üründe üç yıllık bir pilot uygulama ile başlanmasını, karşılaşılacak aksaklıklar giderilerek ülke geneline yayılmasını önerdik. Tarım politikalarını, tarım planlamalarını dayatmalarla yapmak mümkün değildir. Türkiye’nin ihtiyacı olan hangi ürün öne çıkarılmak isteniyorsa, o ürün prim sistemi ile desteklenmelidir. İstenmeyen ürün varsa destek verilmez. Bizim görüşlerimiz şeffaflığı öne çıkardığı gibi iyi yönlendirme yaparak üreticiyi geleceğe hazırlama yönündedir. Bilhassa stratejik ürünlerde dışa bağımlılık iyi değildir. Gerektiğinde tarımın bütçesi arttırılmalıdır. Çünkü dışa bağımlılık aslında bir felakettir.”
LİSANSLI DEPOCULUK DEVRİM NİTELİĞİNDE BİR KARARDIR
Lisanslı depoculuğun sürdürülebilirliği ve tarımsal ihtiyaca cevap verebilecek hale getirmek için yeterli destek ve teşviklerin devamlılığı sağlanmalıdır. ATB olarak her platformda dile getirdiğimiz; Lisanslı depoculuğun devrim niteliğinde bir karar olduğudur. Şuan Türkiye’deki 9 milyon tonluk lisanslı depolar olmasıydı. İnsanlar ürünlerimizi sağlıklı bir şekilde nerede muhafaza ederiz diye kara kara düşünüyor olurdu. Akıllı tarım uygulamaları, bakanlık kayıt sistemleri, saha çalışmaları ile su ürünleri, hayvancılık, tarım sayımı yapılarak mevcut envanterimiz güçlendirilmelidir. Tarımsal Üretim Planlama Kurulu’nda sadece masabaşındaki üst kademedeki kişiler değil, kamunun yanı sıra üretici örgütlerinden temsilcilerinde yer alması gerekir. Çünkü sahada olanlar üretici örgütlerdir. Türkiye’deki güçlü Ticaret Borsaları da bu kurulda yer almalıdır. Bitkisel, hayvansal ve su ürünleri üretim izinlerinin verilmesi başlıkları altında kurulan OSB’lerde dahil edilmelidir.”