Başarısızlığın en önemli nedeni; mazeret
Başarısızlığın en önemli nedeni; mazeret
Adana(Ulus)--Mazeret kavramının başarısızlığın en önemli nedenlerinden birisini oluşturduğunu vurgulayan Dr. Şaban Kızıldağ, “Türk toplumu olarak bireysel konularda da toplumsal sorunlarda da mazeret üretiminde son derecede başarılıyız. Mazeret üretmek günümüzde insanlarımızın başarısız ve mutsuz olmalarının başlıca nedenidir ve insanın kendisini kandırdığı en büyük yalandır” dedi.
Bugüne kadar, yurt içinde ve dışında 1 milyon kişiye “Mazeret Yok Semineri” veren İletişim Uzmanı ve Eğitimci Dr. Şaban Kızıldağ, Adana Ticaret Odası Meclis ve Meslek Komitelerinin üyeleriyle çalışanlarına yönelik eğitiminde de, hayata karşı farkında olmadan ürettiğimiz mazeret alışkanlığından vazgeçilerek yeni bakış açıları kazanabilmenin ve başarılı bir geleceğe doğru adım atabilmenin yollarını, gerçek hayattan alıntıladığı örnekler ve esprili anlatım üslubu ile aktararak katılımcılara mazeretsiz bir dünyanın kapılarını araladı.
Gerek toplumsal gerekse de iş dünyasındaki başarısızlıklarda mazeret üretilmesinden vazgeçilmesinin son derece önemli olduğunu belirterek mazeret sözcüğünün günlük hayattan çıkarılmasını isteyen Kızıldağ, yapılan araştırmaların, Türk vatandaşlarının yüzde 70’inin kendisi ile barışık olmadığını, hayal etmediğini, dedikodu yaparak birbirlerini suçladıklarını gösterdiğini vurgularken şöyle konuştu:
“Fakat en önemlisi, her zaman bir mazeretimiz var. Yani, mazeret üretmekte üzerimize yok. Hiçbir zaman vaktimiz olmaz ve her zaman yorgunuzdur. Hazreti Ali bir sözünde, ‘Mazeret, insanın kendisine söylediği en büyük yalandır’ der. Hepimiz biliriz ki, mazeret bizim en önemli toplumsal yaralarımızdan biridir. Bireysel konularda da toplumsal meselelerde de mazeret üretme konusunda son derece başarılı bir toplumsal yapıya sahibiz” dedi.
Günlük yaşamda sık sık sığınılan ve toplumsal bir alışkanlık haline gelen mazeret üretiminin, özellikle iş hayatına olumsuz yansımalarda bulunduğunu belirten Kızıldağ, gerek patronların, gerekse de işçilerinin çeşitli gerekçelerle mazeret göstermelerinin işletmelerde kötü yönetimi, başarısızlığı ve çözümsüzlüğü beraberinde getirdiğini söyledi.
“Mazeret Yok Semineri”nde, farklı insan malzemesine sahip ülkeler arasında marka ve katma değer yaratılması açısından kıyaslamalarda da bulunan Dr. Şaban Kızıldağ, “Dünya üzerinde 57 Müslüman ülke var. Bu 57 ülke, 1 milyar 680 milyon kişiyle dünya nüfusunun neredeyse üçte birini oluşturuyor. Ancak bilim ve sanatın da yer aldığı 7 kategoride yapılan bir araştırmanın sonuçları, bu ülkelerin 80 milyonluk Almanya’nın ürettiği katma değerin yarısını bile üretemediklerini ortaya koyuyor. Yani 40 milyonluk Almanya, 1 milyar 680 milyondan daha fazla katma değer üretiyor. Sadece milli gelir olarak baktığımızda, Almanya’nın 2015 milli geliri 3.1 trilyon dolar. 57 ülkenin toplam geliri ise 4 trilyon dolar. Bu ülkeler içerisinde Türkiye 821 milyar dolarla birinci sırada. 821 milyar dolar da geçen sene iphone’nun dünya genelindeki satış cirosu… Yani sadece iphone’nun cirosu bile Türkiye’nin zirvede olduğu milli geliri ifade edebilmektedir. Buradan ortaya çıkarılacak olumsuzlukların en önemli nedeni de insan faktörünün özelliklerinde yatmaktadır” dedi.
Anlattığı her konunun ardından seminer katılımcılarını ayağa kaldırıp toplu olarak, “Her şeye rağmen/Mazeret Yok” dedirterek eğitimi adeta bir şova dönüştüren ve mazeret sözcüğünü hayatlarından çıkarmalarını isteyen Kızıldağ, “İnsanların başarısız ve mutsuz olmasındaki en büyük neden mazeret üretmektir” dedi.
Seminerin ardından ATO Meclis Başkanı Tarkan Kulak, Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe, Başkan Yardımcısı Mehmet Şahbaz tarafından Kızıldağ’a ATO yayınlarından oluşan bir set hediye edildi.