Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu (KİT) Üyesi Zülfikar İnönü Tümer, Adana’nın Aladağ ilçesinde meydana gelen yurt faciasının travması atlatılamamışken yeni bir yurt yangınıyla facianın eşiğinden dönüldüğünü bildirdi.
Aladağ’dan sonra Adana’nın Seyhan ilçesi Küçük Dikili Beldesi Söğütlü Mahallesi’nde yeni bir yurt yangını yaşandığını kaydeden Tümer, konunun kamuoyundan gizlendiği gerekçesiyle Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye yazılı soru önergesi sundu.
İTFAİYE VE MAHALLE SAKİNLERİ SÖNDÜRMÜŞ!
Adana’nın Aladağ ilçesinde meydana gelen ve 12 çocuğumuzun hayatını kaybettiği yurt yangınının sebep olduğu travmanın ulusal düzeyde hala etkisini sürdürdüğünü, o yangından sonra da benzer sonuçlar doğurması muhtemel çeşitli yangın haberlerinin gelmeye devam ettiğini vurgulayan Tümer, “Aladağ yangınına konu yurdu işleten tarikat mensuplarının oluşturduğu öğrenilen Küçük Dikili’deki Kültür ve Eğitim Hizmet Derneği tarafından işletilen ve 18 kız öğrencinin barındığı 3 katlı yurtta 13 Nisan Perşembe günü gece saatlerinde meydana gelen yangın, itfaiye ve mahalle sakinlerinin müdahalesi ile can kaybı olmadan sona erdirilmiştir” dedi.
CEMAATLER TARAFINDAN İŞLETİLEN YURT SAYISINI SORDU
Tümer, konuyla ilgili olarak Başbakan Binali Yıldırım’ın şu sorulara yanıt vermesini istedi:
“Aladağ yangınından sonra Küçük Dikili Söğütlü’de meydana gelen yangınla ilgili Başbakanlığa veya ilgili Bakanlıklara verilen bilgiler nelerdir?
- Tarafınıza ulaşan bilgilere göre, bu yurtta barınan öğrenci sayısı ile yangın esnasında binada bulunan öğrenci sayısı kaçtır?
- Yurttaki yangın nasıl ve hangi nedenlerle gerçekleşmiştir? Sorumlular hakkında işlem yapılmış mıdır?
- Söz konusu yurdun, Aladağ Yurdunu işleten tarikat tarafından işletildiği, yangının basının ve kamuoyunun bilgisinden saklandığı, yangında oluşan hasarın acilen tamir edildiği, eşyaların yenilendiği iddiaları doğru mudur?
- Yangınla ilgili bilgilerin kamuoyundan saklanmasının Hükümetlerinizce yoksul halk çocuklarının eğitim ve barınma ihtiyaçlarının çeşitli tarikat ve cemaatlere devredilmiş olduğu gerçeğini gizleme amaçlı olmasının payı var mıdır?
- Yoksul ailelerin küçük çocuklarının tarikat, zümre ya da cemaatler eliyle yönetilen yurtlarda barındırılmasına hala göz yumulacak mıdır?
- Dernek, vakıf vs. adı altında ülkemizde cemaatler tarafından işletilen yurtların sayısı kaçtır?”