Bakır: İşsizliğin, güvencesizliğin, yoksulluğun başkenti Adana

24.10.2013 11:36:33

Bakır: İşsizliğin, güvencesizliğin, yoksulluğun başkenti Adana

abdullah_bakir_chpCHP Seyhan Belediye Başkan Aday Adayı İnşaat Mühendisi Abdullah Bakır,Seyhan’ın makus talihini yeneceklerini ifade ederek,”Adana’nın göçle, çarpık ve sağlıksız kentleşmeyle anılması, yaşanabilir kentler listesinde alt sıralarda yer alması, ulaşım planı bulunmaması, ulaşımın her gün biraz daha içinden çıkılmaz hal alması canımızı acıtmaktadır.” dedi.

Abdullah Bakır, Adana’nın doğallığın, yardımlaşmanın, dayanışmanın, samimiyetin, sıcaklığın başkenti olduğuna, bir kentin bu özelliklerle anılıyor olmasının ne kadar büyüleyiciyse, aynı kentin işsizlikle, güvencesizlikle, yoksullukla bir anılmasının da aynı derecede dramatik ve yaralayıcı olduğunu ifade etti.

İnsanı ve kenti sevmek ilk adım için yeterlidir.” diyen CHP Seyhan Belediye Başkan Aday Adayı şöyle konuştu:

“Tek harfli bir alfabe değildir kent. Elbette iyi-kötü yönleri, olumlu-olumsuz tarafları olacaktır. Mevcut durumun tespit edilmesiyle sınırlı değildir bu vurgular.  Çoğaltmamız-azaltmamız, sabitlememiz-değiştirmemiz gerekenlerin manzumesi olarak görmek gerekir. Adana’nın mevcut durumu sorumluluklarımızı, hassasiyetlerimizi, hangi konulara ağırlık vereceğimizi, hangi sorunları hangi yollar vasıtasıyla çözmemiz gerektiğini resmetmektedir.

Tarih ışık tutsun bugüne. Tarih sadece geçmişi anlamayı değil, geleceğin nasıl kurgulanacağının işareti sayılmalı. Çok değil, bundan 10 sene önce sanayinin ve tarımın gözbebeği olan bir kenttir mevzu bahis olan.  Çok değil, 10 yıl içerisinde tarımın neredeyse sıfırlandığı, sanayinin durma noktasına geldiği, işsizliğin zirve yaptığı, güvencesizliğin iş yaşamının belirleyicisi haline geldiği bir kenttir karşımızda duran.

Kimdir, hangi anlayıştır bu tablonun oluşmasına yol açan? Tarihin yapıcıları kimlerdir? İtiraz ve tepkimiz kime ve neye karşı olacaktır? Bu sorulardan daha önemlisi geleceği kim hangi yaklaşımla belirleyecektir?

Sadece bunlarla sınırlı değildir olumsuzluklar. Adana’nın göçle, çarpık ve sağlıksız kentleşmeyle anılması, yaşanabilir kentler listesinde alt sıralarda yer alması, ulaşım planı bulunmaması, ulaşımın her gün biraz daha içinden çıkılmaz hal alması canımızı acıtmaktadır.

Tepkimiz canımızın acımasıyla ilgilidir. Farklı üst kimliklerimizi bir yana bırakalım, bir Adanalı, bir kentli olarak bu tablo karşısındacanımızacımaktadır.

Vali, belediye başkanı, meslek odası yöneticisi, siyasetçi olup olmamız önemli değildir. Adanalı bir yurttaş olarak yoksulluk ruhumuzu yaralamaktadır.

Canımızın acısını nasıl dindireceğiz, yaralı ruhumuzu nasıl iyileştireceğiz?

Tarihin önemi burada bir kez daha karşımıza çıkmaktadır. Unutturulmak istenen ve ne yazık ki unutulmaya yüz tutmuş tarihin derinliklerine ineceğiz; Adana’yı Adana yapan özellikleri günümüze taşıyacağız, kadim yıllarda bırakmaya gönlümüzün el vermediği güzelliklerin bugün de yeşermesini sağlayacağız. Bunu yaparken canı yananları, ruhu yaralananları, kent yoksullarını, işsizleri, güvencesizleri yanımıza alacağız. Her kimse yoksulluğun özneleri onlarla kader birliği yapacağız. Kederde birlik olanların kader birliği yapmalarını sağlayacağız.

Bu kararlılığın sadece işin sosyal-insani boyutuyla ilgili olduğu sanılmasın. Sosyal ve insani boyutunu hep ön planda tutarak, yoksulluğu ortadan kaldırmaya çalışacağız. Güvencesizliği çalışma yaşamının dışına çıkaracağız, işsizliği yok edeceğiz. Kentleri yaşanabilir kılacağız. Ulaşımı, kelimenin tam anlamıyla ulaşılabilir hale getireceğiz. Barınmayı sorun olmaktan çıkaracağız.

Ve bütün bunları lütuf gibi yapmayacağız. En yalın ifade ile hakkı hak sahiplerine teslim edeceğiz. Barınma en temel haktır, sağlıklı ve güvenli konutlarda yaşamak en temel haktır; güvenceli çalışma, sağlıklı bir çevrede yaşama, sosyal ve spor alanlarından yararlanma insanın doğuştan gelen hakları arasında yer almaktadır.

SEYHAN’IN MAKUS TALİHİNİ YENMEK BOYNUMUZUN BSORCU

İnanılır ki kimse, şapkadan tavşan çıkarılmasını beklemiyor, kimsenin elinde sihirli değnek yok. İnsani ve sosyal politikaları hayata geçirmek için mucizevi yöntemlere ihtiyaç bulunmuyor.

İnsanı ve kenti sevmek ilk adım için yeterlidir. Önemli olan yola kimlerle ve nasıl çıkıldığıdır. Yolumuz, yoksulları bir an için mutlu etmekle yetinmeyen, beraberinde yoksulluğu ortadan kaldırmakla mükellef görenlerle kesişiyor. Bu kesişme noktasının siyaseten içerdiği anlamı, siyasetin ve yerel yönetim anlayışının odak noktasına yerleştirmek ve Adana Seyhan’ın makus talihini yenmek için görünür kılmak boynumuzun borcudur. “



1

TÜRK'ÜM VE KÖY ENSTİTÜSÜ MEZUNU EMEKLİ BİR ÖĞRETMENİM...

2

Düzgün COŞKUN yazdı/ "ATOM KARINCA" SEN YÜREKLERDE YAŞIYORSUN

3

TGC: GAZETECİLİĞİ KUŞATMAKTAN VAZGEÇİN!

4

YAPI RUHSATI VERİLEN BİNALARIN YÜZÖLÇÜMÜ %18,9 AZALDI

5

TÜRKİYE’DE AİLELERİN %31'İ ÇOCUKLARININ ÇEVRİMİÇİ YAŞAMI NEDENİYLE TARTIŞMA YAŞIYOR