Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İ. Halil Elekcioğlu, ziraat mühendislerinin iş olanaklarının arttığını savundu
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İ. Halil Elekcioğlu, Türkiye'deki tarımsal eğitim-öğretim faaliyetlerinin 1846 yılında İstanbul'da Ayamama Çiftliği'nde kurulan Ziraat Mektebi ile başladığını hatırlattı.
Tarımsal öğretimin 167. yılı nedeniyle Çukurova Üniversitesi'nde (ÇÜ) düzenlenen etkinlikle konuşan Elekcioğlu, ülkemizde toplumumuzun temel ihtiyaçlarını karşılayan, geniş istihdam yaratan, sanayiye hammadde sağlayan, önemli ihracat ürünleri yetiştiren ve ülkeye döviz getiren milli ekonomimizin temel sektörlerinin başında tarımın geldiğini belirtti. Tarımın, ülkemiz için sadece ekonomik açıdan değil, aynı zamanda istihdam olanaklarıyla sosyal açıdan da önemine işaret eden Elekcioğlu, 'Halen toplumuzun yaklaşık yüzde 23-25'i tarımda istihdam edilmektedir. Türkiye'de yasalar ve yönetmeliklerin Avrupa Birliğine uyum çerçevesinde yeniden ele alınması ve düzenlenmesi ile kaliteli, uluslar arası standartlara uygun ve kaliteli ürün üretim yapılmasını yolu açılmıştır. Son yıllarda ülkemizde Gıda, tarım ve Hayvancılık Bakanlığının teşvikleri ve Türkiye ekonomisindeki canlanma, tarıma olan yatırımların da hızla artış göstermesini sağlamıştır. Günümüzde Bölgemizde hayvancılıkla bütünleştirilmiş entegre tarım tesisleri, bahçe ve sera yatırımları ile hasat sonrası depolama ve pazarlama alanındaki gelişmeler sonucu hem tarımsal üretimde hem de tarıma dayalı sanayi üretiminde önemli artışlar olduğunu görmek ülkemiz tarımı adına çok sevindiricidir. Bu gelişmeler ve yoğun üretim, ülkemizin 2023 yılı tarımsal ihracat hedeflerinin tutacağı tahminlerini güçlendirmektedir. Bu hedef çerçevesinde sadece yaş sebze ve meyve ihracatının 10 milyar dolar olacağını düşündüğümüzde ve bunun da önemli bir kısmının Çukurova Bölgesinde gerçekleşecek olması tarımın gelecekte hangi düzeylere geleceğini ortaya koymaktadır' dedi.
Konuşmasında, işsiz ziraat mühendisleri kavramının geride kaldığına yönelik yaklaşımda bulunan Elekcioğlu, 'Tarım ve tarıma dayalı sanayi sektöründe son yıllardaki olumlu gelişmelerle özel sektörde istihdam olanaklarının artması; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yarattığı istihdam olanakları ile artık günümüzde 'işsiz ziraat mühendisleri' ve 'İşsiz Ziraat Mühendisleri Derneği' gibi kavramların geçerli olmadığını görmek bizleri çok memnun etmektedir. Gelecek yıllarda Ziraat Mühendisliği, Gıda Mühendisliği ve peyzaj Mühendisliğinin daha fazla talep edilen meslekler içinde olacağının işaretlerini görmek mesleğimiz adına bizleri ayrıca memnun etmektedir. Son yıllarda özel sektörden Bölümlerimize istihdam edilmek üzere ziraat mühendislerinin sorulmasını görmek mesleğimiz açısından çok sevindirici bir gelişmedir' diye konuştu.
Günümüzde ziraat mühendislerinin ciddi anlamda kendi iş sahalarını oluşturduklarını ifade eden Elekcioğlu, şunları söyledi:
'Antalya, İzmir ve Adana gibi önemli tarım illerinde tohumculuk, gübre, zirai ilaç vb. alanlarda kendi şirketlerini kurmuş yüzlerce girişimci ziraat mühendisleri bulunmaktadır. Kendi alanlarında yavaş yavaş rekabet güçleri artan ve bünyelerinde ziraat mühendisleri barındıran bu şirketlerin son yıllarda ar-ge bölümlerini kurma girişimleri de ayrıca istihdamda çok önemli gelişmelerden sayılabilir. Fakültemiz Araştırma ve Uygulama Çiftliği bünyesinde 1970 yılından beri değişik zamanlarda oluşturulan ve 900 den fazla Genotipi içeren, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından tescillenmiş Narenciye Gen Bahçesi bulunmaktadır. Türkiye Turunçgil üretiminin yüzde 70'i bu bölgede gerçekleştiği göz önüne alındığında bu gen bahçesinin tarımsal araştırma ve uygulama açısından ne kadar önemli olduğu ortadadır. Ben bu vesile ile bu gen bahçesini ülkemiz ve Dünya tarımına kazandıran sayın hocalarımıza şükranlarımı sunuyorum. Bölgemizde son yıllarda erkenci sert çekirdekli meyve yetiştiriciliğinin hızla artış gösterdiğini düşündüğümüzde, ayrıca diğer tarla ürünleri, hayvancılık, sulama, tarımsal mekanizasyon, bitki besleme ve Bitki Koruma ile araştırmalarını dikkate aldığımızda mevcut araştırma alanlarımızın bile yeterli olmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Tarım eğitimi uygulamaya dayalı bir eğitimdir. Laboratuarların yanı sıra Araştırma ve Uygulama Çiftlikleri uygulamaların yapılması yapılabilmesi için çok önemli mekânları teşkil etmektedir. Üniversitemiz, Fakültemiz ve Araştırma ve Uygulama Çiftliğimiz, kurulduğu yıldan beri Çukurova Bölgesi'nin tar
ımsal üretimle ilgili gereksinim duyduğu araştırmalara ev sahipliği yaptığı gibi, GAP Bölgesi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yürütülen tarımsal araştırmalara da büyük hizmet ve destekler vermiştir. Bu bağlamda fakültemizin Bölge tarımına katkılarını belirtmek, gelecekte tarımsal öğretim ve araştırma hedeflerimizi oluşturmak, gıda, toprak ve su kaynaklarının korunması vb. konularda önümüzdeki süreçte biz dizi paneller ve toplantılar yapmayı planlıyoruz. Mesleğimiz adına olumsuz gelişmelerden birinin de, bazı kanunlar ve yönetmeliklerinde Ziraat Mühendisleri ve Gıda Mühendislerinin bazı görev ve yetkileri alanları, veteriner ve hatta eczacılar ile örtüştüğü ve haksız rekabete neden olduğunu belirtmekte fayda görüyorum. Eczacılara zirai ilaç bayiliği verilebilmesi bunun en acı örneğini teşkil etmektedir. Burada söz konusu mesleklerimize haksızlık etmek istemiyorum. Ancak yukarıda belirttiğim uğraş alanları tamamen tarımın bünyesinde olup, Ziraat Mühendisleri ve Gıda Mühendislerinin yetki ve sorumluluklarında olması gerekmektedir.'(Kaynak:Yeni Adana Gazetesi)