“EVLİLİKTE KISKANÇLIĞIN AZI, TUTKAL ETKİSİ YAPIYOR”
Manşet Haber 11.10.2019 16:32:14 0

“EVLİLİKTE KISKANÇLIĞIN AZI, TUTKAL ETKİSİ YAPIYOR”

“EVLİLİKTE KISKANÇLIĞIN AZI, TUTKAL ETKİSİ YAPIYOR”






Kıskançlık,
yalan ve samimiyetsizliğin evliliğin en büyük düşmanı olduğunu belirten
psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, açık, şeffaf ve dürüst ilişkilerin
evlilikteki güven duygusunun temelini oluşturduğunu, yalanın ilişkinin en büyük
düşmanı olduğunu söyledi. Tarhan kıskançlığın azının ise tutkal etkisi
yaptığını hatırlattı.





Üsküdar
Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, TRT1’de
yayınlanan Ailece programında evlilik kurumunda açık, şeffaf ve dürüst
ilişkinin önemini vurguladı.





Kıskançlık,
yalan ve samimiyetsizliğin evlilik kurumunu olumsuz etkilediğini kaydeden Prof.
Dr. Nevzat Tarhan, “Evlilik kurumunun en büyük düşmanı aldatmadır. Kıskançlık
aldatma olmasın diye evlilikte olur. Kıskançlığın az miktarda olanı tutkal
etkisi oluşturur. Yanlış kullanılırsa da ailedeki ilişkileri patlatır. ‘Ben
neden kıskandım?’ sorusunu insan kendisine yöneltip mantıklı bir cevap alırsa
sıkıntı yok. Ama gereksiz yere yapılan kıskançlık aile kurumuna zarar verir.
Bir insan kıskançlık hissettiği zaman karşıdaki kişinin aleyhinde konuşmaya
başlar. Kıskançlıkta en büyük zararı kişi kendisine verir” dedi.





Patolojik
kıskançlık





Kimi
zaman kıskançlığın patolojik bir hale dönüşebildiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat
Tarhan, mutluluğun en büyük düşmanlarından birinin de kıskançlık olduğunu
belirterek şunları söyledi: “Bir vaka tanıyorum, eşini uyurken izleyen bir
erkek vardı. Uykusunda eşi güldüğü zaman uyandırıp ‘Neye gülüyorsun?’ diye
soruyordu. Bu patolojik bir kıskançlık. Mutluluğun en büyük düşmanlarından
birisidir kıskançlık. Kıskandığı için eşini öldürmek isteyen bir hastam vardı.
Aldattığını düşünüyordu. Tek kanıtı da cinsel olarak eski performansını
sergilememesiydi. Hatalı bir ipucunu gerçek bir kanıt gibi kullanamaya
çalışıyordu. Korktuğu şeye bu yoldan sebebiyet veriyor aslında ama farkında
değil. Bunu bilerek değil, bilmeden yapıyorlar. ‘Asla kıskanmam’ diyen insan da
kesin yalan söylüyordur. İnsanın önem verdiği şeyi kıskanması normaldir. Bu
kimi için bir insandır, kimi için paradır. Bu değişiklik gösterir. İnsanın
biyolojik doğası herkesle aynı değildir. Kıskanç ilişki, evde bomba
bulundurmakla aynı. Kıskançlığın azı karar, çoğu zarar diyebiliriz. Bazı
kadınlar eşleri kıskanınca mutlu olur. Bu durumu ‘Bana değer veriyor’ şeklinde
değerlendirir. Hâlbuki karşı tarafın bunu sözleriyle ifade etmesi daha sağlıklı
bir durumdur.”





Kimi
zaman ilişkilerde taraflar arasında ortaya çıkan ‘Eşim bana eskisi kadar yakın
değil, muhtemelen aldatıyor’ gibi şüphe içeren düşünceler olduğunu kaydeden
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu tip düşüncelerin akla gelmesi gayet doğal. Fakat
bu düşünceden sonra neler yaptığımız önemli. Kimi zaman bazılarında patolojik
davranışlar ortaya çıkabiliyor. Bazı erkekler evden çıkarken perdeyi
işaretliyor, ben evde yokken perde açılmış mı açılmamış mı diye ağır şüphe
içeren davranışlar gösterebiliyor. Bu tarz davranışlar hastalık boyutuna
gelmiş. Kimi kadınlar ise eşinin ilgisinin azalmasını aldatmaya bağlıyor.
Hâlbuki ilk önce kişinin kendisine sorması lazım. Aldatma şüphesinden önce
başka sebepler aranması lazım. Belki eşi yorgundu, başka sıkıntısı vardı. Bu
konularda sen dili değil de ben dili ile ilişki kurması lazım” diye konuştu.





Açık
ve şeffaf ilişki yaşanmalı





Kıskanç
bir eşle yaşayan bir kimsenin açık ve şeffaf olması gerektiğini, yalan
söylememesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kıskanç kişi her
şeyde kanıt arar. Eve geldiğinizde telefonunuza şifre koyuyorsanız, telefon
çaldığında başka odada konuşursanız bu durumda karşı taraf çıldırır. Açık ve
şeffaf ilişki yaşamanız lazım. Karşı taraf sorguladığında bile siz şeffaf
olursanız bir süre sonra kıskanç olan taraf hatasını anlar, boşuna kıskanmışım
der. İspat sorumluluğu iddia sahibine aittir. Bu hukukta da vardır. Eşiniz size
aldatma iddiasıyla gelirse kanıt isteyin. Kanıtı yoksa hemen özür diler. Yalan,
toplum hayatında en büyük virüstür. O yüzden şeffaf olun. Açık şeffaf ve dürüst
ilişkiler evlilikteki güven duygusunun temelini oluşturur. Bütün kültürlerde
yalana karşı duyarlılık var. Yalan ilişkinin en büyük düşmanıdır” diye konuştu.



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

21.9° / 14.2°