TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Açıklamasında, “Etnik, İnanç, cinsiyet temelli ayrımcı politikalara son verilmelidir” ifadelerine yer verdi.
Kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak amacıyla BM Genel Kurulu kararı ile ilan edilen 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele gününün 23. Yılında olunduğuna dikkat çekilen TMMOB Adana İKK yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“İçinde yaşadığımız günlerde tüm dünyada kadınların mücadele bayrağını daha da yükselttiklerine tanık oluyoruz. Başta İran’da cesurca mücadele eden kadınlar olmak üzere, özgürlük mücadelesi sürdüren tüm kadınları selamlıyoruz.
Hepimizin yakından bildiği üzere ülkemizde kadına yönelik şiddet durmak bir yana, artarak devam ediyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2022 Ekim ayında erkekler tarafından 34 kadın öldürüldü, 26 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. 2022 yılının ilk 10 ayında ise, 280 kadın öldürüldü, 202 kadının şüpheli ölümü kayıtlara geçti.
Kadın cinayetlerini durmak için önlem almak yerine önlemlerin azaltılmasına tanık oluyoruz.
Siyasi iktidarın zaten uygulanmayan İstanbul Sözleşmesi’ni geri çekmesinin yanı sıra, kamu görevlilerinin kadına yönelik şiddete karşı önleyici tedbirler alan 6284 Sayılı Kanunu da uygulamadığını görüyoruz. 6284 sayılı kanun kadına yönelik şiddete karşı önleyici tedbirler alan bir kanundur. Bu kanunun eksiksiz uygulanması kamu görevlilerinin sorumluluğundadır. 6284 sayılı kanun eksiksiz uygulanmalı, aynı zamanda şiddetin önlenmesi açısından önemli olan İstanbul sözleşmesi yeniden imzalanmalı ve yürürlüğe konulmalıdır.
Biz biliyoruz ki; demokratik, özgür, eşit, kadınların kadın kimliğini koruyabildiği, kadının bir nesne olarak görülmediği, savaşı reddeden bir toplumsal yaşam, ancak şiddeti durdurabilir. Bunun bilincinde olan biz TMMOB’li kadınlar, bu amaçla mücadelemize yılmadan devam edeceğiz. Dünyada şiddete sömürüye karşı mücadele edenlerin, otoriter yönetimlerin şiddetine başkaldıranların yanında olacağız. Tıpkı İran’da hak ve özgürlüklerini korumak için olağanüstü baskılara canları pahasına direnen İranlı kadınların mücadelelerini desteklediğimiz gibi.
Kıyafet yasasını ihlal ettiği gerekçesiyle Ahlak Polisi birimi tarafından gözaltına alınan, Masha Amini’nin yaşamını yitirdiği 16 Temmuz 2022 tarihinden beri İran’da özgürlük yanlılarının mücadelesi devam ediyor. İran İnsan Hakları Kurumu (IHR) kadınların öncülüğünde başlayan ve halen devam eden protestolarda polis ve asker şiddetiyle öldürülenlerin sayısının 342’ye ulaştığını, idam cezası alan tutuklu sayısının da 5 olduğunu bildirdi. Raporda protestolarına katıldıkları için gözaltına alınanların sayısının 10 binin üzerinde olduğu yer alırken, çok sayıda da kayıp bildirimi var. İran'daki İslami rejim, özellikle kadınlar üzerinden toplumu baskı altına almayı sürdürüyor. Buna karşın İranlı kadınlar da yılmadan mücadelelerine devam ediyor.
Umursamamak, karşı çıkmamak insanlık ayıbı artık; üzülmek de yeterli değil. Küçük büyük demeden öncelikle bulunduğumuz alanlardan başlayarak kadına yönelik şiddeti, cinayetleri, vahşeti durdurmak için güçlü bir toplumsal dayanışma sergilemeliyiz.
Biz TMMOB’li Mühendis, Mimar, Şehir Plancısı kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Gününde, kadın emeğine, bedenine, kimliğine yönelik her türlü şiddete karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi; etnik, İnanç, Cinsiyet temelli ayrımcı politikaların karşısında duracağımızı bir kez daha bildiririz.”
