EFSANE BAŞKANIN OĞLU DSP ADAYI ÇAĞRI BAĞATUR NE DEDİ?
Demokratik
Sol Parti (DSP) Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Avukat Mehmet Çağrı
Bağatur, “Söyleyecek sözüm, sözümüz var” diye siyasete atıldığını ifade ederek,
“Tercihlerimde hep zoru seçtim. Siyasette kesinlikle olumlu bir dil kullanarak
siyaset yapmak istiyorum” dedi.
Mehmet Çağrı Bağatur editörümüz İsmail Başkan'a adaylığı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Adana’nın yaklaşık %37’sinin “Bir aday çıkarsa ben bu adaya oy verebilirim noktasında” veriler olduğuna dikkat çeken Çağrı Bagatur ile Adana’yı, siyaseti, hedeflerini konuştuk. Bagatur iddialı sözler söyledi. İşte bunlardan sadece birkaçı:
-“Adana’yı
gençler için yaşam ve iş anlamında bir cazibe merkezi haline getireceğim”,
“Söyleyecek sözü olup da bunu partidaşlık, arkadaşlık gibi farklı isimler
nedeniyle ifade edemeyen insanların sözünün sözcüsü olmak istiyorum, korkmadan
çekinmeden”, “Beyinleri Adana’ya toplayıp burada yüksek teknoloji kenti,
bacasız fabrikalar kenti, bir zamanların tüten bacalarını bacasız fabrikalar
kendi haline getirebiliriz diye düşünüyorum.“
Çağrı
Bagatur’un babası Adana’nın 1980 öncesinin efsane Belediye Başkanı Avukat Ege
Bagatur’un oğlu. Çağrı Bagatur da babası gibi
Avukat. İstanbul’da çok büyük bir hukuk ve Danışmanlık Bürosu var.
Çağrı Bagatur’a “Siyasete atılma fikri nerden ortaya çıktı? Adana için neler düşünüyorsunuz?” sorularını sorduk. Aldığımız yanıtlar aynen şöyle oldu:
BEN
HEP ZOR OLANI SEÇTİM”
“Babamın
aslında vasiyeti var siyaset yapmayın diye evlatlarına, biraz onun vasiyetinden
biraz benim bu konudaki tercihlerimden ben hep zor yolu seçtim. Mevcut düzenin
içindeki şeylerin değiştirilemeyeceğini düşündüğüm için. Ama son dönem bayağı
ciddi birçok kişinin kaygılandığı gibi ülkem için kaygılanıyorum. Artık bizi
biraz şahsımızı kişisel kaygılarımızı aşan bir durum söz konusu oldu. İlk başta
teklif geldiğinde açıkçası sizin duyduğunuz ve birçok kişinin bana söylediği
neden olmayacağına dair şeyler benim de aklıma geldi. Ancak düşününce bizimki
asla benzetilemez ancak, kurtuluş savaşında Türkiye’nin durumundan daha da kötü
bir durumda, daha yoksunluklar içinde değiliz. Buna rağmen böyle bir kararı verdim.
BURADA
DOĞAL OLARAK ÇOK HAKLI BİR MİRAS VAR
İyi şeyler yapacağımızı düşünüyorum, doğru adımlar atacağımızı düşünüyorum. Bir öğrenilmiş çaresizlik var. Mesela bu gün cenazedeydim, arkadaşlarımla konuşuyorum hiçbirisi gerçekten gönülden hangi siyasi görüşten olursa olsun o siyasi partiye oy atmıyor, bu bir gerçek. Anketler mevcut belediye başkanının % 75 gibi Adana’da istenmediği gibi bir sonuç gösteriyor. % 8 cumhur ittifakının , % 4 millet ittifakının yani toplam % 12 ben elimi kessen oy vermeyeceğim diyor. %25 eğer bir aday çıkar ise ben ona oy verebilirim diyor. Yani şu an Adana’nın yaklaşık %37 si bir aday çıkarsa ben bu adaya oy verebilirim noktasında.
Ben
100’e yakın insan ile konuştum bu adaylık sürecinden sonra söyledikleri şu, ilk
defa çok uzun bir süredir gerçekten isteyerek sandığa gitmeyecektim ama şimdi
gerçekten isteyerek gideceğim ve oy kullanacağım diyor . Bunlardan kimisi beni
tanıdığı için, kimisi babamı bildiği için kimisi hem babamı bilip hem beni
tanıdığı için. Zaman az, kendimi tanıtma noktasında. Burada doğal olarak çok
haklı bir miras var. Ege Bağatur’dan, babamdan bana kalan. Onu da dile
getirmeyi düşünüyorum çünkü ben hep onu anma törenlerinde şunu söyledim: Babam
Ege Bağatur’u anmak için burada toplanmıyoruz yani en azından ben onun için burada
değilim. Bir referans noktası olarak bir örnek insan olarak ve dürüst namuslu,
ilkeli, cesur siyaset yapmanın bir karşılığı var. Yani 1990 yılında vefat etmiş
bir adam için 2018 yılının kasım ayında yapılan anma töreninde inanılmaz bir
kalabalık vardı. İnsanlar bir şeye özlem duyuyorlar. Ege Bağatur’un isminin
sembolize ettiği dürüstlüğe, ilkeli siyasete büyük bir özlem duyuyorlar.
SÖYLEYECEK SÖZÜM VAR
Söylenmemiş sözleri, düşünülmemiş şeyleri, yapılmamış olanları yapmaya çalışacağız o gün onu söyledim, Einstein diyor ki ‘Aynı şeyleri yapıp farklı bir sonuç beklemek olsa olsa çılgınlıktır’. Yani her seçimde gidip oy kullanıp ondan sonra o oyu kullandıktan sonra bir şeylerin değişeceğini bekleyip ondan sonra umutsuzluğa kapılıyor insanlar. Gençler ile konuşuyorum, umutları yok. Onlara umut var demek istiyorum. Gerçekten umut var. Slogan olarak da ‘’ söyleyecek sözüm var ‘’ sloganını seçtim aslında burada ifade etmek istediğim şey şahsen benim Çağrı olarak söyleyecek sözümden ziyade söyleyecek sözü olup ta bunu partidaşlık, arkadaşlık gibi farklı isimler nedeniyle ifade edemeyen insanların sözünün sözcüsü olmak istiyorum, korkmadan çekinmeden.
ASIL
AMACIM OLUMLU ŞEYLER SÖYLEMEK
İlkem
şu, kesinlikle olumlu bir dil kullanarak siyaset yapmak istiyorum. Yani bir
başkasını yererek, bir başkasını lekeleyerek, haklı- haksız hakkında konuşarak
değil. Asıl amacım, olumlu şeyler söylemek. Nasıl derseniz şöyle bir örnek vereyim:
Adana işsizliğin başkenti cümlesinden sonra ne söylerseniz söyleyin insanlar o
ilk cümleyi duyuyorlar. Hâlbuki Adana’yı gençler için yaşam ve iş anlamında bir
cazibe merkezi haline getireceğim cümlesi olumlu bir cümle. Adana bolluğun,
bereketin başkenti. Adana gerçekten dışarıda yaşayan insanlara göre herkesin Adanalıymışım
gardaşım dediğinde, ‘Adanalıyız Allahın adamıyız’ esprisiyle başlayan ve
herkesin bunu duyduğunda gülümsediği, Sıfır bir Adana dizisi ile Adana’yı
içeriden çok tanıdığı Adana’ya gelmenin ‘’bu nisanda Adana’ya gidiyoruz ha,
geliyoruz bak Adana’ya ‘’ dediği ‘’ yaa şalgam festivali varmış ‘’ dediği yani
Adana insanlar için bir özlem kenti ve gidilmesi gerekilen bir yer haline geldi.
bunu başaranlara teşekkür ediyorum.
Benim de arzum Adana’yı hep olumlu cümleler ile ifade ederek olması
gerektiği yere getirmek . Babam bir Adana sevdalısıydı. Hepiniz biliyorsunuz bu
yüzden yaralandı çok genç yaşta vefat etti. Bir Adanalı için Adana’nın en büyük
sorunu Adanaya sahip çıkmaması diyordu .
Bugün
bu sorumluluk bilinci ile bende olumlu bir siyaset anlayışı ile bazı şeyler yapacağım.
Bilmiyorum İzlediniz mi geçenlerde bir video paylaştım sosyal medya üzerinden,
o videoda şunları söylüyorum: ulaşım ücretsiz hale gelecek, çarşı Pazar, sebze
ve meyve anlamında söylüyorum ucuzlayacak. Köylünün en büyük dertlerinden
birisi olan mazot derdi ortadan kalkacak. Adana’da harcanan kredi kartından Adana’ya
para kalacak ve bunların hepsinin gönüllü olarak yapılmasını sağlayacağım.
GENÇLERE
VE KADINLARA ÇOK GÜVENİYORUM
Bahsettiklerim
daha önce yapılmış ve gerçekleştirilmiş projeler sadece bunların bir kent
ölçeğinde yapılmasını sağlamak üstümüze vazife. Bir diğeri ise gençlerin bu
şehirde iş ve yaşam kuracakları, bu kentte cazibe sağlayacak teknolojik bir
kent haline getirmek ve buraya 1 milyon dolar gibi yatırım almayı hedefliyorum.
Bu projeleri yerine getirdiğimiz zaman zaten Adana’da bütün dinamikler değişecektir.
Gençlere ve kadınlara çok güveniyorum. Biz bir ateş yakarsak onlar bu ateşi
söndürmeyeceklerdir ve besleyeceklerdir.
Kazanabilirim,
kaybedebilirim bu noktada kazananın Adana ve Adanalının olması gerektiğini
düşünüyorum. Adana ve Adanalı mutlaka günün sonunda bu seçim çalışmaları
bittiğinde eğer bir başkası başkan olmuş ise şunu söylemesini istiyorum. Bak
başkan, adamın böyle bir kampanyası vardı bu seçim kampanyasında taahhütleri de
bunlardı . Demek bunlar yapılabiliyormuş o halde bunları istiyoruz desin.
BİR
ÜLKENİN TARİHİ YAZILACAK İSE YEREL BASININ VERDİĞİ HABERLER İLE YAZILIR”
Hafif
raylı sistem konuşuluyor, yapılması gereken bir şey ancak yatırım ve planlama gerektiren vadeli bir iş . Bu
benim söylediklerimin bir kısmı çok hızlı bir şekilde ilk 6 ayda gerçekleştirilebilir.
Bakın her yerde güneş enerjisi panelleri var. Sadece aparat takmaya bakıyor.
araçların hızla dönüştürülmesi mümkün. Yani bu bahsettiklerimin hepsi yapılmış
işler sadece ölçeklendirilmeye bakıyor. Adana’da bu potansiyel var. Beyinleri Adana’ya
toplayıp burada yüksek teknoloji kenti, bacasız fabrikalar kenti, bir
zamanların tüten bacalarını bacasız fabrikalar kendi haline getirebiliriz diye
düşünüyorum. benim Adana ile ilgili yola çıkarken yapmak istediğim şeyler bunlar.
Ben
yerel radyo ve internet haberciliğini çok önemsiyorum. Nasıl desteklenebilir,
ne yapılabilir? Artık bize burada bir görev verilir ise düşüneceğiz. Bir
ülkenin tarihi yazılacak ise yerel basının verdiği haberler ile yazılır.
MEHMET
ÇAĞRI BAGATUR KİMDİR?
Dr.
M. Çağrı Bağatur, Tarsus Amerikan Koleji mezunu.1985 yılında Ankara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Yüksek lisansını Çukurova
Üniversitesi’nde Avrupa Birliği Tarım Hukuku üzerine yapmış ve Çevre ve Tarım
Hukuku konulu doktorasını yine Çukurova Üniversitesi’nde sundu.
Bağatur Avukatlık Bürosu ve BAB Strateji ve İş Geliştirme Danışmanlık A.Ş.’nin
kurucu ortağıdır. Sigorta Tahkim Komisyonu’nda Hakemlik yapmakta olan Dr.
Bağatur, 2015 yılı itibariyle de resmi arabulucu olarak, hukukun gelişen bu
alanında da faaliyetlerini devam ettiriyor.
Dr.Bağatur’un uzmanlık alanları; hukuk (sözleşmeler, tahkim, sigorta, reklam,
birleşme ve devralma, hastane işletmeciliği, özelleştirme, rekabet, dış
yatırım, idare hukuku, iflas), bilgi yönetimi (Sivil Toplum Örgütleri, satış
güvenliği) ve toplam kalite yönetimi olup, “Reklam Hukuku ve Aldatıcı
Reklamlar” konusunda Kültür Üniversitesi Tasarım Fakültesinde yüksek lisans
dersi verdi.
Dr. Bağatur Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin hukuk danışmanı
olarak 1999 yılından itibaren; AB, Avrupa Birliği Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı
ve çeşitli belediyeler bünyesinde pek çok çalışma ve projeye katkı sundu.
İlaveten, kendisi sivil toplum kuruluşları ve diğer kuruluşlara mesleki ve
meslek dışı konularda 40’ı aşkın eğitim verdi. Türkiye Barolar Birliği’nin
aylık yayınında Çevre, Sigorta ve Tarım Hukuku konularında birçok makalesi
yayınlandı.
2007 – 2008 yıllarında
Türkiye ve Avrupa’da Ulusal Kalite Hareketi’ne katılan ilk avukatlık bürosu
olan Bağatur Avukatlık Bürosu, “EFQM Mükemmellikte Kararlılık” ve “EFQM
Mükemmellikte Yetkinlik” belgeleri ile ödüllendirildi.
Dr. Bağatur, İstanbul Barosu, International Association of Lawyers, Pangea-Net,
Entrepreneurs’ Organisation, Kalder, TEİD, Buğday ve Ekolojik Yaşamı Destekleme
Derneği, Adana Seyhan Rotary Kulübü, Acarkent Rotary Kulübü, Junior Chamber
International, Kereitsu Forum ve Tarsus Amerikan Koleji Mezunlar Derneği üyesi.
Av. Jülide Işıl Bağatur ile evli ve 3 çocuk babası.