Tarih: 23.11.2024 19:08

Düzgün COŞKUN yazdı/ "ATOM KARINCA" SEN YÜREKLERDE YAŞIYORSUN

Facebook Twitter Linked-in

Ufak tefek bir insandı Mustafa Gümüşdamla, ama mangal gibi bir yüreği vardı. Alidede Mahallesi'nin yiğit evladıydı. Korku nedir bilmezdi. 12 Eylül askeri cunta döneminde gözaltına alınıp, ağır işkencelere maruz kaldı.

***

Çocukluk yıllarında gazeteci olacağını söylediğinde kimse inanmak istememişti. Ama o iyi bir gazeteciydi. Hep halkın yanında oldu. Dertleriyle dertlendi. 

***

Cesurdur ama aynı zamanda duygusaldı. Ağlayanla ağlayan bir yüreğe de sahipti. Serbest bırakıldığı gün çantasını sırtına alarak sahaya çıktı. Nerede bir olay olduysa Mustafa asker ve polisten önce orada oldu. Çevik bir gazeteci olduğu için meslektaşları, "Atom Karınca. Her yerde sen varsın" dediler. Ve bu lakabını çok sevdi. 

***

"Yasaklar Dönemi" Mustafa Gümüşdamla için sınır değildi. O, gece gündüz demeden elinde fotoğraf makinesi omuzunda çantası Adana'nın sokaklarını adımlıyordu hem de korkusuzca büyük cesaretle. 

***

"Örgütlü toplum" hayalini kurarken, çalıştığı gazetelerde sendikal hareketi başlattı. Çalışanların sendikaya üye olabilmesi için yoğun çaba harcadı. Sevilen, güven duyulan, cesur tavrıyla üyeler Mustafa Gümüşdamla'yı Türkiye Gazeteciler Sendikası Adana Şube Başkanlığı koltuğuna oturttu. 

***

Ama "Atom Karınca" nın başka hayalleri de vardı. Güçlü bir kalem olmanın yanı sıra, toplumsal hareketin daha dinamik hale gelmesi gerektiğini söylüyordu. Bir koltuğa tek karpuz yetmeyeceğini biliyordu. Bu kez Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'nin kurumsal kimliğine hizmet etmenin bir onur olduğu bilinciyle hareket ederek yönetim kurulu üyeleri arasında yer aldı. Daha sonra Genel Sekreterlik koltuğuna oturdu. Ailesine, çocuklarına ayırabilecek zamanı yoktu.

-Kitleleri arkasından sürükleyen irade-

Ama bir an olsun geri adım atmayı içinden geçirmedi. Eylem insanıydı. Protesto yürüyüşlerine hep ön saflarda yer alıyordu. Kitleleri arkasından sürükleyen bir iradeye sahipti. 

***

Bir koltukta iki önemli görevi yürütürken sağlığına da özen gösteremiyordu. Yakalandığı amansız hastalığa kimse boyun edeceğini aklına bile getirmezken, hayatının en verimli döneminde iken bundan 13 yıl önce 24 Kasım günü hayata gözlerini yumdu. 

***

Mustafa Gümüşdamla ile iyi bir hukukum vardı. Aynı gazetede birlikte çalıştığımız günlerimiz de oldu. Mesleki heyecanını anlatamıyorum. Ailece birbirimize gidip geldiğimiz de oldu. Sade bir hayatı vardı. Şatafatan haz duymuyordu. Yalan söyleyeni sevmezdi. Yüzüne konuşmayı severdi.

***

"Atom Karınca" meslektaşımdı ama ben, "Kardeşim" diye hitap ediyordum. O da bana "Hocam" derdi. Cesaretine, mesleki heyecan ve sadakatına hep hayran kaldım. Dostlarına karşı saygı ve sevgiden kusur etmezdi. Çabuk öfkelenirdi bu öfkesi kısa sürede geçerdi. Yüreği pırıl pırıl önce insan sonra da iyi bir gazeteciydi.

***

49 yıllık ömrünün 32 yılını gazetecilik mesleğinde geçiren Gümüşdamla, polisiye haberlerle adını hem yerel hem de yaygın basında duyurdu. Çevresi genişti. Herkesi tanıyordu. Herkes de Mustafa Gümüşdamla'yı tanıyordu. Kısacası dürüsttü. Basın mesleğindeki özverisi, çalışkanlığı ve mücadeleci kimliğiyle örnek bir gazeteciydi. Objektif habercilik anlayışından taviz vermezdi. Kendisini düşman bilene elini uzatırdı.

***

Mustafa Gümüşdamla yaşadığı sürece kalemini hep dik tuttu ve halkın yararına kullandı, hiç eğip bükmedi. Dolayısıyla çok da sevildi, çok da takdir edildi. O'nun amacı takdir edilmek değildi, halk yararına hizmet etmekti. 

***

Biraz önce ifade ettiğim gibi, bu değerli insanı bundan 13 yıl önce 24 Kasım günü kaybettik. Mustafa Gümüşdamla yarın Asrı Mezarlık'taki kabri başında ailesi, dostları, meslektaşları ve sevenleri tarafından törenle anılacak. 

***

"Atom Karınca", sen fizikken aramızda değilsin, fakat gönüllerde yaşıyorsun. Seni unutmadık unutmayacağız. 

***

Ruhun şad mekanın cennet olsun. Toprak tenini incitmesin.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —