ATO’YA GÖRE ADANA GÜÇLÜ GÜNLERİNE DÖNÜYOR

Adana Ticaret Odası (ATO) Başkanı Atila Menevşe, Adana’nın son dönemdeki ekonomik verilerinin umut verdiğini ifade etti ve “Adana, yeniden güçlü günlerine dönüyor.” Açıklamasında bulundu.
Ticaret Odası’nın Mayıs Ayı Olağan Meclis Toplantısında konuşan Başkan Atila Menevşe kentin ekonomik göstergelerindeki gelişmelere ilişkin bilgi verdi. Uzun süredir durağan bir seyir izleyen ekonomik göstergelerin, Ocak-Nisan döneminde artış gösterdiğini ifade eden Menevşe, “TİM verilerine göre Nisan 2017’de ihracatımız aylık bazda yüzde 7 artmıştır. İhracatta son 4 ayda Şubat ayı dışında her ay yüzde 6 civarında artış gerçekleşmiştir. Ocak-Nisan dönemi itibariyle de ihracatımız, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,4 artmış ve 535 milyon dolara yükselerek 3 yıl önceki rakamları yakalamıştır” dedi.
Bir kentin ekonomisinin en önemli göstergelerinden biri olan karşılıksız çek oranının da bugüne kadar hiçbir şekilde yüzde 3’ün altına inmemişken ilk defa Nisan ayında yüzde 2,3’e gerilediğini belirten Menevşe, “2017 yılı Ocak ayında yüzde 5,3 olan karşılıksız çek oranı, nisan ayında yüzde 2,3’e gerilemiştir. İller bazındaki karşılıksız çek oranı sıralamasında da 2016 yılı Nisan ayında 15. sırada yer alan Adana, 2017 yılının aynı döneminde 39. sıraya gerilemiştir. Yine bir başka önemli gösterge olan Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nin enerji kullanım oranında da nisan ayı sonu itibariyle yüzde 4 artış gerçekleşmiştir. Bu göstergeler ortaya koyuyor ki, Adana olarak toparlanıyoruz. Bizlere düşen en önemli görev, bu ivmeyi üretim kalitemiz, ihracatımız ve istihdamımızla en üst seviyeye çıkarmaktır. Adana Ticaret Odası olarak, devletimizin sanayici ve işadamlarımıza sunduğu teşvikleri en iyi şekilde anlatıp, üretime yansıtılmasına büyük önem verdik. Bu gelişmeleri Adana’daki, tüm kurum ve kuruluşların ortak çabalarıyla eski güçlü günlerine dönüş yönünde önemli bir sinyal olarak değerlendiriyorum” diye konuştu.
Menevşe, önümüzdeki dönemde hayata geçirilmek üzere hazırlanan projeleriyle ilgili olarak da şunları söyledi:
“Kalkınma Bakanlığı tarafından Cazibe Merkezleri Destekleme Programı adı altında bir program yürürlüğe girdi. Bu programın amacı ülke sathında daha dengeli bir yerleşme düzeninin sağlanması ve göçün kademeli olarak yönlendirilebilmesi. Bu amaçla Adana, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Malatya, Mardin, Mersin, Sivas, Şanlıurfa ve Van'da 2017 yılı için 104 milyon liralık bir destekle cazibe merkezlerinin kurulması devletçe desteklenecek. Bu program Çukurova Kalkınma Ajansı koordinasyonunda Kalkınma Bakanlığı’nca yürütülüyor. Oda olarak biz de bu programa 3 proje sunduk. Tarım İhtisas OSB projemizin yanı sıra ayakkabıcılar ile tekstilcilerin site kurma ve kümelenme projeleri var. 3 projeyi bu hibe kapsamında değerlendirmek düşüncesiyle ön başvurularını yaptık. Ön değerlendirmeden olumlu sonuç alabilirsek kapsamlı proje başvurularını yapacağız. Ayrıca Oda olarak Adana Valiliğimizce sunulan Adana İŞGEM Kurulması Projesi’ne, Çukurova Üniversitesi’nce sunulan Plato Adana Projesi ile Dikey Tarım Projesi’ne, ve Seyhan Belediyesi tarafından sunulan Seyhan Girişimcilik Merkezi projelerine de ortak olduk. Amacımız bu noktada Adana’da iyi projelerle devletin istediği cazibe merkezlerini kurabilmek ve programdan Adana’nın en yüksek oranda yararlanmasını sağlamaktır.”
Gıda sektörü temsilcileri Yönetim Kurulu Üyesi Erdinç Güneyli ile Meclis Üyesi Nadir Özata, toptan ve perakende gıda sektörünün her geçen gün küçüldüğüne ve sayıları her geçen gün artan büyük marketlerden dolayı kar marjının da sürekli düştüğüne dikkat çekerek, “Öncelikle alışverişlerimizi yerel kaynaklardan temin etme yoluna gitmeliyiz. Ancak bu şekilde büyük marketlerle rekabet edebiliriz. Sektör olarak maliyetlerimizi toplu hareket ederek düşürme yoluna gitmeliyiz. Örneğin kurmuş olduğumuz dernek aracılığıyla, yakıtı anlaşmalı olduğumuz firmalardan belirli oranda ucuza mal ediyoruz. Bu örnekleri artırmamız gerekiyor. Mevcut koşullarda büyük marketlerle mücadele şansımız çok sınırlı” dediler.
Güneyli ve Özata konuşmalarında, temel gıda ürünlerinde yüzde 8’lik KDV’nin yüzde 1’e, diğer gıda maddelerindeki KDV’nin de yüzde 18’den yüzde 8’e indirilmesi gerektiği görüşünü de vurguladılar.