Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, ürün güvenliğine ilişkin yasa teklifinin görüşüldüğü Meclis'te CHP Grubu adına söz alarak tarımda yaşanan sorunlara değinip çözüm istedi. Çiftçilerin devletten 177 milyar lira destekleme alacağının bulunduğunu belirterek iktidara, 'Üreticiyi cezalandırmaktan vazgeçin' çağrısı yapan Barut, Adana dahil 24 ilde ödenmeyen mazot- gübre desteğinin de acilen çiftçiye ödenmesini istedi.
Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu Teklifi'nin görüşüldüğü Meclis Genel Kurulu'nda CHP Grubu adına konuşan Ayhan Barut, öncelikle herkesin Regaip Kandili'ni kutladı. Türkiye'de ürün güvenliği ve güvenli üründen neredeyse söz etmenin bile mümkün olmadığını aktaran Ayhan Barut, 'Sanayiden tarıma ve gıdaya dek her alanda, ürün güvenliğimizi Allah'a emanet bir şekilde yaşıyoruz' dedi. İktidarın 'Yalnızca ben bilirim ve yaptım oldu' tavrını eleştirerek herkesi ortak akıl etrafında birleşmeye çağıran Barut, 'Halkımızın yararına olan ve ürün güvenliği de dahil konularda ve diğer bütün yasal düzenlemelerde ilgili meslek odalarından, sivil toplum kuruluşlarından, üniversitelerden, sendikalardan ve konunun ilgili uzmanlarından görüş almak gerekir. Ancak burada, daha önce, geçmişte olduğu gibi 'Ben bilirim' tavrının yanlış olduğuna, işin ortak akılla daha doğru yapılacağına inanıyoruz' diye konuştu.
AKP Hükümeti'nin 17 yıldır uyguladığı yanlış tarım politikalarıyla Türkiye'yi adeta ithalat cennetine çevirdiğini vurgulayan Ayhan Barut, şöyle devam etti:
'Bu yanlış politikalarla çiftçimizi, üreticimizi, köylümüzü perişan ettiler. Yerli ve milli olduğunu söyleyenler, ülkemizi, Sırbistan'dan et, her ne kadar her fırsatta inkar etseniz de belgeleriyle ispat edilen Bulgaristan'dan saman, Kanada'dan da mercimek ithal eder hale getirdiler. 2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesine göre, gayrisafi milli hasılanın yüzde 1'i tarıma destek olarak ayrılır ancak o günden bugüne hiçbir zaman bu yüzde 1 oranı tam uygulanmamıştır, yüzde yarım ve altı verilmiştir. Şimdi buradan soruyorum. Burası kanun yapan yüce Meclisimiz. Burada kanun çıkarılıyor, yürütme bu kanunları uyguluyor. Vatandaş çıkarılan kanuna uymadığı zaman cezası nedir? Cezası hapistir ya da para cezasıdır. Peki, buradan çıkan kanuna sizin uymamanız, sizlerin devlet eliyle bu kanunu uygulamamanız ne anlama geliyor? Bugüne kadar çiftçinin yaklaşık 318 milyar destekleme alacağı olup bu rakamın sadece 141 milyar lirasının verildiğini, çiftçinin alacağının 177 milyar lirasının verilmediğini görüyoruz. Soruyorum buradan, bu parayı kimler iç etti, nasıl ve nerelere kullandınız? Neden bu üreticinin parasını vermiyorsunuz? Üreticilerimizin mazot, gübre, yem, ilaç, elektrik, sulama gibi temel girdilerine baktığımızda, 2002 yılından günümüze kadar bu girdiler 8 ile 10 kat civarında artmış fakat çiftçinin ürünü bu kat sayıda artmadığı gibi, yerinde saymış, çiftçi borç batağına saplanmıştır. Cumhuriyet tarihinde ilk defa tarım ekim alanları 20 milyon hektarın altına düşmüştür. İşte, gerçek budur. Ulusal bir tarım politikası belirlenmesi, üretim merkezli ve üreticiye destek verilmesi gerekmektedir.
2019 yılı mazot ve gübre desteği ödemelerinin başlandığını da anımsatn Ayhan Barut, şunları kaydetti:
'Bu destekleme 57 ilde verilirken Adana'nın da içerisinde bulunduğu 24 ilde bu ödeme yapılamadı. 'Neden ödeme yapmıyorsunuz?' diye sorduğumuzda 'Pamuk ekilen yerlerde bakalım ne olmuş? Uydu görüntülerini inceleyeceğiz' deniliyor. Peki, bu bölgelerde mısır, soya, ayçiçeği gibi ürünlerin de ekildiğini düşünecek olursak bu üründeki desteklemeleri neden verilmiyor? Bu iktidarın yıllardır pamukçularla, pamuk üreticileriyle zoru nedir? Çünkü geçen sene de pamuk desteklemesinde Adana yoktu, tepki gösterince zor bela listeye eklenmişti, dekara 650 kilogram verilmesi gereken pamuğu 500 kilograma düşürerek üretici yüzde 30 zarar etti. Ayrıca da desteklemeleri 2'ye bölerek yüzde 70 ve yüzde 30 şeklinde ödenmesi üreticiyi mağdur etti. Adanalı çiftçilerimiz iki yıldır sel, don, poyraz gibi nedenlerle mağdur olmuştur. 'Afet bölgesi ilan edilsin' dediğimiz yerde afet bölgesi ilan edilmediği gibi, mazot, gübre desteğinin de verilmemesi üreticiye 'Üretmeyin' demektir. Artık üreticiyi cezalandırmaktan vazgeçin, derhal üreticinin desteklerini, paralarını ödeyin.'
https://wetransfer.com/downloads/9ddb373e4acc05973cc925d3183a17ba20200227175701/982e57d931d49cffe5eb76818acca6f420200227175701/c5d6e6