“EMEKLİ AÇLIK SINIRININ BİLE ALTINDA YAŞIYOR”
Anadolu Emekliler Derneği Başkanlar Kurulu, Genel Başkan Mustafa Kökesmer başkanlığında toplandı. Toplantıda emekliye yapılan zamma tepki gösterildi. Kökesmer, emeklilere yapılan zamma sert tepki gösterdi.
Bugün ülkenin içinde bulunduğu, ekonomik, politik ve sosyal alanlarda büyük bir çöküntü yaşadığını kaydeden Başkan Kökesmer, emeklinin, işçinin, memurun aldığı ücretlerin her gün erirken, fiyatların ise uçtuğuna dikkat çekti.
Türkiye’de Mart ayında 4 kişilik bir ailenin “açlık sınırı” olarak tanımlanan sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcamasının 9 bin 590 liraya; gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarının da (yoksulluk sınırı) 31 bin 240 liraya yükseldiğini vurgulayan Kökesmer, “En düşük emekli aylığını 7 bin 500 liraya yükselttim, demekle bu işler yürümez” dedi.
Emekli aylıklarının yasayla artırılabileceğini dolayısıyla yetkinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde olduğunu söyleyen Anadolu Emekliler Derneği Genel Bakanı Mustafa Kökesmer, iddia edildiği gibi en düşük emekli aylığının 7 bin 500 lira olmayacağını belirtti. Kökesmer, “Eğer yasa çıkarsa 7 bin 500 liradan düşük aylıklar Hazine tarafından 7 bin 500 liraya tamamlanacak. Emeklilerin kök aylıkları aynı kalacak. Gelecekteki zamları, 7 bin 500 lira üzerinden değil kök aylıkları üzerinden alacaklar. Ayrıca en düşük emekli aylığının 7 bin 500 liraya yükseltilmesinin 7 bin 500 liradan fazla emekli aylığı alanlara da bir faydası olmayacak” diye konuştu.
Yapılması gerekenin, en düşük emekli aylığının asgari ücrete eşitlenmesi gerektiğini söyleyen Genel Başkan Kökesmer, bütün emekli aylıklarına seyyanen zam yapılmasını istedi. Kökesmer, özetle şunları söyledi:
“Bugün ömürlerinin en güzel yıllarını, ülkenin, milletin kalkınması için harcayan milyonlarca emeklimiz, sefalet ücretine mahkum edilmiştir. Bir tane kuru soğanın fiyatının 8 liraya dayandığı ülkemizde emeklilerimiz bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırının bile altında yaşamaya çalışmaktadır. Çocuklarının, torunlarının yüzüne bakamayan emeklilerimiz içinde bulunduğu durumu hak etmemektedir. Avrupa’da yaşayan emekliler, bir aylık maaşlarıyla dünya turuna çıkarken, ülkemizdeki emekliler, ücretsiz otobüslerle kent içinde seyahat etmek, ucuz ekmek, yağ kuyruklarında beklemek zorunda bırakılmışlardır. Böyle bir durum insanlık onuruyla bağdaşmaz”