BİR BARDAK SÜTÜN İÇİNE BİR ÇAY KAŞIĞI ZENCEFİL!
BİR BARDAK SÜTÜN İÇİNE BİR ÇAY KAŞIĞI ZENCEFİL!
KIŞ
ENFEKSİYONLARINA KARŞI 12 ETKİLİ ÖNERİ!
Nezle,
grip, orta kulak ve bademcik iltihabı, bronşiolit, akut sinüzit… Hava ısısının
düşmesi özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarına adeta davetiye çıkarıyor.
Öyle ki 5 yaş altındaki çocuklar yılda 6-8 kez üst solunum yolu enfeksiyonuna
yakalanıyorlar. Çocukların kış aylarında sıkça hastalanmalarının birkaç nedeni
var: Hava sıcaklığı ile nem oranının düşmesi virüslerin daha da güçlenmelerine
neden olurken, havada uzun süre canlı kalmalarını ve çoğalmalarını da
kolaylaştırıyor. Kapalı ve kalabalık ortamlarda geçirilen zamanın artması, bu
mekanlarda havalandırmaların genellikle yetersiz kalması nedeniyle çocuklar
mikroplara maruz kalıyorlar. Bunların yanı sıra soğuk havada bağışıklık sisteminin
zayıflaması da enfeksiyon hastalıklarına yol açan bir başka önemli etken. Üst
solunum yolu hastalıklarının çoğu antibiyotik tedavisi gerektirmeden,
şikayetlere yönelik uygulanan tedavilerle geçseler de, bazen hastane yatışını
gerektirecek kadar ciddi sorunlar oluşturabiliyor. Dolayısıyla kış aylarında
çocukları mikroplardan korumak büyük önem taşıyor. Acıbadem Maslak
Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Yavrucu çocukları
kış aylarında tehdit eden hastalıklardan korumanın yollarını anlattı, önemli
öneriler ve uyarılarda bulundu.
Kalın
bir kıyafet giydirmeyin
Hastalıklardan
korumak için terletmeyen, çok kalın olmayan, aynı zamanda üşütmeyen kıyafetler
tercih edin. Soğuk havalarda tek kalın bir kıyafet yerine, ince özellikli
kıyafetlerin bir iki kat şeklinde giydirilmesi, ısı dengesinin sağlanması
açısından daha iyi bir koruma sağlıyor.Ayakların ısısının da iyi korunması çok
önemli. Pamuklu, terletmeyen ve çok ağır olmayan çoraplar ile ısı yalıtımını
iyi sağlayan ve ayağına büyük olmayan ayakkabı tercih etmelisiniz. Baş
bölgesinden ısı kaybı fazla olabileceği için şapka veya bere takmayı ihmal
etmeyin. Ayrıca ısı regülasyonu için atkı sararak boyun bölgesinin soğukla
temasını önlemelisiniz. Ancak ağız bölgesine temasını dikkate alarak atkıyı sık
sık yıkayın, çünkü mikroplar vücudumuza en çok ağız ve burun yoluyla
giriyorlar.
Anne
sütü çok önemli!
Anne
sütü bağışıklık sistemini güçlendirmek için bebeğin ihtiyacı olan tüm besin
öğelerinin kaynağı olan mucizevi bir besin. Dünya Sağlık Örgütü; sayısız
faydaları nedeniyle bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmelerini, 6.
aydan sonra da ek gıdalarla birlikte 2 yaşına kadar anne sütüyle beslenmeye
devam etmelerini öneriyor. Bebeğinizin bağışıklık sisteminin güçlü olması için
gribe yakalandığınızda bile emzirmeye devam edin.
Bu
besinleri mutlaka tüketmeli
Dr.
Çiğdem Yavrucu sağlıklı beslenmenin vücut direncini artırmada son derece
önemli bir rol üstlendiğini belirterek şu önerilerde bulunuyor: “Çocuklar
vücudumuz için yapı taşı olan proteinlerden zengin beslenmeli. Bunun
içinhaftada en az 2 kez balık,2-3 kez kırmızı et, 2-3 kez bakliyat (kuru
fasulye, nohut mercimek v) tüketmeli. Her sabah yumurta, peynirve zeytin
yemeleri de çok önemli.Bol vitamin içeren sebze ve meyveler, kış aylarında
özellikle de C vitamin deposu olan portakal, mandalina ile nar sofrada mutlaka
bulunmalı. Kalsiyum ve proteinden zengin süt, bağışıklık sistemimizi
güçlendiren ev yapımı yoğurt, kefir gibi probiyotikler, muz gibi prebiyotikler
temel besinler olmalı”
Eller
sık sık yıkanmalı
Çocuk
Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Yavrucu hastalık solunum yoluyla
bulaşsa da, kirli ellerin de mikropların bulaşması açısından büyük bir risk
taşıdığına dikkat çekerek sözlerine şöyle devam ediyor: “Ağız ve burun salgılarının
bulaştığı ellerle başka kişilere veya eşyalara temas sonucu mikroplar kolayca
bulaşıyor. Çocuklar da kirlenmiş ellerini, ağız veya buruna götürerek virüsleri
alıyorlar. Bu nedenle çocuğunuzun ellerini yemekten önce ve sonrasında,
dışarıya çıktıktan sonra bol su ve sabunla en az 10-15 saniye yıkamasını
sağlayın”
Ballı
zencefil veya zerdeçal
Zencefilin
doğal antialerjik (antihistaminik) özelliği, öksürük üzerinde doğal tedavi
edici bir etki sağlıyor. İçerdiği C, E vitamini, kalsiyum, fosfor ve demir ile
de hem bağışıklık sistemini uyarıyor, hem de antioksidan özellik sağlıyor.
Zerdeçal da içerdiği antioksidanlar, C ve E vitamini ile bağışıklık sistemini
güçlendiriyor, hastalıklara karşı koruyucu etki ve direnç sağlıyor. Eğer
çocuğunuzun alerjisi yoksa zencefil ve zerdeçal gibi gıdaları bal ile birlikte
tüketmesini sağlayın. Günde bir defa, 1 bardak sütün içine 1 çay kaşığı
zencefil veya zerdeçal katabilir veya 1 tatlı kaşığı bal (eğer bala alerji yok
ise) ile 1 çay kaşığı toz ya da taze zencefili karıştırıp macun kıvamına
getirebilirsiniz. Bunların yanı sıra 1 çay bardağı ıhlamur içine 1 tatlı kaşığı
bal ve 1 çay kaşığı toz zencefili ekleyebilirsiniz. Ancak dikkat! Bu gıdaların
1 yaş altındaki çocuklara verilmesi uygun değildir.
En
az 5 dakika havalandırın
Kapalı
mekanlarda, öksürük ve hapşırık yoluyla ortama saçılan damlacıklar
aracılığıyla, mikroplar çevreye hızla yayılıyor. Okul gibi kalabalık ve kapalı
mekanlarda bu mikropların bulaşma riskleri çok yüksek oluyor. Dolayısıyla
kapalı mekanların saat başı en az 5 dakika havalandırılmaları, enfeksiyonlarla
mücadele etmede son derece önem taşıyor. Enfeksiyonlardan korunmak için
evinizde de odaları düzenli olarak havalandırmaya özen gösterin. Ayrıca evin
ısısını iyi ayarlamalı ve havanın aşırı kuru olmasını engellemelisiniz.
Şekerli
besinlerden uzak tutun
Fazla
şeker tüketimi bağışıklık sistemini zayıflatan önemli bir etken. Ayrıca yol
açtığı obezite de başka sağlık sorunlarına neden olarak vücut direncini
düşürüyor. Bu yüzden çocuğunuzu şeker gibi zararlı karbonhidratlardan uzak
tutmanız çok önemli.
Kuruyemişleri
unutmayın
Ceviz,
badem ve fındık gibi kuruyemişler içerdikleri E vitamini, çinko ve omega 3 yağ
asitleri sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiriyorlar. Çocuğunuzun her gün
bir avuç (2-3 ceviz, 5-10 badem, 5-8 tane kaju veya antep fıstığı, 8-10 fındık,
7-8 kuru üzüm, yaban mersini gibi) çeşitli kuruyemişleri yemesini sağlayın.
Bol
bol su içmeli
Kış
aylarında kaloriferlerin etkisiyle kuruyan oda havası solunum yollarının
kurumasına ve tahriş olmasına zemin hazırlıyor. Bunun sonucunda üst solunum
yolu enfeksiyonları riski artıyor. Çocuğunuzun bol bol su içmesini sağlayarak
duruma da engel olabilirsiniz. En önemlisi yeterli miktarda su tüketilmesi
bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Kan dolaşımını düzenliyor, metabolizmanın
artışını sağlıyor, zararlı maddelerin ve toksinlerin vücuttan atılmasını
kolaylaştırıyor.
Aşıları
eksiksiz olmalı
Ciddi
sonuçlara yol açabilen çocukluk çağı hastalıklarına karşı aşıların doğru
zamanda ve eksiksiz yapılması çok önemli. Astım, romatizmal kalp hastalığı ve
kan hastalığı gibi kronik hastalığı olan riskli çocuklarda, 6 aydan büyük
bebeklerde de grip aşısının yapılması sağlanmalı.
Düzenli
ve yeterli uyusun
Çocuklar
yorgun ve uykusuz olduklarında vücut dirençleri düşer ve çok kolay hastalığa
yakalanırlar. Hastalıklara karşı savaşma gücünü artırmak için çocuğunuzun
yeterli süre uyumasını sağlayın.
Spor
yapmasını teşvik edin
Bağışıklık
sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı vücut direncini artıran spor alışkanlığını
kazandırın. Yaşına uygun olarak seçilen spor, çocuğun gelişimine çok yönlü bir
fayda sağlayacaktır. Çocuğunuzu 4-5 yaşlarında yüzme ve jimnastiğe, 7-8
yaşlarında tenis veya futbola, 9-10 yaşlarından sonra da basketbol, voleybol
veya su topu gibi çeşitli sporlara yönlendirebilirsiniz.