“Agora Meyhanesi” adlı eseriyle tanınan altın plaklı sanatçı Fahri Işık “Bir Zamanlar Çukurova “adlı televizyon dizi filminin yörenin görsel, zamanlama ve folklorik açıdan gerçekleri yansıtmadığını söyledi.
Dizide, yörenin halk müziği konusunda, ne müzikal, ne de görsel yönden Adana’yı yansıtmadığını, Adana’nın özelliklerinin olmadığını belirten Fahri Işık, “Adana Yolları gibi Adana’nın simgesi olmuş bir türkünün orijinal hâlini birçok Adanalı sanatçılar seslendirmişken, hiç Adanalı tavrı olmayan Neşet Ertaş’a Kırşehir ağzıyla okutulması doğru değil” dedi.
“Agora Meyhanesi” adlı bestesinin yanı sıra, Adanalı bestekâr Kazım Sanrı’nın “Feryat” adlı plağıyla da altın plak ödülleri kazanan ve yaşamını Hollanda’da sürdüren TRT Adana İl Radyosu eski sanatçılarından Tarsuslu bestekâr Fahri Işık, Adana’da çekilen ve ATV’de yayımı süren “Bir Zamanlar Çukurova” adlı televizyon dizisinin yörenin görsel, zamanlama ve folklorik sanatsallık açısından gerçekleri yansıtmadığı konusunda eleştirdi.
Konuşmasında, ilk olarak yörenin halk müziği konusuna değinen Fahri Işık, “Bir Zamanlar Çukurova” adlı dizisi ne müzikal, ne de görsel yönden Adana’yı yansıtmıyor. Adana’nın özellikleri yok. ‘Adana Yolları’ gibi Adana’nın simgesi olmuş bir türkünün orijinal hâlini birçok Adanalı sanatçılar seslendirmişken, hiç Adanalı tavrı olmayan Neşet Ertaş’a Kırşehir ağzıyla okutmuşlar. Dizinin müzik yönetmeni hiç mi araştırma yapmadı? Halk müziği konusunda birilerinden fikir almadı mı?” dedi.
Fahri Işık, “İkinci olarak; bir köy düğününde, Çukurova’nın kaç türlü halayı dururken köylüye Kasap Havasıyla halay çektiriyorlar. Hani bizim Kırıkhan’ımız, hani bizim olmazsa olmazımız olan Üçayağımız? Hani düğünlerin Garip uzun havasıyla oynanan Ceyhan Garibi? Hani Çukurova’nın Adana oyunu, Adana çiftetellisi?” diye dert yandı.
“Bunu yanı sıra, mevsim pamuk mevsimi. Bir pamuk tarlasının fotoğrafını, görüntüsünü çektiniz mi?” diye soran Fahri Işık, “Yani dolayısıyla, Silifke’den Nur dağlarına kadar Çukurova’dan eser yok” diyerek sözlerini tamamladı.
