Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi yurttaşların çoğunun yokluk ve sefalet içinde olduğunun altını çizerek iktidara tepkisini dile getirdi. Çelebi, AKP’nin hatalı politikalarının bedelini vatandaşın ödediğini belirterek, vatandaşın devleti artık yanında göremediğini söyledi.
CHP Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi, 17 günlük tam kapanma kararının ardından yaptığı açıklamada ülke olarak Cumhuriyet tarihi boyunca en kötü zamanlardan geçildiğini belirterek iktidara tepkisini dile getirdi.
Başkan Çelebi, yurttaşların çoğunun savaş dönemlerini aratmayan bir yokluk ve sefalet içinde yaşamlarını sürdürmeye çalıştığının altını çizerek şunları söyledi: “Şu mübarek ramazan ayında vatandaşlarımız hanelerinde huzur, sofralarında bereket bulamıyor. Alışık olduğumuz ramazan alışverişleri artık yapılamıyor. Hayat pahalılığı öylesine fazla ki;pazarda poşetler, ocaktatencereler, sofrada tabaklar dolmuyor. Aileler çocuklarına alamadıkları kıyafetlerin, veremedikleri harçlıkların, güldüremedikleri yüzlerin utancını yaşıyor. Oysaki bu utanç; çay-simit hesabı ile iktidara gelip, 18 yıllık iktidarın sonunda insanları ekmeğe muhtaç edenlerindir. Parmağındaki yüzükten başka bir şeyi olmadığını söyleyip, ‘Bir gün çok zengin olduğumu duyarsanız, bilin ki haram yemişimdir.’ diyenlerindir. Bu utanç, insanlar çöpte yemek ararken ‘Ülkemizde yoksulluk sorun olmaktan çıktı’ diyenlerindir. Bu utanç, kamuda birkaç yerden aldığı maaş yetmezmiş gibi, huzur haklarına bir toplantıda yüzde 33 zam yapan arsızlarındır. Bu utanç, sorumlu olduğu bakanlıktan kocasının şirketine ihale veren yolsuzlarındır. Bu utanç, belediyelerimizin bağış hesaplarına el koyanların; vatandaşın halk ekmeğe ulaşmasına engel olanlarındır. Emeklilerin 3 yıldır değişmeyen bayram ikramiyelerine 100 TL zammı reva görüp; milyon dolarlık Mercedes’leri sipariş edenlerindir. Bu utanç; hasta garantili hastaneleri, yolcu garantili havalimanlarını, geçiş garantili köprüleri birkaçmüteahhitteihale ederek, kasamızı boşaltanların, geleceğimizi karartanlarındır. Bu utanç, lüksün, israfın, şatafatındır. Bu utanç halkı sefalet içindeyken; başını kuma gömüp sefa süren saray iktidarınındır”
“VATANDAŞ BEDEL ÖDEMEKTEN YORULDU”
Alınan yeni tedbirler kapsamında vatandaşın çaresiz bırakıldığını vurgulayan Başkan Çelebi, AKP’nin hatalı politikasının bedelininvatandaşa ödetildiğini aktararak “Vatandaşımız siyasal iktidarın hatalı politikalarının bedelini ödemekten yoruldu. Dış politikadaki beceriksizlikler, ülkemizi uluslararası arenada yalnızlaştırmaya devam ederken, milyonlarca mültecinin yurdumuza yerleşmesi, vatandaşlarımızın haklı tepkisine neden oluyor. Türkiye’yi yönetenler önce kendi vatandaşlarına çare olmalı.Pazar artıklarında yiyecek arayan garibanların karnını doyurmalı, işsizlerine iş bulmalı, esnafına, çiftçisine, emeklisine destek vermeli. Ne yazık ki artık vatandaşlarımız devleti yanında göremiyor. 26 Nisan’da açıklanan tam kapanma kararı bunun en büyük göstergesidir. AKP’nin lebalep kongreleri ile zirvelere ulaşan vaka ve ölüm sayıları, salgın sürecinde yeni tedbirler almamıza yol açtı. Bir kez daha siyasal iktidarın yönetsel hatalarının faturası milletimize kesildi. İşyerleri kapanacakama kapanan işyerlerine destek verilmeyecek. İşvereni, işçisi, çiftçisi, işsizi herkes bu süreçte sıkıntılar çekecek ama böylesine zor bir dönemde devletten destek alamayacak” diye konuştu.
“YOKSULLUK, YOLSUZLUK, YASAKLAR' İKTİDARININ SON DÖNEMİ
AKP iktidarının son dönemlerini yaşadığını ifade eden Mehmet Çelebi, şunları kaydetti: “AKP’nin son dönemlerinde tarihte görülmemiş olaylara tanıklık ediyoruz. AKP’li belediyeler kanalıyla para karşılığında insanların yurt dışına çıkarılıp geri dönmemeleri resmen insan kaçakçılığıdır. İBB tarafından ilçe belediyesine hibe edilen atların kaybolmasına da “At hırsızlığı” diyebiliriz. Dünyanın her yerinde kocasının şirketine ihale veren bakanın yaptığına ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma, dolayısıyla düpedüz yolsuzluk denir. Aynı şirkete başka bir bakanlıktan 1.4 milyon teşvik verilmesi, bu kirli ilişkilerin tek bakanlıkla sınırlı olmadığının göstergesidir. Bu olaylardan sonra suçunu itiraf eden bakanın sadece görevden alınması ve hakkında hiçbir soruşturma yapılmaması hukuk sistemimizin nasıl bir baskı ve vesayet altında olduğunu açıkça gösteriyor. Hesap verebilirlik ve şeffaflık ilkeleri ayaklar altında, ödenekler örtülü, harcamalar gizli, ihaleler eşe dosta akrabaya peşkeş çekilirken, merkez bankasının kasası boşaltılmış durumda. Siyasal iktidar vatandaşın merak ettiği ve muhalefetin sorduğu sorulara cevap vermeye tenezzül etmiyor. ‘Yolsuzluk yaptığı için görevden alınan bakan ve sorumlular hakkında işlem yapılsın’ çağrısına Ömer Çelik ‘Muhalefetin dediği ile iş yapmayız’ diyerek yolsuzluğun üzerine gitmeyeceklerini açıkça ilan ediyor.‘128 Milyar Dolar nerede?’Sorusuna cevap veremedikleri için, baskılarla, yasaklarla bu sorunun sorulmasını engellemeye çalışıyorlar. Ülkemizde sıkıyönetim dönemlerinde bile bu denli keyfi yasaklar uygulanmamış, ifade özgürlüğü bu kadar kısıtlanmamıştı. 2002 yılında mücadele edeceğim diye yola çıktıkları ve 3Y diye tanımlanan ‘Yoksulluk, Yolsuzluk, Yasaklar’ 2021 Türkiye’sinde ‘Yalan ve Yüzsüzlüğün’ eklenmesiyle 5Y olarak zirveyi gördü.”
Başkan Çelebi,5Y iktidarının sonunun yakın olduğunu söyleyerek “Vatandaşlarımız umudunu yitirmesin ve müsterih olsun. Yapılacak olan ilk seçimde milletimizin desteği ile adaletten, vicdandan, izandan uzaklaşmış bu israf düzenine son vereceğiz” dedi.