“ETİK DEĞERLER; VİCDANIMIZIN SESİDİR”
Spor Yazarı Atilla Gökçe, global kültürün; sevgi ve saygıyı unutturduğunu, reytingin ön plana çıktığını, reyting uğruna birçok insani değerlerin geri plana atıldığını söyledi
Basın Konseyi tarafından Güney Avrupa’da medyaya güven oluşturmak; kamusal bir görev olarak gazeteciliğe destek projesi çerçevesinde, UNESCO ve Avrupa Birliği desteğiyle; MEDYADA ETİK VE ETİK DENETİMİ konulu panelin sunumunu Atilla Gökçe ve Başar Yaltı yaptı. Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Kültür ve Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen panelde konuşan Atilla Gökçe, son yıllarda medyada etik değerlerin gözardı edildiğini belirterek, “Rakamlar; harfleri yendi” dedi.
Basın Konseyi Başkan Yardımcısı ve Hukukçu Başar Yaltı; Basın Konseyi’nin görevlerini açıklarken, konseyin hiçbir kişi ve kurumun güdümünde olmadığını, finanse edilmediğini belirterek, Basın Vakfı’na yapılan bağışlarla ayakta kaldığını, seminerin de Unesco ve Avrupa Birliği’nin desteğiyle, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti ve TSYD Adana Şubesi’nin ev sahipliğinde yapıldığını söyledi.
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir yaptı. Esendemir açış konuşmasında, duayen gazeteci, Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi Atilla Gökçe ve Hukuk alanında kendisini ispatlamış Başar Yaltı’yı tanıttıktan sonra, ilk konuşmasını yapmak üzere Atilla Gökçe’ye bıraktı.
Adana’ya uzun süredir gelmediğini söyleyen Gökçe; “Kafa dengim, beraber takıldığım, yükümü bağladığım, kavga ettiğim arkadaşlarım; Hamit Deste, Nihat Geven, Kenan Gedikoğlu, Aytaç Pekkoçak maalesef bugün aramızda yok. Dokunsanız ağlayabilirim. Çoğu zaman ‘Aytaç Pekkoçan’ın ciddi bir hayatı var mı diye düşünürüm! Sorduğumda, ‘nikah defterini imzaladım’ derdi” dedi.
“Etik; hayatın her alanında nefes alıp verirken, vicdanımızın sesidir” diyen Gökçe; toplumsal yaşamda iki kişinin bir araya geldiğinde hukuk başladığını belirterek; “Etik kaygılar da iyi insanların kaygılarıdır. O yüzden, onlar doğruyu yanlışı, iyiyi kötüyü, yararlıyı zararlıyı bilerek tavır takınırlar. Aralarındaki ilişkileri o şekilde yürütürler. Etik aynı zamanda, vicdanımızın sesidir” dedi.
Etik sorunlarını en çok gazeteciler, televizyoncular, programcılar, yorumcular ve moderatörlerin yarattığını, etik sorumlulukları gözardı ederek ölçüyü kaçırdıklarını belirten Gökçe; “Etik fauller yaptığınız zaman; bunlar birikir, gün gelir bir darbeyle, hak etmediğimiz bir müdahaleyle etik bize hatırlatılır. Askeri yasaklarla, faşizan yöntemlerle, çok sert kanunlarla”diye konuştu.
Gazeteciliği bir çıkar aracı olarak kullanmaya çalışanların son 25 yılda arttığına dikkat çeken Basın Konseyi Yüksek Kurul üyesi Gökçe; “Gazete patronları gazetecilik dışında herşeyi yapar olup, iş takipçiliğine başladılar. Gazete patronlarının çıkardığı gazetelerde etik değerler gözardı edildi. Mesleki değil, maddi kaygılar ön plana çıktı. Etik değerler; dışlanan bir kavram haline geldi” şeklinde konuştu.
Global kültürün; sevgi ve saygıyı unutturduğunu, reytingin ön plana çıktığını, reyting uğruna bir çok insani değerleri geri plana atıldığını söyleyen Atilla Gökçe; “Rakamla yazılamayan sevgi unutuldu, saygı unutuldu, etik kavramlar unutuldu, ahlak unutuldu, sportif kavramlar unutuldu. Ne olur rakamlara esir olmayın. Rakamlar esir olursanız; bütün insani özelliklerinizi kaybedebilirsiniz” dedi.
Atilla Gökçe; “Ne olur rakamlara esir olmayın. Rakamlar esir olursanız; bütün insani özelliklerinizi kaybedebilirsiniz. Onurlu davranışlarla, onurlu kararlarla, onurlu mücadelelerle de o rakamlar çoğaltılabilir ama önce rakamla yazılamayan değerleri; sevgiyi, saygıyı, heyecanı, dayanışmayı, kültürü, edebiyatı, sanatı, hukuku, bilimi hep öne çıkarmanız gerekir” şeklinde konuştu.
Osmanlı’nın saray musikisini bildiğini, sadece saray etrafındaki sanatçıların ürettiğini, türküden haberinin olmadığını Anadolu insanının okuma-yazma bilmediğini dile getiren Gökçe; “Bizim köklerimizde, kültürümüzde türküler vardır. Türküler Cumhuriyet döneminde keşfedildi. Halkın ağzından derlendi. Acıyı, duyguları anlatır, yaşamdan örnekler verir” diye konuştu.