DEMOKRASİ BİR DEĞERDİR, AİLEDE BAŞLAR…
DEMOKRASİ BİR DEĞERDİR, AİLEDE BAŞLAR…
Demokrasinin sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda bir değer olduğunu vurgulayan Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, demokrasinin ailede başladığını belirterek demokrasi kavramının ailede de yaşatılması gerektiğini söyledi. Demokratik değerlerin psikolojik boyutuyla ele alındığında dört ayağı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bunları özgürlükçülük, çoğulculuk, katılımcılık ve hesap verebilirlik olarak sıraladı.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada ailede demokrasinin önemine işaret etti.
Demokrasi önemli bir değerdir ve ailede yaşatılmalıdır
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu özel güne demokrasi ve birlik günü ismi verilmesinin çok anlamlı olduğunu belirterek “Önce demokrasiden ne anladığımızı değerlendirmek istiyorum. Sık sık vurguladığım bir şey var: Demokrasi aileden başlar. Çünkü demokrasi sadece bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda bir değerdir. Bu değerleri ailede de yaşatmak gereklidir.” dedi.
Özgür toplumlarda keşiflerin çok olması tesadüf değildir
Demokratik değerlerin psikolojik boyutuyla ele alındığında 4 ayağı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Birincisi özgürlükçülük, karşıtı nedir? Otoriter olmadır. Bir anne- baba evde özgürlükçüyse, çocuklar onlara rahat soru sorabilirler. Anne ve baba onu açıklamak durumundadır. Böyle durumda yetenekler gelişiyor. Yüksek güvenlikli toplumlar dediğimiz, özgürlüğün yaşandığı, bireysel özgürlüğün en yüksek seviyede olduğu toplumlarda bu kadar çok keşif olması, silikon vadisi gibi, tesadüf değildir.” dedi.
Özgürlükçülük medeniyetin de lokomotifidir
“İnsanlar kendini özgür hissettiği için yeni deneyimlere daha açık oluyorlar” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “O nedenle özgürlükçülük aslında medeniyetin de lokomotifidir. Demokrasi değerlerinde ikinci madde ise çoğulculuktur. Çoğunlukçuluk değil. Çoğulculuk, evdeki bir kişinin sözünü herkesin dinlemesi değildir. Bir evde, bir anne ve baba çoğulcuysa eğer çocuk ailede herkes Galatasaraylı olmasına rağmen ‘Ben Fenerbahçeli olmak istiyorum’ dediğinde bu hoşuna gitmese de baba bunu kabul eder. Evde ‘Ben fasulye seviyorum herkes fasulye yiyecek’ demek totaliterliktir. Herkes aynı şeyi giyse çoğulculuğu olmayan bir anne, çocuğu ile ‘Tişörtü giydin giymedin’ diye kavga eder. Hâlbuki çoğulculuğu olan bir anne 4 tane tişört çıkarır. ‘Çocuğum hangisini istiyorsun?’ diye sorar. Birini daha çekici yapar. Çocuk seçer birisini giyer. Çocuk da ‘Ben seçtim’ diye özerklik duygusunu tatmin eder. Hem çocuk tatmin olur hem anne kontrolü kaybetmez. Çoğulculuk, çok seçenek düşünmek demektir. Bu da zihinsel gelişim için önemlidir. Yeni deneyimlere açık olmak, keşfedici olmak çok önemlidir.” diye konuştu.
Demokraside üçüncü değer: Katılımcılıktır
Demokraside üçüncü değerin katılımcılık olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Yani kararlara herkesin katılmasıdır. Mesela bir yere seyahate gidilecek. Baba bireysel adım atıp ‘Gidiyoruz’ deyince olmaz. Bu buyurgan bir davranıştır. Bu zamanın çocukları bunu kabul etmiyor. Ayrıca verilecek kararın sonunda bir sorun çıktığı zaman, sen bize hiç danışmadın zaten denilecek ve tatsızlık olacak. Birlikte karar verilince, birlikte gidince ne oluyor? Bu sefer sorumluluk da birlikte alınıyor, çocuk da sorumluluk öğreniyor.” dedi.
Hesap verebilirlik insanı korur
Demokratik değerlerin insanlığın 21. Yüzyılda keşfettiği en önemli değerler olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Demokrasideki dördüncü değer de hesap verebilirliktir. Onun için demokrasilerde muhalefet kutsaldır. Muhalefet olacak, eleştirecek. Karşı taraf da gücünü sınırlayabilecek. Gücü sınırlayabilmek, otorite sınırlayabilmek için burada eleştirilebilirlik çok önemli, hesap verebilirlik önemlidir. Zaten bir insanı koruyan da vatanseverliği değil, dindarlığı değil onun hesap verebilirliğidir.” dedi.
Hesap verme duygusu olmalıdır
Kuran-ı Kerim’de din kelimesinin karşılığının, hesap verebilmek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İnsanın içinde hesap verme duygusu olmalıdır. Semavi dinlerde de bu sıkla vurgulanan bir şeydir. Hesap verme duygusunu kaybeden bir insan suç makinesi haline gelebiliyor. Bu aile değerleri, bizim kültürümüze ve aile yapımıza da uygundur. Onun için bunu yeşertebiliriz.” Dedi
Milli değerlerimizle büyüttüğümüz çocuklar popüler kültürün çocuğu değil, kendi değerlerimizin çocuğu haline geliyor” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “15 Temmuz’a bu gözle bakalım. Demokrasi bunlardan dolayı çok anlamlı. Çünkü burada millet egemenliğinin hâkim olması var. Demokrasinin karşıtı nedir? Militarizmdir. Askeri aklın hâkim olmasıdır.” dedi.