ÇÖKÜŞ YILI 2022 VEYA DEĞERİN DEĞERSİZLEŞMESİ: VİCDANIN DİNE, LİRANIN DOLARA, PARANIN KRİPTOYA ENDEKSLENMESİ
2022’ye hızlı girdik. Milli Eğitim Bakanı Özer: “Gösterdiğiniz okul böyleyse göstermediğiniz ne durumdadır?” diye incilerini döktürüyor. İçişleri Bakanı Soylu: “Ne yaptıysak Allah’tan, Allah’tan, Allah’tan!” diye nara atıyor. Hazine ve Maliye Bakını Nebati: “Heterodoks politikalar uyguluyoruz” diyor. Tüm bunlar neye işaret ediyor?
İranlı Şair Şehriyar daha modern çağda, henüz bilgi ve hakikatin bu kadar sorunlu olmadığı bir çağda dünya düzeni ile duygularını şöyle dillendiriyordu: “Bu dünya yalan dünya/ Süleyman’a Nuh’tan kalan dünya/ Her kime her ne verdiyse aldı/ Süleyman’dan bir kuru ad kaldı”.
Bu tür ifadeler aslında Doğu toplumumun ifadeleri; ne analitik, ne bilimsel, ne diyalektik, aksine daha çok duygusal ve çaresiz dizeleri oluşturuyor. Anomi ve ilenme iç içe geçiyor. Orhan Gencebay “Batsın Bu Dünya” diye çığırıyordu: “Yazıklar olsun, yazıklar olsun/ Kaderin böylesine, yazıklar olsun/ Herşey karanlık, nerde insanlık/ Kula kulluk edene yazıklar olsun./ Batsın bu dünya, bitsin bu rüya/ Ağlatıp da gülene, yazıklar olsun/ Dolmamış çileler, yaşanmamış dertler/ Hasret çeken gönül, benim mi olsun.”
Gecekondu çağında ülkenin nereye savrulduğunu öngörememenin, dışta kalmanın, “garip” (çaresiz) olmanın duyguları bunlar, daha çok Doğu’ya, despotik toplumlara ait. Edip Akbayram’ın lirik aranjmanıyla: “Kurumuş yeşil otları/ Toprak olmuş umutları/ Gökte mazi bulutları/ Şu mezarda bir garip var/ O mezarda bir garip var/ Garip, garip, garip/ O mezarda bir garip var/ Garip, garip, garip”
Yalan dünya edebiyatı kendimizin yalanlamasına yani kendi değersizliğimizin dünyaya yüklenmesine dair bulunuyor. Çok da hoşumuza gidiyor, işi kotarıyoruz. Yalan olan, herhangi bir yer veya anlamı olmayan, cesaret göstermeyen ben değilim, karşımdaki yalan dünya. O bizi duysaydı nasıl yanıtlardı acaba, “yalan insan” mı diye çığırırdı.
Basılı bara, metalik para, kağıt para değersizleştikçe, devletlerin bastığı para yalancılaştıkça, yerine daha da yalan kripto paralar yaygınlaşıyor. Yalan dünyanın yalan parası kripto paralar yalan dünyanın değil yalan insanın parası haline geliyor. Değişim değeri bile değersizleşiyor.
Dövize endeksli Türk lirası değişim değeri artık lira cinsinden değişim değeri işlevini bile yerine getiremediğinden dolara endekslenmiş de dolar da değersizleştiğinden değersizleşme artarak devam ediyor.
Bağlandığım ip mi kopuyor yoksa, kopan ya da çürüyen ne aslında? Dinde mi sorun, dine bağlanan insanda mı? İnsan dine bağlanarak kendine değer katmaya uğraşırken değersizleşiyor muydu, dinin propaganda veya ideolojik araç olması, dinin değer aracı haline getirilerek araçsallaşması durumunda değer veya değersizleşmeye ne oluyor acaba?
Dolar zaten değersizleşmenin göstergesi idi. Liranın dolara endekslenmesi bu değersizleşmenin bile yabancılaşması anlamına geliyor. Aynı yalan dolanın dinle temellendirilmeye kalkışılması gibi değersizleşme katmer katmer artıyor ve katmerleşiyor.
Dünya yalan mıdır, pek öyle gözükmüyor, ancak insanın önce doğadan, sonra insanlıktan kopuşu, en sonunda kendi bilimi, aklı, vicdanından da kopuşu büyük bir değersizleşmeye ve çöküşe işaret ediyor.
Benim kestirimim değerin değersizleşmesi, insanın yarattığı değere yabancılaşması, insanın elinde değerli bir şey kalmaması, kendi parasını dolara, kendi aklını, vicdanını, dine bağlaması pek hayra alamet değil. Umudumuzu koruyalım. Kendimiz kendi umudumuzu yaratamıyorsak, kendi akıl ve vicdanımızı kullanamıyorsak, Allah veya doğa sonumuzu selamete erdirsin. Çöküş savaşa değil barışa kapı aralasın.
“Değer” sorunu geri planında neyi içeriyor? Değerin değersizleşmesi veya verili olana bağlanması yani TL’nin dolarla, paranın kriptoyla, değerin dinle ikamesi veya onlara bağlanması büyük bir değersizliğe veya değersizleşmenin hazır bir değerle ikamesine mi işaret ediyor acaba? Çözümü ne?
Zor bir yıl daha olacak, Çöküş sürecinde insan, toplum ve doğanın sesine, bilgisine; bilginin, aklın ve vicdanlarımızın sesine daha çok kulak verelim. Vicdanlarımızın sesi selamı üzerlerimize olsun.