Dünyada 20 milyon kişi fıtık tedavisi için ameliyat oluyor. Çok sık görülen fıtık sorununun birçok nedeni olduğunu söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Özgen Işık, kasık fıtığının tüm fıtıkların yüzde 75’ini oluşturduğunu belirterek, “Fıtık boyutu artmadan ve sıkışmadan yapılacak planlı cerrahi iyileşme süresini kısaltır, nüks riskini azaltır” diyor. Karın duvarındaki zayıf bir noktadan çıkan kasık fıtığı, başlangıçta hafif şişlik ve rahatsızlık hissiyle kendini belli edebiliyor. Ancak ilerleyen aşamalarda bu masum başlangıç, bağırsak delinmesi ve karın içi enfeksiyon gibi ölümcül tablolara yol açabiliyor. Dünya genelinde yılda 20 milyondan fazla, ABD’de ise 700 binden fazla karın duvarı fıtığı ameliyatı yapılıyor. Türkiye’de de kasık fıtığının cerrahların en sık gördükleri hastalıklar arasında olduğunu söyleyen Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Özgen Işık, özellikle erkeklerde görülme oranının kadınlara göre 25 kat fazla olduğunu ve risk faktörleri arasında ağır işlerde çalışma, kontrolsüz spor ve bazı kronik hastalıkların yer aldığını ifade ediyor.
Fıtık en çok kasık bölgesinde görülüyor
Fıtığın Latince 'yırtılma' kelimesinden türetildiğini ve bir organ ya da dokunun çevresinde bulunan duvarlardaki kusurdan dışarı çıkması olarak tanımlandığı bilgisini veren Prof. Dr. Özgen Işık, "Vücudun farklı bölgelerinde görülebilir, ancak en sık karın duvarı ve kasık bölgesinde oluşur. Kasık fıtığı erkeklerde kadınlara oranla 25 kat daha sık görülür. Bunun nedeni, anne karnındaki gelişim sırasında testislerin karın boşluğundan kasık kanalına inişinin karın duvarında zayıf noktalar bırakmasıdır. Ayrıca, ağır fiziksel işlerde çalışmak ve ağır yük kaldırmak gibi eforlar da riski artırır. Kasık fıtığı yaşamın belirli dönemlerinde daha sık görülür. Çocukluk çağı, 30’lu-40’lı yaşlar ve 70-80’li yaşlar en sık görüldüğü dönemlerdir” diyor.
Belirtiler sinsi olabilir
Kasık fıtığı belirtileri çok hafif ve silik bulgulardan oldukça şiddetli bulgulara kadar değişkenlik gösterebildiği gibi hiç belirti görülmediği durumlar da söz konusu olabiliyor. Kasık fıtıklarının önemli bir kısmı rutin hekim muayenesinde tesadüfen saptanıyor. Bulguların değişkenliğini kasık fıtığından dışarıya sarkan içeriğin belirlediğini söyleyen Prof. Dr. Özgen Işık, şu bilgileri veriyor: “Karın içerisindeki organlardan ince bağırsaklar, kalın bağırsak, idrar kesesi (mesane), karındaki yağ dokuları, nadiren apendiks ve kadın hastalarda yumurtalık, kasık fıtığından sarkabilir. Erken bulgular; kasık bölgesinde ıkınma, ayağa kalkma, öksürme ile belirginleşen şişlik, hafif ağrı olabileceği gibi, ilerleyen aşamalarda sarkan organın fıtık içerisinde sıkışmasına bağlı olarak kasıkta belirginleşen şişliğin geçmemesi, bu şişlik üzerinde şiddetli ağrı ve kızarıklık, bulantı-kusma, karında yaygın şişlik, ateş, idrar yaparken ağrı ve idrarı tam boşaltamama hissi gibi acil müdahale gerektiren bulgular da gelişebilmektedir.”
Kapalı yöntemle hızlı iyileşme sağlanıyor
Kasık fıtıklarının tedavisinde cerrahinin ön plana çıktığını söyleyen Prof. Dr. Özgen Işık, 'Semptomatik kasık fıtıklarında ameliyatsız tedavinin önerilmediğine dikkat çekiyor. Korselerin sadece ağrıyı azaltabileceğini, ancak fıtığı tedavi etmeyeceğini vurguluyor. Kalıcı çözümün ameliyat olduğunu belirten Prof. Dr. Özgen Işık, günümüzde laparoskopik ameliyatların tercih edilmesinin nedenini şu şekilde açıklıyor: “Kapalı (laparoskopik) yöntemle 3 küçük kesiden girilerek yapılan onarım, ağrının daha az olması, iyileşmenin hızlı gerçekleşmesi ve işe dönüş süresinin kısalması gibi avantajlar sağlar. Ameliyat sonrası 1 gün hastanede kalınır, hafif işlere 1 haftada, tam aktiviteye 6-8 haftada dönülür.”
Nüks ihtimali olabiliyor
Ameliyat olan hastalarda tüm teknikler dahil edildiğinde nüks oranı yüzde 1 ile 10 arasında değişiyor. Ancak modern sentetik yama teknikleriyle bu oran çok daha düşüyor. Nükslerin yarısından fazlası ise ameliyat sonrasında ilk 3 yılda görülüyor.
Korunmak için bunlara dikkat!
Kasık fıtığını önlemek için bazı yaşam kurallarına dikkat etmek gerekiyor. Bunların başında kilo kontrolü ve düzenli egzersiz geliyor. Böylece karın duvarı yapıları güçleniyor. Ancak kontrolsüz ve aşırı zorlayıcı egzersiz ile çalışma koşulları ise fıtık oluşumuna zemin hazırlıyor. Ayrıca kronik kabızlığın, solunum yolu hastalıklarının, prostat hastalıklarının, karın içi basıncını artıran önemli hastalıkların kasık fıtığı oluşumuna neden olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Özgen Işık, “Tedavi edilmemeleri halinde kasık fıtığının gelişmesine yol açabileceklerinden bu hastalıkların tedavisi hem kişinin sağlığına kavuşması hem de fıtıktan uzak kalması açısından önemlidir” diyor.
diyoruz.