GAZETECİLİĞİN ASIL SORUNU ÖZGÜN İÇERİK ÜRETEMEMEK

3.05.2022 10:23:14

GAZETECİLİĞİN ASIL SORUNU ÖZGÜN İÇERİK ÜRETEMEMEK






Haber sitelerinin günümüz şartlarında yazılı basınla rekabeti konusuna da değinen Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Türkiye bağlamında konuşursak; yazılı basın haber siteleriyle girdiği rekabeti çoktan kaybetmiştir. Bunu düşen tirajlardan, ertesi gün yayımlandığında artık gündemden düşmüş manşetlerden anlıyoruz. Hele de Türkiye gibi gündemin hızlı değiştiği bir ülkede yazılı basın, sıcak haber rekabetine giremeyecek kadar bitkin durumdadır. Artık kimse herhangi bir gazetenin manşetini konuşmamaktadır. Televizyonların sabah haberleri de olmasa manşetler hepten değersizleşecektir.” şeklinde konuştu.





Batı’daki gazeteler özel haberlere yöneldi





Dünyadaki durumu da değerlendiren Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Batı Avrupa ve ABD gibi ülkelerde basılı gazeteler tiraj kaybetseler bile önemlerini sürdürmektedirler. Neden? Çünkü bu gazeteler sıcak haberden çok özel haberlere yönelmiştir. Eğer okur eline aldığı gazetede yayımlanmış olan haberleri her mecrada bulabiliyorsa neden sizin basılı gazetenize para versin ki? Türkiye’de gazeteler bu gerçeği bir türlü kabullenmek istememektedirler. Gidişat, yakın bir süreçte basılı gazetelerin kâğıttan vazgeçmeleri şeklinde olacaktır. Bunda elbette kâğıt ve mürekkep fiyatlarındaki fahiş artışlar da etkili olacaktır.” dedi.     





Haber sitelerinin büyük bölümünün özgün içerikler yerine kopyala-yapıştır içerikler kullanmasının gazetecilik kavramını ve gazetecilik mesleği üzerindeki etkilerini de değerlendiren Prof. Dr. Süleyman İrvan,  şunları söyledi:





 “Gazeteciliğin asıl sorunu, özgün içerik üretememesidir. Neden? Çünkü muhabire yatırım yapmak yerine haber üreten birkaç ajansa abone olmaktadırlar. Hatta böylece kopyalamaya bile gerek duymayacak şekilde ajanslardan gelen haberleri otomatik olarak yayına alan bir gazetecilikten söz ediyoruz. Artık buna ne kadar gazetecilik denilebilirse! Kopyala-yapıştır gazeteciliği ise emek hırsızlığından başka bir şey değildir. Buna dense dense aşırmacı gazetecilik denir. Kuşkusuz bunda gazetecilik eğitimi alsın ya da almasın dileyen herkesin bir haber sitesi açabilmesinin büyük payı var. Etik ilkeleri yok sayan bu gazetecilik anlayışının gazetecilik mesleğine de büyük zararları olmakta. Çare elbette öncelikle internet medya yasasının çıkarılmasından ve haber sitelerinin etik ilkeler çerçevesinde gazetecilik yapmalarının özendirilmesinden geçiyor.”       





İnternet gazeteciliği alanı yasaya kavuşturulmalı





Haber sitelerinin özellikle genç kuşak açısından yazılı basının yerini aldığının söylenebileceğini kaydeden Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Ben öğrencilerim arasında basılı gazete takip eden kimse görmüyorum artık. Yapılması gereken, yaklaşık 25 yıldır bir yasası olmadan gazetecilik yapan internet gazeteciliği alanını bir yasaya kavuşturmak, etik ilkeleri hayata geçiren bir mekanizma oluşturmak, haber sitelerinde çalışan gazetecilerin gazeteci kimliği (basın kartı) alabilmelerini mümkün hale getirmek ve dijitale geçişi kolaylaştıracak önlemler almaktır. Dijital gazeteciliğin imkânlarını iyi kullanabilirsek, daha iyi gazeteciliğin mümkün olabildiğini de göreceğiz. İyi gazetecilik için illa da basılı gazete diye diretmenin bir anlamı kalmadı.” diyerek sözlerini tamamladı.




1

TÜRK'ÜM VE KÖY ENSTİTÜSÜ MEZUNU EMEKLİ BİR ÖĞRETMENİM...

2

Düzgün COŞKUN yazdı/ "ATOM KARINCA" SEN YÜREKLERDE YAŞIYORSUN

3

TGC: GAZETECİLİĞİ KUŞATMAKTAN VAZGEÇİN!

4

YAPI RUHSATI VERİLEN BİNALARIN YÜZÖLÇÜMÜ %18,9 AZALDI

5

TÜRKİYE’DE AİLELERİN %31'İ ÇOCUKLARININ ÇEVRİMİÇİ YAŞAMI NEDENİYLE TARTIŞMA YAŞIYOR