Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Ahmet Uncu, Deprem Daire Başkanlığı oluşturulması teklifinin gönderildiği komisyonda reddi üzerine açıklama yaptı.
Birçok Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Deprem Daire Başkanlığı yapılanması varken, Adana’da kurulmasının engellenmesini anlamanın mümkün olmadığını ifade eden Uncu; Adana’da yaşayanların deprem karşısında can ve mal güvenliğinin siyasete kurban edildiğini belirtti.
Adana’da geçmişte olduğu gibi gelecekte de depremler olacağını, ayrıca Adana’daki yapı stokunun yaklaşık % 75’nin sağlıksız olduğunun bilindiğini söyleyen Uncu; Siyaset üstü olan bu konuda bazıkomisyon üyelerinin bu teklife destek olmak yerine siyaset adına “takoz” koyduklarını, böylelikle siyaseti bilimin önüne geçirdiklerini vurguladı.
Ülkemizin %93’ü aktif deprem kuşağı üzerinde yer aldığını; ülke nüfusunun %98’i, sanayi kuruluşlarının %98’i ve barajlarımızın %95’inin deprem riski altında bulunduğunu ifade eden Uncu, açıklamasında “ülkemizde; çarpık kentleşmenin sonucu oluşan yapı stokunun ne kadar güvenliksiz olduğu çöken binalar ve istinat yapıları ile bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Hatta deprem olmadan bile binalar yıkılmaktadır. Olası bir depremde yaşanacak tehlikenin boyutu açıktır” sözlerine yer verdi.
DEPREMLERİN AFETE DÖNÜŞMESİNİ ENGELLEMEK BİZİM ELİMİZDE
Ülkemizde, yaşanan büyük ölçekli depremlerde yüz bine yakın insanımızı kaybettiğimizi, yarım milyonu aşkın konutumuzun ciddi şekilde hasar gördüğünü, yüzbinlerce vatandaşımızın da yaralandığını ve bu felaketleri yaşamamıza rağmen ne yazık ki yeterli dersin alınmadığını belirten Uncu şöyle devam etti:
“Biz biliyoruz ki, aslında bir doğa olayı olan deprem, düşük standartlarda sağlıksız ve yasadışı bir yapılaşma, ranta dayalı hızlı ve düşük nitelikli kentleşme, bilimsel normlara dayalı olmayan arazi kullanım ve yer seçimi kararları, rantsal kaygılara yenik düşülmesi gibi faktörler nedeniyle afete dönüşmektedir. Doğa olayı olan depremleri önlememiz mümkün değildir ama depremlerin afete dönüşmesini engellemek bizim elimizdedir.
Bugün, ülkemizin depremsellik gerçekliğinin tüm yönleriyle daha iyi anlaşılmasına, yapı ve zemin açısından bütünlüklü bir şekilde deprem risk analizlerinin yeniden yapılmasına ve bu analiz sonuçlarıyla beslenen bir deprem risk yönetim sisteminin kurulmasına her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulmaktadır.
ADANA’DA YAPI STOKUNUN YAKLAŞIK % 75’i SAĞLIKSIZ
Ülkemizin Büyükşehirlerinden biri olan ilimizde geçmişte olduğu gibi gelecekte de depremler olacaktır. Ayrıca ilimizde yapı stokunun yaklaşık % 75’nin sağlıksız olduğu bilinmektedir. Bu gerçeklik karşısında deprem önlemleri konusunda sürdürülebilir, etkili ve verimli bir yönetim yapısının geliştirilmesi gerekliliğini vurgulamak isteriz.
Bu amaca hizmet etmek üzere Adana Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, diğer birçok büyükşehir belediyesi bünyesinde olduğu gibi Deprem Daire Başkanlığı altında bir idari yapı oluşturulmak istemiştir. Bu yapılanma için Büyükşehir Belediyesi Meclisinde kurulan komisyona öneri gönderilmiştir.
Ne yazık ki kentimiz ve kent insanımız için hayati bir önem taşıyan bu önerinin AKP ve MHP’li meclis üyelerinin oylarıyla reddedildiğini basından öğrenmiş bulunuyoruz.
Birçok Büyükşehirde böyle bir yapılanma varken, kentimizde kurulmasının engellenmesini anlamış değiliz. Evet, Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Etüt ve Projeler Daire Başkanlığına bağlı olarak Afet ve Risk Yönetimi Şube Müdürlüğü vardır. Ancak kentimizin koşulları göz önüne alındığında şube müdürlüğü seviyesinde bir yapılanmanın yetersiz kalacağı bir gerçektir.
NE YAZIK Kİ SİYASET BİLİMİN ÖNÜNE GEÇMİŞTİR
Deprem Daire Başkanlığının Adana Büyükşehir Belediyesi bünyesinde oluşturulmasının ilimizde, halkın can ve mal güvenliğine katkı sağlayacak daha kapsamlı çalışmalara zemin hazırlayacağı açıktır.
Önerinin komisyonda reddedilmesini bilimsel bir temele oturtmak, kentin yararına olduğunu düşünmek mümkün değildir. Adana’da yaşayanların deprem karşısında can ve mal güvenliği, siyasete kurban edilmiştir.
Siyaset üstü olan bu konuda Komisyon üyelerinden buteklife siyaset adına “takoz” olmak yerine destek olmalarını beklerdik. Ne yazık ki siyaset bilimin önüne geçmiştir.
TMMOB daima bilimin ve halkın yanında olmuştur ve olmaya devam edecektir. Bu anlayış doğrultusunda bilimin ışığında kent ve kent insanlarımız adına doğru olanı destekleyeceğimizi, yanlış olan düzenlemelere önerilerimizle karşı çıkacağımızın bilinmesini ister, Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından önerilen Deprem Daire Başkanlığı oluşturulmasının Adana için doğru bir adım olduğunu kamuoyuna bildiririz.
Unutulmaması gereken en önemli gerçek deprem önlemleri siyaset üstüdür, siyaseti halkın yararının önüne geçirmek kabul edilemez!”