BEREKETLİ TOPRAKLARIN DERBİSİ
BEREKETLİ TOPRAKLARIN DERBİSİ
Pazartesi günü Adana’nın 2 güzide takımı Adanaspor Adana Demirspor 5 Ocak stadında Adana Derbisi için karşı karşıya geliyor. Maden Mühendisi Nadir Avşaroğlu Adana Derbisini yazdı. İşte o yazı
Türkiye'de en yaygın spor dalı futboldur. Öyle ki takımlar arasında oynanan futbol karşılaşmalarının yanında, ayrıca takım taraftarları da tribünlerde adeta kendi aralarında ayrı rekabet yaşarlar. Ülkemizdeki derbiler de dünya geneline göre çok daha ateşli geçer.
Özellikle 3 İstanbul takımının kendi aralarında oynadıkları karşılaşmalar, Göztepe-Karşıyaka, Ankaragücü-Gençlerbirliği ve Adana Demirspor-Adanaspor derbileri bu rekabetlerin en güzel örnekleridir. 1980 yılında 2.Lig'de mücadele eden Göztepe ve Karşıyaka takımları arasında İzmir Atatürk Stadı'na oynanan maçı 81.000 taraftar izlemiş ve bu seyirci sayısı halen ülkemizde ulaşılmış en yüksek taraftar sayısı olmuştur.
Dünyadaki derbilere bakıldığında çok farklı olgulara rastlanılır. Dünyadaki en büyük derbi olarak gösterilen Boca Juniors-River Plate ve Panathinaikos-Olympiakos derbisinde 'zengin-fakir çatışması', Roma-Lazio derbisinde “demokrat ve ırkçı”, Kızılyıldız-Partizan derbisinde “halk ve ordu”, Celtic-Rangers derbisinde “katolik ve protestan” ikilemi gözlenir. Ülkemizdeki derbilere ise bir kimlik yüklemesi çok mümkün gözükmemektedir.
Yıllardır İzmir takımları ile birlikte Süper Ligden uzak olan Adana takımlarının rekabetlerine de bir misyon yüklemek çok olası değildir. Çünkü Adana’da baba bir takımı, oğul diğer takımı tutar. Yeğenini, amca bir takım taraftarı yapmaya çalışırken, dayısı diğer takımı adres gösterir. Adana derbilerinde bir evden iki ayrı forma ile çıkan kardeşler, 5 Ocak Stadı’na gelince farklı tribünlere giderler ve maç sonunda aynı otobüse yine farklı formalarla binerek evlerine giderler.
60 yılını geride bırakan bu rekabette, giderek derbiyle özdeşleşen yapılar da bulunmaktadır. Armasındaki beyaz pamuk kozası ve narenciyenin turuncu rengi ile Adana’yı temsil ettiğine inanan Adanasporlulara karşılık, armasındaki demir kanatlar ile Demirspor taraftarları demiryolu işçilerinin kurdukları takım olmakla övünürler. Bazı fanatik Demirsporluların turuncu diyerek portakal yemediğini, bazı Adanasporluların mavi diyerek denize girmedikleri ya da demiryollarını kullanmadıkları Adana’da yaşanan bir gerçektir.
Adana’da derbi sabah saatlerinde yaşanmaya başlanır. Her iki takım taraftarlarının da mekanı olan ciğercilerde sabah saatlerinde ciğer yenir. Uzun süre derbinin kritiği yapılarak yavaş yavaş taraftarlar toplanma yerlerine akın eder. Adanasporlular Reşatbey tarafında, Demirsporlular Amsterdam Çıkmazı adı verdikleri kale arkasında toplanmaya başlarlar. Buradan gruplar halinde 5 Ocak Stadı’na geçilerek taraftarı oldukları takımlarını desteklerler.
Çok uzun yıllar Adana Derbileri stat yarı yarıya olacak şekilde oynanmıştır. Son yıllarda özellikle siyasi gerekçelerle sadece ev sahibi takım taraftarları stada alınıyor, yaklaşık 1.500 civarındaki deplasman takımı da kale arkasında yer bulabiliyor. Hiçbir statda yaşanmayan pankart yasağı Adana’da uygulanıyor. Artık taraftarların sosyal içerikli konularda pankartlarla verdiği mesajlardan ve kendini sosyal anlamda tanımlamasından korkuluyor. Tüm maçlarda olduğu gibi Adana derbilerinde de pasolig aracılığı ile taraftar fişleniyor.
Tüm bu sebeplerle artık eski tadı kalmasa da Adana derbisi hala Çukurova insanı için son derece önemli. Üç büyük kentin dışında bu ülkenin en hatırı sayılır derbisi. Muharrem Gülergin'den, Füze Selami'den, Kartal Yaşar’dan, Gündüz Tekin Onay'a, Miliç'e, Kaynak kardeşlere, İsa’ya, efsaneler ve portreler. Normal bir izleyici için bu müsabaka 90 dakika olarak gözükse de bir Adana’lı için bir maçtan çok daha fazlası. Kimine göre “Adana, Demirsporludur” kimine göre ise “Adana, turuncudur”, bu hafta oynanacak derbinin ardından ise bir taraf bu sloganı daha yüksek sesle haykıracak. pazartesi günü Adana derbisinde bereketli toprakların insanlarının taraftarı oldukları takıma olan sevdalarını bir kez daha göreceğiz.