Tarih: 16.10.2022 02:13
BOŞANMA SÜRECİ TRAVMAYA DÖNÜŞMEDEN ÇÖZÜLMELİ
İstatistikler, ülkemizde yılda 130 bin civarında çiftin boşandığına işaret ediyor. Bu tablo ise bize her sene ortalama 250.000’den fazla insanın yaşam şekillinin değiştiğini söylüyor. Üstelik bu rakamlara çocuklar dahil edilmiyor. Söz konusu sayıların yüksekliği boşanma olayının psikolojik olarak ele alınmasının önemini gösteriyor.
Boşanmaların kadın, erkek ve çocukları farklı şekillerde etkilediğini anlatan Medline Adana Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek, Hayatımızda bütün büyük değişiklikler sancılı olur. Burada mühim olan bunu gerçekten isteyip istemediğiniz ve buna ne kadar hazır olduğunuzdur. Boşanan çiftlerin bu sıkıntılı süreci bir travmaya dönüşmeden çözmeleri gerekir” diyerek önerilerde bulundu.
Boşanma da hayatın bir gerçeği
“Boşanma süreci, çiftlerin hayatlarında yaşayabilecekleri en üzücü tecrübelerden biridir. Ancak yaşanan sorunların boyutları ve derinliğine göre boşanma, kimi zaman verilmesi gereken en sağlıklı karar da olabilir. Burada esas önemli olan çiftin doğru bir karar verip vermediğinden emin olmaları, tüm çözüm yollarını denediklerini bilmeleri ve sonrasında pişmanlık duymamalarıdır” diyen Psikolog Karaçiçek, boşanmanın da evlilik kadar hayatın gerçeklerinden olduğunu hatırlatıyor.
En doğru kararı çiftin kendisi verecektir
Boşanmaya karar verildiğinde işe aile ve arkadaşların da karıştığını ancak bu kararın doğruluğu ile ilgili cevabın sadece ilgili bireyler tarafından verilebileceğini söyleyen Psikolog Karaçiçek, “Evlilikte sürekli mutsuz ve üzgün hissediyorken ‘Aman çocuklar mutsuz olmasın!’ diye birlikteliği sürdürmeye çalışmak sağlıklı bir yol değildir. Mutsuz ve sorunlu bir evliliğiniz varsa, çocuklar bu süreçten daha olumsuz etkilenir. Siz pek öyle zannetmeseniz de çoğu zaman çocuklar bir şeylerin yolunda gitmediğinin zaten farkındadırlar” diyor.
Başka sorunlar ortaya çıkabilir
Boşanmanın, her iki taraf için çoğu zaman önemli problemleri de beraberinde getirdiğini ifade eden Psikolog Karaçiçek, “Bunlar genellikle yalnızlık duygusu, ekonomik sıkıntılar, toplumsal konumda değişiklikler, arkadaş ortamlarından uzaklaşmak, kendine olan güvenin yitirilmesi şeklinde olur” diyerek kadınlarda bu sorunlara sıklıkla aile ve toplum baskısının da eklendiğini vurguluyor.
Acele kararlar almak sıkıntı yaratır
Bireylerin, boşanmanın hemen ardından her şeyle birden ve aynı anda mücadele etmeye kalkmaması gerektiğini kaydeden Psikolog Karaçiçek, “Boşanmayı bir kayba benzetmek mümkündür. Bu kaybın yaşanması nedeniyle bir yas süreci olacaktır. Söz konusu dönemde alınacak kimi kararlar ise bireyin yeni hayatını şekillendirecektir. Moral bozukluğunun yoğun olduğu dönemde bu tarz davranışlar uygun değildir” diyerek özellikle önemli kararları bir süre beklendikten ve duruma alıştıktan sonra almanın daha doğru olacağını söylüyor.
En fazla çocuklar etkileniyor
Çocukların boşanmadan ebeveynlere göre çok daha fazla etkilendiklerini belirten Psikolog Karaçiçek, Çocukluk her biri birbirinden farklı dönemlerden oluşur. Her yaşın ihtiyaçları ve algılamaları farklı düzeydedir. Her şeye rağmen çocuklar, anne-babalarının boşanmasının ardından bu durumu 2 sene sonra kabullenmeye başlarlar ve 6 yıl sonra durum artık normalleşir. Boşanan çiftin, karar aşamasından başlayarak her dönemde çocuklarına karşı açık ve dürüst olması önemlidir. Bu karar, çocuğa anne ve baba tarafından birlikte söylenmeli ve onun olaya tepki göstermesi doğal karşılanarak durumu hemen kabullenmesi beklenmemelidir. İlerleyen dönemlerde ise çocukta davranış sorunları oluşuyorsa mutlaka profesyonel bir destek alınmalıdır” diyor.
Yeni ilişkilerde kuralları siz belirleyin
Boşanma sürecinin ardında bireylerin kendini iç dünyasına kapatıp yeni insanlarla tanışmaktan çekinmemesi gerektiğini söyleyerek sosyalleşmenin önemine değinen Psikolog Karaçiçek, “Yeni ilişkilerde sınırlarınızı ve kurallarınızı kendiniz belirleyin. İlişkilerde aceleci davranmayın, geçmişle kıyaslamayın. Eski eşinizin hayatınıza müdahale etmesine izin vermeyin. Çocuklarınızla mutlaka görüşün ve onlarla bolca kaliteli zaman geçirin. Bu durum hem size hem de çocuklarınıza duygusal açıdan iyi gelecektir” diyor.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —