“DÜNYAYI DAHA İYİ BİR YER YAPIN”
“DÜNYAYI DAHA İYİ BİR YER YAPIN”
Lucy Stone… Ta, 1850’li yıllarda, “Bir evli kadının kendi kimliğine sahip olması yolundaki engelleri kaldırmak için bir ömür yetmez,” demişti. “Kadın Haklarının Sabah Yıldızı” diye anılıyordu. Evlendi ama kendi soyadını kullanmaya devam etti.
Enlenirken eşi, “Bir koca olarak, yasaların bana verdiği ve karşılıklı olmayan bütün ayrıcalıkları reddedeceğime ve evlendiğimizde her ne şart altında olursa olsun bunları kullanmayacağıma söz veriyorum,“ demişti. Sözünde de durdu. Mutluydular. Evlilik yeminlerinden itaat kelimesini kaldırmışlar, törende o dönemde kocaya kadın bedeni, çocukları ve malı üzerinde tam bir kontrol hakkı veren evlilik yasalarını protesto eden bir konuşma yapmışlardı. İtaatin yerine saygıyı koymuşlardı.
Lucy, dokuz çocuklu bir ailenin sekizincisiydi. Otoriter bir babanın yönettiği evde, küçük yaşta eşitsizlikle tanıştı Henüz küçük bir kızken, erkek kardeşleriyle aynı düzeyde eğitim görmeyi kafasına koymuştu. Üniversite eğitimi de almayı istemesi, şaşkınlık ve öfkeyle karşılandı. Hatta ailesi bu isteği ile alay bile etti. Maddi destekten mahrum edildi ama o üniversite masraflarını karşılamak için tam dokuz yıl çalışmak zorunda kaldı.
25 yaşında Ohio'da kadınlar ve siyahları kabul eden tek üniversite olan Oberlin'a girdi. Eğitimini sürdürmek için gündelikçi olarak çalıştı. 1847'de mezun olunca, ondan bir mezuniyet konuşması yazmasını istediler. O dönemde kadınların kamusal alanlarda konuşması yasaktı. O da bu durumu protesto ederek, yapmayacağı bir konuşmayı yazmayı reddetti ve Massachusetts’te üniversite mezunu ilk kadın olarak eve döndü.
Tam 36 yıl sonra,LucyOberlin'de konuşma yapmak için davet edildi. OberlinCollege'in ellinci kuruluş yılıydı. Bir zamanlar sesinin duyulması yasak olan yere, saygın bir eylemci olarak çağrılıyordu.
1879'da Massachusetts eyaleti kanunları, kadınlara kısıtlı seçme ve seçilme hakkı tanıdı. Ama kadınların oylamada kocalarının soyadlarını taşımaları şarttı. Lucy bu şartı yerine getirmiyordu. İmzaları bile reddedilmeye başladı. Otel rezervasyonlarında “Henry Blackwell ile evlenmiş olan Lucy Stone” diye imza atıyordu.
Kadın hakları için çalışıyordu. “Kölelik Karşıtları Derneği'ne” üye oldu. Dernek adına bütün ülkeyi dolaştı. Yaptığı konuşmalar büyük protestolara sebep oluyordu. Miting afişleri duvarlardan sökülüyor, kadın haklarına karşı çıkanlar, suratına İncil fırlatıyordu. Ama o ölünceye kadar mücadelesini bırakmadı.
Ölmeden önce cesedinin yakılmasını vasiyet etmişti. Ölürken, “Dünyayı daha iyi bir yer yapın,” olmuştu.
DİLEKLERİ BÜYÜK ÖLÇÜDE YERİNE GELDİ GALİBA.
- BUGÜN SAHİP OLDUKLARIMIZ, DÜNKÜ MÜCADELEMİZİN BİR SONUCUR.
- YARIN SAHİP OLACAKLARIMIZI DA BÜGÜNKÜ MÜCADELEMİZ BELİRLEYECEK.
HA, BİR DE…
• ANLAYIŞ VE SAYGI ÜZERİNE KURULAN BERABERLİKLER, HER ZAMAN YASALAR ÜZERİNE KURULAN BERABERLİKLERDEN DAHA GÜÇLÜDÜR.