Düzgün COŞKUN yazdı/ UTANIN, BU KENTİN İMAJINI YERLE YEKSAN ETMEYİN!
KÖŞE YAZILARI 26.01.2025 21:50:00 0

Düzgün COŞKUN yazdı/ UTANIN, BU KENTİN İMAJINI YERLE YEKSAN ETMEYİN!

Uygar bir insan bunu yapamaz. Bu anlayışlar için medeni olmaktan uzak kalmamak, çevreye zarar vermemek bu kadar zor? Niçin kural dışı davranış sergilemekten vazgeçmiyorlar?

Yazıya nasıl başlayacağımı bilemiyorum. İnanın şaşkınım, üzgünüm, kızgınım ve de kırgınım. Çünkü gördüğüm manzara karşısında sakin olmak pek olası değil. Soruyorum önüne gelen kuytu yerlere, duvarlara hatta ağaçların köklerine akıl ve mantık dışı yazılar yazmak, çizik çizmek kime ne yararı olur nefret kazanmaktan başka!

Uygar bir insan bunu yapamaz. Bu anlayışlar için medeni olmaktan uzak kalmamak, çevreye zarar vermemek bu kadar zor? Niçin kural dışı davranış sergilemekten vazgeçmiyorlar? Akıllarında zoru var desem, haksızlık yapmış olurum diye kaygılanıyorum. Çünkü hiç ama hiç kimseye bu lafı yakıştıramıyorum.

Kim ya da kimler olduğunu bilemem, yaşı ve cinsiyetini de! Ama yaptığı ne insani, ne de ahlakidir. Şunu ifade etmeliyim ki, duvarlara çirkin şekiller çizmek, yazılar yazmak, karalama yapmak etik değil. İnsanı de ahlaki de değil. Yapılan bu tutarsız davranış ve eylemlerin ceremesini bir kaç kişi değil, 2 milyon 500 bin nüfuslu Adana çekiyor. 

Bu tutarsızlık insan onuruna ve saygınlığına da gölge düşürüyor. Adana'ya da zarar veriyor. İnsan onuruna ve saygınlığına yakışan nitelik nedir diye sorsalar hiç tereddüt etmeden temiz ahlak, erdem ve dürüst olmak derim. 

"Temizlik imanın yarısıdır" ya da "Temizlik imandan gelir" dini vecizelerinin gereğini yerine getiren bir toplum olarak gurur duyuyoruz, diğer yandan kendini bilmezler her yere yazılar yazarak karalamalar yaparak toplumunun sinir uçlarını zıplatıyor. 

Söz konusu kişi ya da kişiler şehirde yaşıyorsa "kent kültürü “ne uyum sağlamak gibi bir sorumlulukları vardır. Bu sorumluluk sadece şehirlerde değil ilçelerde, kasabalarda, köy ve mahallelerde kısacası; hayatın her alanında geçerlidir. Yaşadığımız ortamı temiz tutmakla mükellef değil miyiz yoksa!?

Adana Mavi Bulvar- Huzurevi Metro İstasyonu arasında bir yaya altgeçidi var. Bu gün yürüyüş yaparken bu alt geçitten karşıya geçtim. Duvarlara bakınca gördüğüm çirkin manzara karşısında ne hissettiğimi bilemezsiniz. 

Kuzey Adana'da ikamet eden ve Metroya binen, öğrenci, öğretmen, memur, işçi, emekli, hatta işsiz ve ev hanımları mutlaka yaya alt geçidinden karşıdan karşıya bir ya da birkaç kez geçmiştir. Hala da geçmektedir. 

Yaya alt geçidi merdivenlerine gelindiğinde duvarlardaki karalama manasız sözler, şekiller dikkat çeker. Alt geçit boyunca devam eder. Bu kadar çirkin akla hayale gelmeyen yazı ve resimler ne zaman yazılıp çizildiği bilinmez. Belli ki bir gecede çizilmemiştir. Ancak bildiğimiz bir şey var, girişte "Yaya alt geçidi görüntülü ve sesli 24 saat izlenmektedir" yazısı göze çarpıyor. Bu nedenle bir genç kız ya da kadın ve çocuk tek başına yürüyerek karşıdan karşıya geçmek cesareti buluyor. 

Buradan önce Adana Anakent Belediyesi'ne sormak istiyorum: Madem ki burası görüntülü ve sesli günün 24 saati izleniyor nedir bu rezalet? Duvarları boydan boya karalayan çirkin yazılar yazan resimler çizen kişi ya da kişilerin görüntüleri elinizde değil mı? Bugüne kadar hiç suçüstü yaptınız mı? 

Yaptıysanız kaç kişi hakkında ilgili mercilere suç duyurusunda bulundunuz? Kaç kişi idari ya da adlı cezalara çarptırıldı? Bu kentin imajima helal getirmek insani değil. Bu konuda sadece belediyeler sorumlu tutulamaz sağduyulu her yurttaşın da sorumluluğu var ve olmalıdır.

Yazı yazanı resim yapanı, çirkin ifadeler kullananı görüp görmemezlikten gelenin, "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diyenin Adanalılık ruhu taşıdığından endişe etmek lazım. Seyirci kalınarak serhat kent, güneyin incisi Adana'nın modern kent olgusuna kavuşacağını düşünmek iyimserlikten öteye geçmez. Bu tür düşünceler sadece hayalde kalır. 

Modern Şehircilik, alt ve üstyapı, imarlaşma, geniş bulvar, kavşak sosyal donatılı yeşil dokulu siteler, park bahçe ve dinlenme alanları çevre temizliği ile bilinir. Çevre kirliliğine göz yuman her kim olursa olsun, mevkisi konumu ve yetkisi ne olursa olsun uygar insan denilemez.

Yaya alt geçidinden bir kez olsun belediye yetkililerinden biri ya da bir kaçı mutlaka geçmiştir. Duvarlardaki rezilliği de görmüştür. Bu sorumluların bugune kadar tepkisiz kalıp kalmadığı da tartışma götürür. 

Sonuç olarak demem o ki; "Ben alt geçitten hiç geçmedim, çirkin yazıları da okumadım" diyenlere de bir çift sözüm var: Yarum saat zaman ayırın bu alt geçidinden geçin, rahatsız olmadığınızı söyleyemezsiniz. 

Çirkin yazılar yazan, resim çizenlere buradan kamuoyu adına seslenmek istiyorum: Bu kentin imajını yerle yeksan etmeyin, kendinize gelin. Kendi evinizin duvarına yazmadığınız yazıyı, çizmediğiniz çizgi ve resimleri halkın yararlandığı alanlara da yazmayın çizmeyin buna hakkınız yok.

Utanın!!!



 


YAZARLAR

17.4° / 6.6°