CHP Adana Milletvekili Aday Adayı Jeoloji Yüksek Mühendisi, Dr. Müzeyyen Şevkin, TMMOB’yi bitirme çabalarına girildiği şu günlerde ülkenin geleceğinin çalınmasına müsaade etmeyeceklerini vurguladı.TMMOB’ye bağlı odaların Türkiye, bölge ve Adana özelinde ranta, talana izin vermediğini, bu nedenle sonsuza kadar yaşaması gerektiğini dile getiren Dr. Şevkin, “Mimar ve Mühendisler, çocuklarımız, tarım ve yeşil alanlarımız, çağdaş kentleşme ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşılması için çalışıyor, çabalıyor. Tüm kesimleri odalara sahip çıkmaya çağırıyorum” dedi.
1998 yılında meydana gelen Adana-Ceyhan Depremi’nde mağdur olan hemşehrilerine de vurgu yapan Dr. Şevkin, 17 yıl önce evleri hasar gören depremzedelerin evlerini onarmaları için kullandırılan kredinin 17 yıl sonra vatandaşlardan geri istendiğini söyledi. Kapanan Emlak Bankası aracılığıyla verilen kredilerin hiçbir tebligat yapılmadan depremzedelerden tekrar istendiğini ifade eden Dr. Şevkin, “Gereksiz işlere para bulan iktidarın zaten canı yanan vatandaşlarımızdan para talep etmesi kabul edilebilir bir durum değil. Kimsenin vatandaşlarımıza eziyet etmeye hakkı yok. Muhtarlarımızı, sivil toplum örgütlerimizi, Adana’ya ve Adanalı’ya sahip çıkmaya çağırıyorum” dedi.
“İÇ VE DIŞ GÖÇTEN YARA ALIYORUZ”
Adana’daki Suriyeli mültecilere de vurgu yapan Dr. Şevkin, gerek iç ve gerekse dış göçte Adana’nın büyük yara aldığını söyledi. Göçün altyapısının hazırlanmadığına işaret eden Dr. Şevkin, “Savaş mağdurlarına yardım etmek elbette bir insanlık görevidir. Ancak altyapısı hazırlanmadan savaştan kaçan mültecilerin kente getirilmesinin olumsuzluklarını Adanalı olarak hep birlikte yaşıyoruz. Göç eden insanları entegre edemediğimiz gibi yeni sorunlara hep birlikte katlanıyoruz. Ülkelerinde savaş sona ermesine rağmen halen kentte bulunan yabancı konukların vatanlarına dönmeleri konusunda çalışmalar yapılmalıdır” diye konuştu.
“KADIN CİNAYETLERİ DURSUN”
Kadın cinayetlerinin Türkiye’yi olduğu gibi Adana’yı da derinden yaraladığını ifade eden Dr. Şevkin, “Adana’da gelir dağılımındaki dengesizlik, kangren hale gelmiş işsizlik, çarpık yapılaşma, dış ve iç göçün getirdiği sorunlar nedeniyle Türkiye’de olduğu gibi; toplumsal cinnet hali yaşanmakta ve bu durumdan en çok kadınlar etkilenmektedir. Kadınlarımız, şiddet, taciz ve cinayete maruz kalmaktadır.Bu konuda da üzerimize düşen görevleri yerine getirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
