CİNSEL ŞİDDETE KARŞI İŞBİRLİĞİ

Adana Adliyesinde görev yapan yargı mensupları ile Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyeleri, kadına ve çocuklara yönelik cinsel şiddete karşı işbirliği için bir araya gelerek görüş alışverişinde bulundu.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Toplantı Salonu'nda düzenlenen toplantıya Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mete Korkut Gülmen, cinsel istismar davalarının görüldüğü ağır ceza mahkemelerin başkanları, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Çocuk ve Aile İçi Şiddet Suçları Soruşturma Bürosu savcıları ile üniversiteden akademisyenler katıldı.
Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, şiddet ve cinsel istismar suçlarının toplumun en önemli sorunlarından biri olduğunu söyledi. Etkili ceza adaletinin sağlanması açısından rolü ve sorumluluğu olan kişilerin görevlerini iyi yapması gerektiğini kaydeden Yeldan, 'Üniversitemizin olaya dışarıdan değil içerden bakması, seyirci değil oyuncu olduğunu hissettirmesi çok önemli. Muhatapların ikincil mağduriyetlerini engellemek için, ceza adalet sistemimize herkesin destek olması lazım. Hem soruşturma hem de yargılama aşamasında mağdurun korunması, desteklenmesi hepimizin görevi. Özellikle ağır ceza mahkemelerimizin bu davalarda ihtiyaçlarının doğru ve eksiksiz karşılanması, belli bir standart ölçüsünde olması gerekiyor. Emek verip, arkasında durarak şeklen değil, süreci sonuca götürecek çalışmalar yapılmalı' dedi.
'İŞBİRLİĞİ DAVA SÜRELERİNİ KISALTIR'
'Kadına ve Çocuğa Cinsel Şiddette Temel Yaklaşımlar' konulu bir sunum yapan Prof. Dr. Mete Korkut Gülmen de, yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Cinsel şiddete karşı yargı çalışanları ve akademisyenlerin işbirliği içinde olması gerektiğini belirten Gülmen, 'Gerçekte doğru hazırlanmış bir dosya ile birkaç günde sonuçlandıracağınız bir davayı, gereksiz yere yıllarca uzayan bir davaya dönüştürmemek gerekiyor. Bunda en önemli konu delillerin doğru toplanarak yargıya takdim edilmesidir. Bununla birlikte bilirkişinin yetkinliğinin ve yeterliğinin sorgulanması önemli. Bizim el birliğiyle, daha sıkı ve daha geniş boyutlarda bu işlerin üstesinden gelmemiz gerekiyor. Ulusal olduğu kadar uluslararası sözleşmeler ve belgeleri göz önünde bulundurarak bakış açımızı geliştirmeliyiz. Bizim işbirliğimiz arttıkça, karşılıklı bilgileri paylaştıkça hem dava süreleri kısalacaktır hem de bizim işlevselliğimiz artarak daha yeni ve iyi bilgileri sunabileceğiz' diye konuştu.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Hilal 'Cinsel Saldırı Muayenesi', Doç. Dr. Ayşe Serin 'Cinsel Saldırı Olaylarında Biyolojik Delil Yönetimi', Doç. Dr. Nebile Dağlıoğlu 'İlaç Etkisinde Cinsel Saldırılar', Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Yolga Tahiroğlu da 'Çocuk İstismarı Olgularını Adli-Tıbbi Değerlendirme Süreçleri' konularında sunum yaptı. Yargı mensubu ve akademisyenler, toplantı sonunda sorunların çözümü için karşılıklı görüş alışverişinde bulundu.