Korona Virüsnedeniyle ekonomik zorluklar içinde bulunan yurttaşlara Devlet, belediyeler ve çeşitli vakıf, dernek ve gerçek ve tüzel kişiler yardımda bulunuyorlar. İktidar tarafından her ne kadar bazı belediyelerin bu faaliyetleri paralel devlet olarak gösterilmek istense belediyelerin halka yardımları devam ediyor. Bu yardımların vergi matrahlarından indirim koşulları bu yazımızın konusu olacaktır.
YARDIM TOPLAMA KANUNU
Toplumuzda inançtan ve gelenekten kaynaklanan yardımlaşma duygusu yüksektir. Zekât, fitre ve muhtaçlara yardım inanç ve gelenek temellidir. Organize yardım toplama ise kurallara bağlanmıştır.
Cami yaptırma, okul yaptırma, köylere su getirme ve bazı da hasta yoksul kişiler bahane edilerek halkın iyi niyetli istismarlarından yararlanıldığı bilinmektedir.
Bu amaçla 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunuhalkı istismarcılara, sahtekarlara karşı korumak amacıyla yürürlüktedir. Bu Kanun uygulamasına yönelik birdeYardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelik bulunmaktadır.
Yardım Toplama Kanunu ve yönetmeliğinde ve vergi kanunları ile tebliğlerinin hiç birindebelediyelerin yardım toplamasını ve yardım dağıtmasını izne bağlayan veya yasaklayan bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu konu ayrıntılı olarak başka bir yazımızda incelenecektir.
YARDIMLARIN GELİR VERGİSİ MATRAHINDAN İNDİRİLMESİ
Gelir Vergisi mükellefleri bağışta bulundukları miktarları vergi matrahlarından indirebilmeleri ile ilgili olarak Gelir Vergisi Kanunu’nun 89/4’ncü maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre; genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Cumhurbaşkanı’nca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyanedilen gelirin %5'ini aşmamak üzere, makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar gelir vergisi beyannameleri üzerinden bildirilen vergi matrahından düşebileceklerdir. Bu oran kalkınmada öncelikli yöreler için %10 olarak uygulanmaktadır.
Bu bağış ve yardımın vergi matrahından indirilmesi için öncelikle bir vergi matrahının olması gerekir. Yani zarar eden bir mükellefin bunu gider yazmak suretiyle zararını yükseltip izleyen yıllarda indirim konusu yapması söz konusu değildir.
KURUMLARIN YÜZDE 5’LE SINIRLI BAĞIŞ VE YARDIMLARI
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/1-cmaddesine hükümlerine göre hazırlanan 1 Seri Numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde; genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere, köylere, Cumhurbaşkanı’nca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında ayni ve nakdi bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının %5’ine kadar olan kısmı, kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirim konusu yapılabilecektir.
Doğal olarak bu kurumun karlı bir kurum olması gerekir. Zarar beyan eden bir kurum yaptığı bağış ve yardımı zarar yazmak suretiyle ileriki yıllarda indirmesi mümkün değildir.
CUMHURBAŞKANI KARARINA GÖRE YAPILAN YARDIMLARIN TAMAMI VERGİ MATRAHINDAN İNDİRİLİR
Gelir Vergisi Kanunu’nun 89/1-e maddesine göre; gelir vergisi mükelleflerinin cumhurbaşkanı tarafından başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yaptıkları ayni ve nakdî bağışların tamamı vergi matrahından indirebilecekler. Daha önce Bakanlar Kurulu tarafından kullanılan bu yetki şimdi Cumhurbaşkanı tarafından tek başına kullanılmaktadır. Bu amaçla Cumhurbaşkanı tarafından Corona Virüs kapsamında yapılan bağışlar tamamı vergi matrahından indirilebilecektir.
Aynı şekilde Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/1-c maddesine göre de;Cumhurbaşkanı’nca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdî bağışların tamamı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden bildirilen vergi matrahından düşülerek vergi hesaplanır.Yani yaptığı yardımın tamamının vergisini ödemez. Bu yetki de daha önce Bakanlar Kuruluna aitti şimdi Cumhurbaşkanı tek başına kullanıyor.
KÜRESEL SALGININ HERKESE YÜKLEDİĞİ SORUMLULUK
İnsanlar mallarından önce canlarını korumak için; işini bırakmış evlerine kapanmışlar. Bütün dünya hükümet edenleriafete karşı evlere hapsettikleri insanlara seyyanen yardımlar yaparken biz İBAN numarası ile para istiyoruz.
Yerel yönetimlerin kendi görevlerinden kaynaklanan yardım etmek ve yardım kabul etmek gibi yasalarla verilen görevlerinin teröristlikle, paralel Devlet kurmakla suçlanmalarıhalktan bir karşılık bulamamıştır.
CHP’li yada başka partilerin belediyeleri dernek, vakıf, platform veya kooperatif gibi kuruluşlar değillerdir. Kamu gücü kullanan ve kamusal hizmet sunan yerel Devlet kuruluşlardırlar.
Cami, cem evi, okul yaptırma derneğideğildirler. Bunun için izin almaları gerekmez amma ille de isteniyorsa bulundukları illerde ki Vali Paşalarına bir dilekçe sunarak istenen bu formaliteyi bahanesini de yerine getirirlerse iktidarın başka da bir bahanesi de kalmaz!
Bozuk ekonomik yapı, adil olmayan gelir dağılımı ve işsizliğin yüzde 20’leri aştığı bir dönemde yardımın giderek halk arasında doğal hal aldığı bu günlerde; iktidarın‘’kim ne yardımı yaparsa yapsın. Yeter ki yardımlaşın’’diyeceğine; yardımları merkezileştirmek, kişiselleştirmek adeta Recep Tayyip Erdoğan Yardımları şekline koymak ve buna bir de yasaklamalar getirmek toplumsal barışımızı da olumsuz yönde etkilediği gibi ve bunu salık verenlerin de iktidara zarar verdikleri unutulmamalıdır.
Sabri Arpaç