Beslenmede katkısız ve organik yiyeceklere dönüşle beraber Estetikte de gençleşme, incelme gibi işlemlerde doğal görünüm ön plana çıkıyor. Türkiye’de özellikle son 20 yılda estetik ameliyatlara olan talebin artmasıyla büyük bir ekonomik potansiyelin de geliştiğini söyleyen Superplast Estetik Cerrahi Merkezi’nden Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Hüseyin Güner, artık davul derisi gibi gerilmiş yüzler, hokka burunlar veya dolgun dudaklar yerine doğal görünümlü operasyonların tercih edildiğini söyledi. Güner estetikte trendlerin en belirleyici rolünü, gelişen yeni teknolojileri kullanabilen uzmanların olduğunun altını çizdi. Estetik kavramının ülkemizde bilinir hale gelmesiyle daha genç ve güzel görünme isteği , bu alanda yeni yöntem ve teknolojilerinde gelişmesine ve alternatiflerin çoğalmasına katkıda bulunuyor. Eskiden doktorlardan istenen”abartı”lı istekler, artık yerini daha doğal ve “kendi gibi olmak” gibi taleplere bırakıyor. Güner, hastaların daha bilinçlendiğini , teknolojiyi takip ettiklerini ve bununla birlikte daha az ameliyatlı uygulamalar için başvurduklarını söylüyor. Doğal olmayı tercih etmenin olumlu bir gelişme olduğunu belirten Op.Dr. Güner; “Mesela burun ameliyatı olmaktansa burun kemerini bir dolgu ile kamufle edilmesini istiyorlar. Düşük burun ucu olan bir hastanın ise yine dolgu ile burun ucunu kaldırabiliyoruz. Ufak rötüşlar yapılıyor. Yüzünde çökmesi olanlara ultrason, lazer ve benzeri uygulamaları yapıyoruz. İnsanlar kendileri gibi olmak istiyorlar. Bazı ameliyatlardan artık tamamen uzak duruyoruz. Mesela yüz germe yapıyoruz ancak mimik estetiğini çok az yapıyoruz. İnsanları başkasına benzetiyor çünkü. Ya da kaş kaldırma işleminde kaşı kaldırma işlemi yapılıyor ancak kaşı doğal çizgisinde tutan ameliyatsız çözümler oluşturuyoruz.Hastalarda doğal olmayı tercih ediyor, zaten asıl yakışanda doğal olanı” dedi.
Uzman doktorların yaptığı işteki becerileri, buldukları yeni yöntemler ve teknolojinin estetiğin içine çok girmesinden dolayı lazer, ultrason benzeri uygulamaların yanı sıra kullanılan ilaçların, düzeltici ajanların, kırışıklık açan maddelerin de teknolojileri değişiyor. Mesela çok ince kırışıklıklar bile ameliyatsız açılabiliyor. Bunun yanı sıra Kök hücre tedavileri çok yeni ve ülkemizde başarıyla uygulanıyor. Kişinin kendi hücresi kullanılabildiği gibi, kişinin kanından, yağından veya kemik iliğinden elde edilen kök hücreler gençleştirmede ya da bir organı yenilemede kullanılabiliyor. Burada trendi belirleyen, yeni teknolojiye sahip olup bunu hastalarına aktarabilen merkezlerdir. Hasta bilinçli geliyorsa yeni teknolojilerle uygulama isteyebilir. Ancak estetik merkezlerinde yeni teknolojiler mevcutsa gelen hasta bilgili olmasa bile oradaki uzman bunu hastasına önerebilir.
Op.Dr. Hüseyin Güner yeni trendleri ve teknolojileri takip etme konusunda “ Hastalara tek tavsiyem işin uzmanına ve ehline gitsinler, zaten doğallığı korumak için işini iyi yapan hekimlere giderlerse doğallığı da yakalarlar” tavsiyesinde bulunuyor.