CHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ve Adana Milletvekili Ali Demirçalı, TBMM Başkanlığına verdikleri kanun teklifi ile Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Mezunlarının da İş Güvenliği Uzmanı olabilmelerine olanak sağlamalarını önerdi
Gürsel Tekin ve Ali Ddemirçalı, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 3. Maddesinde bir değişiklik yapılması için TBMM Başkanlığına başvurdu. Demirçalı ve Tekin, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun yeniden düzenlenmesi ile birlikte, işletmelerin uzmanlar tarafından verilecek eğitimlerle bilgilendirilmesinin amaçlandığını, yasa ve mevzuat hakkında hem işyeri, hem de işçiler ile ilgili alınacak tedbir ve davranışların, iş güvenliği uzmanları tarafından denetlenmeye başlandığını anımsatarak kanun değişikliğini gerekçesini şöyle dile getirdi:
“Kanun, kimlerin iş güvenliği uzmanı olabileceğini düzenlerken “İş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip mühendis, mimar veya teknik elemanı” ifadesine yer vermiştir.
Ancak iş güvenliği uzmanlığını, tek başına teknik sınıfa giren mesleklerle sınırlı tutmamız, çağımızın iş yaşamı ve çalışma koşulları gerçeğini bilmediğimiz anlamına gelmektedir. Çünkü çalışan sağlığı ve güvenliği alanında, teknik ve mühendislikten kaynaklanan risklerin önemi her geçen gün artsa da, diğer yandan örgütlenme, sosyal ilişkiler, sosyal süreçler gibi birçok konu, çalışanların sağlık ve güvenliği üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır.
Yukarıda örnek olarak verilen sosyal konular, teknik elemanların eğitim konuları ve uzmanlıkları arasında bulunmamaktadır. Teknik bir elamanının “çalışma şartları, sosyal ilişkiler ve çalışma ortamı ile ilgili faktörler”konusundaki uzmanlıkları doğal olarak sınırlıdır. Bu gibi konularda sosyal bilimler alanında eğitim almış kişiler daha etkili olabilecektir.
Çalışma koşulları bakımından, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü mezunları önemli bir konumdadır.
Çalışan sağlığı ile güvenliğine ilişkin hukuksal, sosyal, ekonomik, insani unsurlar, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümlerinin müfredatında fazlasıyla bulunmaktadır. Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Mezunlarının bu olanaktan dışlanması yerinde ve doğru bir karar değildir.
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Mezunlarının, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı yetiştirme-eğitme belgesi de bulunmaktadır. Uzmanlık Eğitimi veren eğitim kurumlarında hocalık yapan bu kişilerin, eğitim verdikleri işi yapma hakkının kendilerine tanınmaması doğru değildir. Asıl işleri bu olan uzman kişilere alanlarında çalışma yapmalarını engellemek hakkaniyet ölçülerine de uymamaktadır.
Sonuç olarak, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3. Maddesinde değişiklik yapıldığı takdirde, çalışan sağlığını yalnızca teknik ve mühendislik meselesi olmaktan çıkarıp, sosyal yönden incelenen bir alan haline de getirmiş olacağız.”
Tekin ve Demirçalı’nın İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair Kanun Teklifi şöyle:
“
MADDE 1. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3'üncü maddesinin birinci fıkrasının(f) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İş güvenliği uzmanı: İş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip mühendis, mimar veya teknik elemanı, Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Bölümü mezunları,”
MADDE 2. Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3. Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
MADDE GEREKÇELERİMADDE 1. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3. Maddesinde değişiklik yapıldığı takdirde, çalışan sağlığını yalnızca teknik ve mühendislik meselesi olmaktan çıkarıp, sosyal yönden incelenen bir alan haline getirmiş olacağız. İş Sağlığı ve Güvenliği alanında, uzmanlık eğitimi veren kişilerin, eğitim verdikleri işi yapma hakkı da kendilerine tanınmış olacak.
MADDE 2. Yürürlük maddesidir.
MADDE 3. Yürütme maddesidir.”